Bunca geri bırakılmışlığa, bid'at ve batıl inanca rağmen halkın dîne, din adamlarına ve şeyhlere olan saygısında azalma olmadığı için, bu yöndeki istismara kapı açılmış ve İnsanlar sahtekârların sömürülerine maruz kalmıştır. Bunları çoğaltmak mümkün olsa da, savunmanın konusu bu olmadığından, verilenlerle iktifa etmek yeterli olacaktır. İşte böylesi bir ortamda Cemaat, köyleri ihya etmek ve insanları cehalet karanlığından İlim ve irfanın, bilinç ve şuurun aydınlığına çıkarmak için elini taşın altına koymakta ve bu zorlu görevin gömleğini giymekte bir an bile tereddüt etmedi. Çünkü Cemaat, halkın en büyük düşmanının cehalet olduğunun farkındaydı ve İslâm'dan uzaklaşmanın ya da İslam'ı yanlış yaşamanın en büyük etkeninin de cehalet olduğunu çok iyi biliyordu. Bu nedenle Cemaat, köyleri ihya hareketi başlatmakta gecikmedi. Bu yapılırken, Üstad Bediüzzaman'ın; '"Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, İhtilâftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet, ittifak silahıyla cihad edeceğiz" tespiti, kalkış noktamızı oluşturdu. Cemaat bu çalışmalarını; birçok tehlikeyi göze alan, Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayan, Allah rızasından başka hiçbir menfaat gözetmeyen; uzaklık, yolun olmaması, ulaşım güçlüğü, hava muhalefeti gibi zorluklara aldırmayan; Allah ve Resulü'ne çağırmak, insanlara İslam'ı götürmek için canlarını dişlerine takarak çalışan özverili kardeşler sayesinde, bölgenin birçok köyüne götürdü. Cemaat; köyleri ihya etme, bilinçlendirme, İslam'la yeniden tanıştırma faaliyetlerini özellikle kültürel alanda yoğunlaştırdı. Okuma-yazma öğrenme imkânı olan gençlere ve öğrenme yaşını geçmemiş olanlara okuma-yazma öğreterek kitap okumaları ve okuduklarını anlayabilmeleri sağlandı. Okuma-yazma öğrenme imkânı bulamayanlar ise, cemaat'in kültürel faaliyetleri dâhilinde olan derslere iştirak ederek ilmi yönden geliştiler. Öyle ki, o döneme kadar kadınların böylesi bir kültürel çalışmaya katılımı bîr tabu olarak görülürken, kadınlar arasında etkin ve verimli kültürel faaliyetler yapılarak ailenin temel dinamiği olan kadınların bilinçlenmesi sağlandı. Cemaat'in, bölge genelindeki köylerde yaptığı bu etkin kültürel faaliyetleriyle, İslamî eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapıldığı gibi, o güne kadar TC'nîn cahil bıraktığı çok sayıda İnsan yapılan bu çalışmalar neticesinde okuma-yazma öğrenip itikadi, ahlaki, siyasi, toplumsal ve kültürel konularda azımsanmayacak bir bilinç düzeyine ulaştı. Cumhuriyetin kuruluşu ve ardından yaşanan gelişmeler, devrimler, inkılâplar, kanunlar ve yasaklamalarla büyük darbeler yiyen, asıl fonksiyonlarından uzaklaşan ve özverili âlimlerin ancak gizliden yürüttükleri klasik medreseler de Cemaat'in köyleri ihya projesi kapsamında ele alınan konular arasında yer aldı. Bu bağlamda Cemaat, hem medreselerde ders veren ve 'Seyda' denilen müderrisler, hem de ders alan ve 'Fakı' denilen öğrenciler üzerinde faaliyetlerini yoğunlaştırıp onlara da Cemaat'in başlattığı İslamî daveti götürerek yakın ilişki içine girdi. Bu kurumların tekrar asli fonksiyonlarını icra etmeleri, yeniden bir canlanış ve silkiniş içine girmeleri, genel İslamî uyanışa paralel olarak çağdaş İslamî akım ve düşüncelerle tanışmaları, yeniden bir düşünsel ve kültürel diriliş yaşamaları ve tekrar cazip hale gelebilmeleri için bunlara yönelik planlı ve programlı bir çalışma yürütüldü. Bunların eğitim müfredatları gözden geçirilip yenilendi. Klasik ders kitaplarına ilaveten birçok çağdaş İslam âliminin kitaplarının ders olarak okutulması sağlandı. Cemaatleşme, davet, tebliğ, çağdaş akım ve ideolojiler gibi birçok konudaki kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak kitapların basılması veya temin edilmesi suretiyle, bu konulardaki eksiklik giderildi. Bütün bu çalışmalar sayesinde medreseler değişim-dönüşüm geçirerek çok verimli bir program takip etmeye başladılar. Bunun neticesinde, medreseler yeniden rağbet görmeye, insanlar çocuklarını gönül rahatlığı içinde medreselere göndermeye, müderris ve talebeler hak ettikleri itibarı yeniden görmeye başladılar. Buradan yayılan ilim ve kültür aydınlığı, diğer insanları da kuşatınca, Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam'ın unutulan sünnetleri yeniden hayatın vazgeçilmezleri arasına girdi. 38/99 |