PKK’nin hesapları tutmadı. Dünyanın herhangi bir yerinde başarılı olan İslamî hareketleri kabullenmeyen İslam düşmanları, başarıları iftira atarak ve karalayarak küçük göstermeye ve zaferlerini gölgelemeye çalışmışlardır. Bugün Filistin’de HAMAS’ın başarılarını gölgelemeye çalışan ve bu konuda İsrail ile işbirliği yapacak kadar halktan uzaklaşıp yabancılaşan El–Fetih’in yaptıkları, dün PKK’nin yaptıklarından farklı bir şey değildir. Çünkü El–Fetih de, HAMAS’ın başarılarını gölgelemek için onun İsrail tarafından kurulduğunu iddia ederek halk desteğini kırmayı hedeflemektedir. İşte bu ve benzeri daha pek çok sebepten dolayı PKK ile El–Fetih kıyaslandığında, tıpatıp aynı olduğu ibretle görülecektir.
Evet, ne biz güçlü olduğumuz için direnişimizde başarılı olmuştuk, ne de PKK güçsüz olduğu için bizi yok etme amacında başarısız olmuştu. Her şeyi sevk eden, güç dengelerini Cemaat’in lehinde bozan, PKK’nin Cemaat karşısında güç kaybedip küçük düşmesini irade eden Allah’tı. O, böyle olmasını dilediği için O’na layıkıyla sonsuz hamd–u senalar ediyoruz. PKK tarafgirliğiyle körleşen, PKK’nin her söylediğine saflık derecesinde inanan veya ideolojik bir inat ve inkâr içinde olanların dışında PKK’nin bu iftirası halka etki etmedi ve Cemaat’e olan sempatiyi Allah’ın yardımıyla engelleyemedi.
PKK tarafından halk arasında yaydırılan bir diğer iftira da, Cemaat’e İran’dan para geldiği iftirasıdır. Bu iftira öylesine temelsiz ve öylesine mübalağalıydı ki, “Öldürülen her PKK’li için şu kadar para, ev ve araba veriliyor” diyecek kadar adileştiler.
Bunun iftira olduğunun en güzel şahitleri, cezaevinde bulunan yüzlerce Cemaat mensubudur. Eğer her öldürülen bir PKK’li için bir yerlerden para gelmiş olsaydı; PKK mensuplarına karşı eylem yaptıkları suçlamasıyla ceza alan, bu nedenle de halen ömürlerinin en güzel yıllarını Allah rızası uğrunda cezaevlerinde geçirmekte olan yüzlerce mensubumuza gelmiş olacaktı. Cezaevlerinde bulunan kardeşlerimizin ve Cemaat’in idarecileri olarak bilinen ağabeylerimiz ile Cemaat içinde sorumluluk yapan kardeşlerimizin sahip oldukları bütün mal varlıkları ortadadır. Bu mal varlıklarına bakıldığında, söylenenlerin koca bir iftira olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. Çünkü Cemaat’in idarecileri olan ağabeylerimizin, her düzeyde sorumluluk yapan kardeşlerimizin, İslam uğruna cehd ve gayret ederek bu uğurda zindan, muhaceret ve şehadeti yaşamış olan kardeşlerimizin, hayatlarını ve özgürlüklerini ortaya koyarak emek verdikleri Aziz İslam Davasından başka dünyalık hiçbir şeyleri yoktur. Cennet nimetlerine ve Allah’ın ikram ve mükâfatlarına müştak olan Cemaat mensuplarının dünyaya karşı bir ilgileri, sevgileri ve dünyaya ilişkin hesapları da yoktur.
Cemaat’in kontra olduğunu iddia edenlerin bu kez Cemaat’e İran’dan para geldiğini söylemeleri, iftiralarında ne kadar temelsiz, yalanlarında ne kadar desteksiz olduklarını çok güzel bir şekilde göstermektedir. Eğer biz onların iddia ettiği gibi devlet tarafından kullanılan bir örgüt isek, İran ne diye TC’nin kullandığı bir örgüte maddi destekte bulunsun? Ya da biz İran’dan maddi destek alan bir örgüt isek, bu kez devletin kontrolüne nasıl geçtiğimiz sorusu sorulacaktır. Görüldüğü gibi attıkları iftiraların düzeltilecek ve bir mantığa oturtulacak yönü bulunmamaktadır. Bu nedenle üzerinde daha fazla izah getirmeye gerek görmüyorum.
80/99 |