Cemaat'in çalışmaları bunlarla sınırlı değildi elbette. Uzun yıllar içinde kangren olmuş toplumsal sorunlar da, Cemaat'in İlgi alanı içindeydi. Gerek devletin hukuk sisteminin bölge halkı tarafından benimsenmemesi sebebiyle mahkemelere intikal etmemesi, gerek devletle barışık olunmamasından dolayı sorunların devlete götürülmemesi, gerek gelenek ve göreneklerden, gerekse de örf ve adetlerden kaynaklanan daha değişik sebeplerden dolayı yaşanan onlarca değişik sorun, Cemaat tarafından ortaya konan adi! ve herkes tarafından gönül hoşluğuyla kabul edilen çözümler sayesinde ortadan kalkmış ve toplumun gündeminden çıkmıştır. Cemaat'in el attığı ve çözümler getirerek ya tamamen ortadan kaldırdığı ya da en aza indirmeye vesile olduğu toplumsal sorunlardan bazıları şunlardır:
1-KânDavaları: Cemaat, bu toplumsal sorunun İslam'ın yaşanmamasından ve yanlış geleneklerin İslam'a mal edilmesinden kaynaklandığını biliyordu. Sorunun kaynağına inilip insanlara dünya ve ahirete yönelik hak ve hakikatler anlatıldığında inatlar kendiliğinden kırılıyor, katılaşmış kalpler yumuşuyor, kin ve nefretten başka bir şey düşünmeyen beyinler daha sağduyulu düşünüyor, ahiret korkusu dünyevi intikam hırsına galip geliyor, böylece bir sulh havası oluşup barış rüzgârları esiyordu. Cemaat, aralarında husumet ve kan davası bulunan aile ve aşiretleri ayrı ayrı ele alıyordu. Kan davalarının İslamî çözümler dışındaki çözümlerle ortadan kalkmayacağını çok iyi bilen Cemaat, sıradan faaliyetleriyle her iki tarafa da gidiyor ve insanları İslam'a davet ediyordu. İslam'ın hakikatine susayan bölge halkı, İslam davetçilerinin davetlerine fazla kayıtsız kalamıyorlar ve kendilerini Cemaat'in programlarına teslim ediyorlardı. Bu programlarda İslam'ın özünü yakalayan ve aralarında husumet ve kan davası bulunan insanlar, aileler ve aşiretler yaşadıkları bu düşmanlığa pişman oluyorlar ve Cemaat'in arabulucu olmasını istiyorlardı. Arabuluculuk görevini kusursuz bir şekilde yerine getiren Cemaat, her iki tarafın da gönülden kabul edeceği İslamî çözümlerle sorunu ortadan kaldırıyordu. Bu şekilde çözülen kan davaları, azımsanmayacak kadar çoktur. Öyle ki, Cemaat'le hiçbir diyalogu olmayan, ancak Cemaat'in getirdiği adil ve İslamî çözümlerle sorunları hallettiğini duyan insanlar, kendi davalarını Cemaat'e havale ederek çözümü Cemaat'e bırakıyorlardı. İslam Tarihinde, Medine dönemini okuduğumuzda, orada bulunan iki büyük kabile olan Evs ve Hazrec Kabilelerinin birbirlerine düşman olduklarını ve sürekli savaşlarla birbirlerinden birçok insan öldürdüklerini, ancak İslam'ın gelmesiyle, bu düşman kabilelerin İslam sancağı altında İslam'a hizmet yarışına girdiklerini görüyoruz. Tarihte okuduğumuz bu inanılması güç olay, bölgemizin birçok yerinde yaşandı. Yıllarca birbirlerine düşmanlık yapan ve karşılıklı olarak birçok kişinin ölmesine sebep olan taraflar, Cemaat çatısı altında, İslam'a hizmet yarışına girmişlerdir. Daha önce kan davası nedeniyle düşman olanlar, Cemaat'in programları dahilinde el ele, omuz omuza vererek kardeşlik anlayışı içinde İslam'a hizmet etmişlerdir. 2-Arazi Anlaşmazlıkları: Özellikle kırsal kesimlerde yaşanan bir diğer sorun da, arazî anlaşmazlıklarıydı. Toprak reformunu adil ve hakkaniyete uygun yapmayan devlet, ardında birçok sorun ve anlaşmazlık bırakmıştı. Bu sorun ve anlaşmazlıklar çoğu kez ölüme kadar giden daha büyük sorunların başlamasına neden oluyordu. Mahkemelere intikal edenlerin devede kulak mesabesinde kaldığı arazi anlaşmazlıkları, bölgenin neredeyse her köyünde yaşanan, köydeki huzuru bozan, insanların hayatlarını tehdit eden ciddi sorunlar arasındaydı. Cemaat, bu alanda da insanları rahatlatacak ve anlaşmazlıkları ortadan kaldıracak çözümler geliştirmişti. Elbette getirdiği bu çözümler de, diğer çözümler gibi kaynağını İslam'dan almaktaydı. Mahkemelerde adil çözüm bulamayacaklarını, bulsalar bile ancak 30-40 yıl kadar süren uzun yargı sürecinin sonunda gerçekleşeceğini bilen insanlar, Cemaat'in pratik çözümleri sonucunda huzur ve can güvenliğini tehdit eden bu sorunlarından kurtuluyorlardı. Cemaat'in faaliyetlerini yürüttüğü zaman dilimi içinde, yüzlerce arazi anlaşmazlığı, adil ve bütün tarafların gönül hoşnutluğu içinde kabul edeceği çözümlerle ortadan kaldırılmıştır. 40/99 |