Hamd Allah’a, Selat Resulune(sallallahu aleyhi vesellem), Selam Müminlere olsun! İslam ülkelerindeki dönüşüm ve gelişmeler, olan hadiseler, dönen dolaplar öyle bir hızla ilerliyor ki, takip edilmesi, analiz edilip üzerinde yorum, sonuç çıkarlması, kafa karaştırır bir hale geldi. Bir örnekle meramıma açıklık getireyim. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed(sallallahu aleyhi vessellem)’in doğup, yaşayıp, vefat ettiği Mekke ve Medine şehirleri; Kabe ve Resullullah’ın kabri şerifleri, Cennetul Baki ve daha bir çok İslam dininin sembol ve hatıralarını taşıyan ve Hicaz bölgesini yönetimi altında tutan bugünki Suud yönetimi kendini Xadım-el Haremeyn olarak adlandırır. Yani Beytullah olarak adlandırılan Kabe ve Mescid’ul Nebevi’nin(Resulullah’ın kabri Şeriflerinin içinde bulunduğu mescid) hizmetkarı olarak kendilerini adlandırır dururlar. Ne güzel işte Medine-i Münevverde bulunan devlet matbalarından günde yaklaşık 3.000 adet Kur’an-ı Kerim çap edilip Hacılar’a dağıtılır, bu şekilde bütün dünyaya Kur’an neşriyatında bulunmuş oluyorlar. Aynı Suud yönetimi bugünlerde Bahreyn devletiyle işbirliği yaparak Bahreyndeki Müslüman halkın kıyamını bastırmak için Bahreyn’e asker çıkartı. Basından edindiğim bilgilere göre şimdiye kadar 30 mescid, 20 tane Hüseyniye’yi buldozerlerle yıkmışlar. Şimdi demeyin heyda bu ne turşu bu ne lahana! dahası var... Geçenlerde İnternet haberlerine düşen fotoğraf kareleri insanın kanını donduracak cinstendi. Suud askerlerinin yıktıkları mescidlerden yanmış Kur’an musafları çıkartılıyordu. Ne o acaba Suud yönetimi Kur’an-ı Kerim’i babasının kitabı mı sandı? Arkadaş günde 3.000 tane çap da ederim. İstersemde yakarım mı diyor? Önce Amerika askerlerinin Irak’ın Felluce kentinde bir mescidi basmaları, ardından sitelere düşen yanmış Kur’an sayfalarının fotoğrafları... Kısa bir süre önce Amerikada sapık bir rahip’in Kur’an-ı Kerim’in musafını yakması... Akabinde Suud yönetiminin Bahreynde bu işi kaygısızca ve tüm Müslümanların gözüne baka-baka yapması manidar değil mi? Sahi Suudi rejiminin Bahreyn’de işi ne ? Hatırlarsınız Saddam Hüseyin Kuveyt’i işgal ettiği zaman Batı ayağı kalkmıştı? Veya Afganistan Cumhurbaşkanı Necibullah Rusya askerlerini Afganistan’a davet ettiğinde, Batı devletleri bu hadiseyi kabul edilemez diye nitelemişlerdi. Peki kimse bu Suudi rejimine dur demeyecek mi? Şimdi diyeceksiniz Orhan kardeş ne diyorsun zaten Amerikan Savunma bakanının Bahreyn ve Suudi Arabistan ziyaretinden sonra, onların onayıyla bu hadise meydana geldi. Evet haklısınız. Aynen dediğiniz gibi oldu. Peki bize nasıl anlatacaklar bu masalı... nasıl kendilerini temize çıkartacaklar. Eee elbette minareyi çalan, kılıfını da hazırlamıştır... Nasıl mı? Alın size aslan gibi ifade... Kardeşim Şii kuşak genişleme içerisinde... Allah korusun Bahreyn düşerse Sunni kuşağın kalesi Suudi Arabistan tehlikeye girmez mi? Birde düşünün Suudi yönetimi de Müslümanların eline geçti, gariban İsrail yapayalnız yetim çocuklar gibi ortada kalmaz mı? (Neyse fazla duygulu yazmıyayım Pensilvanyadaki arkadaş şimdi ağlamaya başlar.) Böyle düşünüp, bu fikirde olanlara diyeceğim tek bir şey var o’da şudur ki “Allah başınıza Şii ve Sunni kuşak kadar taş yağdırsın”... Büyük düşünür ve şair Muhammed İkbal(Allah Rahmet eylesin)’in dediği gibi “Allah’ın en sevdiği Millet, Kendi geleceğini tayin eden Millettir” Bir düşünsenize Bahreyn’de Müslümanların bu kutlu kıyamları başarıya ulaşırsa sıra kime gelecek? Evet bildiniz... Suudi Arabistan’a yani Kutsal toprakların özgürlüğüne bir adım kalmış olacak. Yıllık Hac gelirlerinin Yıllık petrol gelirlerine denk gelen Suud rejimi buna izin verir mi? Siz bu Şii-Sunni kuşak hikayesini ciddiye alıyor musunuz ? Peki bizim bu pek muhterem Sunni kuşağın öncüsü olarak kendini gören Suudi yönetimi, “Gazzeli Müslümanlar söz konusu olunca neden sesi sedası çıkmaz” anlamış değilim? Oysaki Gazzeli Müslümanlar Sunni ve İmam’e Şafii mezhebine mensuplar. Oysa bunu hepimiz iyi bilmekteyiz ki, Gazzeye en büyük yardımı Şii olarak adlandırdıkları kuşaktan geldi. Mevlana Celaleddin-e Rumi hazretlerinin buyurdukları gibi “Ya olduğunuz gibi görünün yada göründüğünüz gibi olun!” Taşı gediğine bırakan bir sözü daha var amma, neyse başka zamana saklayalım... Kur’an’a ve Müslümanlara saldırmakla ne Amerika, ne İsrail, ne Suud yönetimi ve ne de kendini bilmez üç beş sokak serserisi başarayı ulaşamamışlardır, ulaşamayacaklardır. İsterseniz bunların XADIM-EL HAREMEYN Mİ? YOKSA XAİN-EL HAREMEYN Mİ? olduğunu vicdanlarınız karar versin... HAYAT VE HÜRRİYETİN GERÇEK SAHİPLERİNE SELAM OLSUN. ORHAN YAPICI |