“Batman Emniyet Müdürlüğü ya da bu kurumun tüm müdürleri ne kadar temizdirler, kirli işlerle alakaları nedir?” derseniz, işte yine 1994 yılının hem de ikinci ayında adı geçen ve bize karşı söylediği sözle adeta kutsanan müdürün denetimindeki kurumun icraatlarından, itirafçı Murat Kurtboğan hadisesi! Basına detaylarıyla yansıyan bu hadiseyi daha önce anlattığımız için detayına girmeyeceğiz. Özetle; bir itirafçı olan Murat Kurtboğan, Batman Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bir komiser tarafından Bitlis Cezaevinden alınıyor, bir PKK itirafçısı ile beraber Tatvan’a götürülüyor, orada Hizbullah Cemaati mensubu olarak bildikleri Ulucami Müezzini Gıyaseddin Barlak’ı şehid ediyorlar. Hem de bunu, Hizbullah Cemaati ile Menzil Grubunu karşı karşıya getirip çatışmaları Tatvan’a yaymak için provokasyon amaçlı yapıyorlar. Bu kirli olayın gerçekleştiği 23 Şubat 1994 tarihi, Komisyona sözde JİTEM’le ilişkili olduğumuzu göstermeye çalışan söz konusu müdürün görevde olduğu tarihtir. Sadece bu örnek bile ismi anılan müdürün ne tür kirli ilişkiler içerisinde bulunduğunu göstermeye yeter.
Bunun dışında o dönemde ve sonrasında artarak sürdürülen kirli ilişkiler, cami öğrencilerine yönelik akıl almaz komplo ve iğrençlikler, hatta adam kaçırmalar, Batman’da görülen rutin işler arasındaki yerini almıştı. O dönemde Batman’da kaçırılıp halen bulunamamış cemaat mensuplarımız vardır. Cemaat olarak bizler JİTEM’in kontrolünde olacağız da, JİTEM tarafından beş para değer biçilmeyen bir Emniyet müdürü, JİTEM’e rağmen bizlere zulmün her türlüsünü reva görecek, öyle mi?! Oysa tüm bu iğrenç uygulamalar, JİTEM denen kirli oluşumla eşgüdüm halinde yürütülüyordu. Nitekim 1994 yılında vali olarak Batman’a atanan ve uyguladığı kirli yöntemlerle adını duyuran Vali Salih Şarman, 17.04.2006 tarihinde Sabah gazetesine verdiği demeçte, “JİTEM’le çok iyi çalıştıklarını, üst düzey komutanların JİTEM’i inkâr etmelerine bir anlam veremediğini, bu kurumun var olduğunu, faydalı işler yaptığını, hatta yeniden uygulanabilecek kadar doğru bir model olduğunu” belirtecek kadar kirli ilişkiler yumağını gözler önüne seriyordu.
Bu konuda son söz olarak şunu söylüyoruz: Ey Müfteriler, birazcık şerefli olun. Gördüğünüz gibi yalancıların mumu yatsıya kadar bile yanmıyor. Bir karar verin artık, JİTEM mi bizi eğitti, Çevik Kuvvette mi eğitildik, yoksa askeri ve siyasi eğitimlerimizi İran’dan mı aldık? Bırakın iftiralarınızı da, Hizbullah Cemaatine hakkını teslim edin. İftiralarınızın tutmadığını ve yalanlarınızın Allah tarafından ortaya çıkarılarak kara suratlarınıza çarptığını görüyorsunuz işte. Güneşi balçıkla sıvamaya kalkışmak gibi bir ahmaklığa girmekten kurtulup hakka karşı körelmiş gözlerinizi açın artık. Aksi halde sizi cehennemle müjdeliyoruz. Rabbimiz; “Sonra bunların barınma yerleri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o!” diyerek ne güzel buyurmuştur!
89/99
|