Ergenekon iddianemesini okudum gerçekten de tam ismine layık bir iddianameydi yani Erler tutulmuş(ayak takımı tutulmuş) Paşa-kenekonlar ise herhalde yeni bir eldiven ellerine geçirmiş yeni karanlık işler çevirmeye başlamışlardır bile. Dikkat edilecek olunursa bir tasfiye olayı olduğu görülecektir. Toplum içinde isimleri kötüye çıkmış, yapmış oldukları zülumleri arşı alaya çıkmış olan bu tasfiye olunmuş ekip kendilerini kaf dağında Anka kuşunun üzerinde sanıyorlardı, fakat unuttukları bir şey vardı MAHKEME KADIYA MÜLK DEĞİLDİ!!! Dünyanın tabiatında bu vardır, doğum, zirve ve zeval şimdi biz ki bunların peşlerinden koşacak değiliz. Fakat insan sormadan da geçemiyor. Bu kadar karanlık ilişkileri bir Paşanın tek başına yapabildiğine inanan kimse var mı ? Bunun için madem bu işe el atılmış temizlenecek olan Eldiven değil el ve hatta tüm bedenin olması inancındayım. Bu sebeple özellikle Asker, Mit, Emniyet, Siyaset, Finans, Medya kaynaklarına inilmelidir ki bu kambur indirilebilinsin. Yoksa bu gün Veli Küçük gider, yarın Çevik Tilki gelir… Bu ağır ve pis koku getiren mevzuya bir espiri katayım. Geçenlerde bir haberde okumuştum Ergenekon davasında isminin geçmesini büyük bir şerefmiş gibi algılayan Şaşkın şaş Zekeriye Beyaz beni de tutun bende Ergenekoncuyum diye yırtınıyordu…. Hani bir söz var; Allah kulunu şaş etmesin, şaş etti fahş etmesin, fahş etti yerde kaş (yerde sürmesin) etmesin. Vallahi bence bu her üç kapsama girmiş durumda. Devletle mücadele geçmişi olan her yapı bilirki Veli Küçük gibi insanlar derin devletin bir çeşit kirli işlerine bakan, alt ile üst arasındaki irtibatı sağlayan bir piyon hükmündeydi . Ve maalesef yüzlerce bu işe aday olan Veli Küçükler ve Doğu perincekler mevcuttur. Çünkü içinde bulunduğumuz sistem öylesine pis ve kokuşmuş ilişkiler ile beslenmektedir ki bunların olmaması sistemi yıkıntıya götürür. Zaten şuan dünya üzerinde böyle garip ne olduğu belli olmayan tek sistem herhalde içinde yaşadığımız bu memlekette hüküm sürmektedir ki M. Akif Ersoy’un tek dişi kalmış Canavar tiplemesine de bire bir uyuyor. Bu tek dişi kalmış sistemi eskiciye satmaya kalksak üzerine para vermemiz gerekir. Onun için her şeyden önce Kenan Evrenden kalma tüm eski eşyalarla birlikte bu tek dişi kalmış Evren anayasasını aynadan tarağa ve hatta sözlüğümüze katmış olduğu netekim kelimesi dahil tümünün kendisine geri iade edilmesi lazım gelmektedir. Ondan sonra tüm halkların kardeşçe yaşayabilecekleri, can, mal, düşünce ve namusun korunduğu yani insanın insan gibi yaşayabileceği bir ortama inşallah geçilir ve geçilecektir. Her ne kadar devede tüy bile değilse de inşallah bu hadiselerin su yüzüne çıkışı kutlu doğumun ilk sancıları hükmüne geçer. Tüm bunlarla birlikte anlatılır, yer yüzüne gelen her insan ya İbrahimi misyon veya Nemrudi bir misyonla yükümlüdür. Bu sınıf, ırk, görüş taşımaz. İnsan bulunduğu yer, makam ve niteliklerin ya İbrahimi rolündedir, veya Nemrudi. Bu kişi yanlış anlaşılmasın isterse bir ayakkabı boyacası dahi olsun. Herkes kul hakkına girmekten sakınmalı, bulunduğu ortamının İBRAHİMİ olmaya gayret etmelidir. Şayet Nemrudi rolu seçerse ona dünyada zilletten başka hiçbir makam verilmemiştir. Ahiret azabıda cabası. Önemli olan bundan sonrasıdır. Ey kirli ellere geçirlemek üzere hazır bekleyen eldivenler, bilinki bu bir nimet değildir, belki zillet, adavet ve Cehennem azabının başlangıcıdır. Dikkat ; kullanılmak üzere olduğunuz eller mazlum kanıyla yıkanmıştır…. TEBBET YEDA DERİN DEVLET!!!! HAYAT VE HÜRRİYETİN GERÇEK SAHİPLERİNE SELAM OLSUN. ORHAN YAPICI |