Moda bu ya her altı ayda bir “in”lerimiz ve “out”larımız olurda devlet yapılanmasında niye olmasın; işte bakın ne güzel askeri yönetimden kurtulduk. Neydi öyle paşaların cins cins takmış oldukları (renkten ve zevkten uzak) darbe isimlerinden inşaallah memleket olarak kurtulduk kurtulmasına da, başımıza ikinci ve daha kıvrak, daha sinsi, kelime yerindeyse Şeytan’nın hilelerinden bir hile, ifritlerin tezgahında dokunmuş yeni bir küllah bu garip milletin başına geçirilmeye çalışılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Polis devletine HOŞ GELDİNİZ! Veya başka bir deyişle sistem ve yönetim olarak yeni bir evrenin içine girmiş durumundayız. Ha derseniz asker mi iyi, polis mi? Bence bu tavuk mu yumurtadan? Yumurta mı tavuktan gibi bir meseleyi ortaya koyar. Veya al birini vur ötekine dedirtir. Her halukarda Askeri yönetimden, polis yönetimine çıkmış durumdayız... Bundan böyle askerler minnoş kedileri(göz renkleri farklı olanlar şömine etrafında parse kapabilir), polisler ise sırtlanlar rolünü oynayacağa benziyor. Söz konusu gelişmelerin son 2-3 yıldır ayak sesleri gelmekteydi de, bu son dönemde artık aleni sinyalleri net bir şekilde görülmektedir. Özellikle Adana ve Yüksekova’da Mustaz’aflara yönelik taşeron ve kiralık yapıların saldırılarına polis’in sessiz ve sanki öyle bir şey olmamış gibi kafasını havaya kaldırıp ıslık çalması; borozan bende dedirtiyordu. Peki neler olacak? Ülke olarak daha mı ferah’a kavuşacağız? Hak ve hürriyetlerimiz daha bir güvence altına mı alınacak? Yoksa “Uzza” gitti, “Lat” mı geldi? Nemrud gitti, Firavun mu geldi? Ee her halde yani kimse İbrahim(a.s) veya Musa(a.s) beklemesin... Bu haliyle zülm ve haksızlıkta sonraki gelen öncekini aratmasa, iyiye gideceğini tahmin etmiyorum. Verileri, alametleri, icraatları ortada ve hiç kimse bu yeni statikocular da nereden çıktı ve ne yapmak istiyorlar diye soramıyor. Recep bey’in 8 yıllık başbakanlığı, hem iktidar ve hem muhalefet rolunü en güzel şekilde yerine getiriyor olması insana helal olsun be sana Recep bey dedirtiyor... “Ben halkın çocuğuyum, bende zindanlardan geldim, haksızlığa uğradım, haksızlığa uğramanın ne olduğunu çok iyi bilirim söylemleri” hala kulaklardayken, bu yeni seçim öncesi verilen uçuk-kaçık vaadler ortalığı kirletirken; yine garibanlar, alnı secdeye gittiği için Müminler eften/püften bahanelerle zindanlarda veya gözaltında, takiplerde (hem de bu kez polis’in okyanus ötesinden sağlamış olduğu en yeni teknoloji aletlerle), ayakları kaydırılmak istenmekte... Kim bu yeni statikocular? Ergenekon gitti de... Fergenekon mu geldi? Hedefleri ve amaçları ne? Kimin mandacıları bunlar? Amerika’nın mı? Rus’un mu? Çin’nin mi? Yahudi’nin mi? Onu bunu bilmem, asker yapılanması affınıza sığınarak hantal eşşek gibiydi, zorda kaldı mı kötü bir çifte atardı, hedefini bulduysa mağdur’un anası ağlardı, yok hedefi ıskaladıysa mağdur tabana kuvvet... Ama bu yeni polis devleti öyle olmayacağının sinyallerini vermektedir. Yani ne? İşi kitabına uydurmanın, veya başka bir deyişle kitabı işlerine uydurmanın yöntemlerini geliştiriyorlar. İnternet sitelerinde dolaşan kaset ve ses kayıtlarına şöyle derinden bir bakmanız yeterli olacaktır. Baksanıza adamlar 2 günde bozkurtlara havlu attırdılar. PKK işin ciddiyetini kavramış durumda, karın sancısı çekmekte. CHP ikinci bir kroşe yememek için ha bire 360 derece dönen, etrafı kollayan bir başkan getirdi. Şimdilik bu sistem değişimini “Yılanın kabuk değiştirmesine” de benzetebiliriz. Ama olsun 87 yıllık bu karanlık dönemde yılan ilk kez kabuk değiştirdi ya “İnşaallah solucan haline gelip Mümin kulların oltalarına takılacağı günler de gelecektir.” Elektronik takiplerden ve telefon dinlemelerinden uzak günlere.. Mubarek üç aylarınızı tebrik eder, Ümmeti Muhammedin uyanışına, dirilişine, vesile olmasını diler, Zindandaki Yusufi yarenlere Hayrlı kapıların açılmasına vesile olur dilekleriyle Tağutun zindanlarında 18. Yıllarını dolduran aziz kardeşim A. Gafur Batmaz, Ramazan Elaltuntaş, Sıddık Kurt, Şahin Yapıcı, Sedat Şeran, Muhammed Zeki İnal, İskender Tutar, Muhammed Duman başta olmak üzere tüm Yusufilere Allah katından hayrlı bir kapının açılmasını ve Güzide ailelerine sabırların en güzelini Yüce Mevladan diliyorum. HER SÜRGÜN İSTİKBALE SAÇILAN BİR TOHUM, HER ZİNDAN CENNETLERE ADANMIŞLIĞIN ADIDIR. HAYAT VE HÜRRİYETİN GERÇEK SAHİPLERİNE SELAM OLSUN. ORHAN YAPICI |