Devletin Jandarmaya verdiği olağanüstü yetkiler, insanlıktan nasibini almamış, Kürt halkını insan yerine koymayan, Müslümanları yok edilmesi gereken bir unsur gibi gören birim komutanları tarafından çok zalimce kullanılıyordu. Kırsaldaki karakol komutanları, bir kılıf bulma endişesi bile taşımadan zulümlerini korucular eliyle açıkça yapıyor, boyun eğdiremediklerini de, ibret olması için acımasızca katlediyorlardı. Bunun örnekleri pek çoktur. Bunlardan sadece birkaç tanesini, durumun vahametinin anlaşılması açısından aşağıya alıyorum:
Hatuni Köyü’ndeki Yargısız İnfazlar
7 Şubat 1996’da Ramazan ayının 17’sinde, sahur vaktinde korucu ve askerler Diyarbakır Merkeze bağlı Hatuni Köyüne ortaklaşa operasyon yaparlar. Suçu olmadığı halde defalarca işkence gören Nevfel Yoldaş adlı köylü, askerlerin köye geldiğini görünce atına binip ölümü göze alarak kaçar. Köyün çıkışında bekleyen korucular ateş ederek Nevfel’i vururlar. Buna rağmen yaralı olarak 500 metre yürüyüp köye varır ve kan kaybından yere yığılır. Saatlerce kar üstünde bekletilen Nevfel, daha sonra askeri araçla götürülürken, korucuların köyünde de 40 dakika bekletilir. Beraberinde kimse olmadığı için sonraki muamelelerden kimsenin haberi olmaz. Cenazesi morgda bulunur.
O sırada, köyün içindeki operasyon halen devam etmektedir. Köyün bütün kadın ve çocukları camiye kapatıldıktan sonra, korucu ve askerler evlere dağılmıştır. Askerler; eşyaları kırıp dağıtmakta, torbalarda olan yemleri bıçakla yarıp hayvanları yemlerin üzerine salmaktaydılar.
Bütün köylüler toplatılarak, cami önünde bekletilir ve durumlarına göre işkence yapılır. Bu arada Nihat, Molla Ahmet ve İsmail Yoldaş adlı köylüler de saklandıkları yerde bulunurlar. Yakalandıkları yer camiden çok net göründüğünden, camiye kapatılmış olan kadınlar, bu durumu izlemekteydiler. Üçü de sağ salim, burunları kanamadan çıkarılıp bir başka eve götürülür, ancak kısa bir zaman sonra içeriden silah sesleri gelir. Nihat ve Molla Ahmet oracıkta şehid olurken; İsmail, açılan ateşten kurtulmak için dışarı kaçmışsa da, maalesef bu katliamın kurbanı olmaktan kurtulamamış ve o da devletin zulmü altında hayatlarını kaybeden şehidler kervanına katılır.
Olayın resmi kayıtlara geçişi ise “Çatışmaya giren üç terörist ölü ele geçirildi” şeklinde olmuştur.
60/99
|