Rahman ve Rahim olan Allah'ın (cc) adıyla Beşeri temelliolan fikir ve felsefelerin kısa zamanlar diliminde, sağlam temelli İlahi inanca dayalı fikirler tarafından çürütülmesi, bir bakımdan işlevsiz kılınması sonucu, beşeri fikirleri tercih edenleri ve onların ardı sıra gidenleri -her çağda olduğu gibi günümüzde de- bir hayli sıkıntılara sokmuştur. Özellikle kendi fikirleriyle kendini idare edemeyip de, kendi dışındaki fikir erbaplarının sırtından geçinen oluşumlar ve yapılar kısa zaman içerisinde çok büyük sıkıntılar yaşamışlar. Beşeri fikir ve felsefelerin kitleler üzerinde büyü tesiri bıraktığı dönemler; İnsanların İlahi Vahiy' den ve Din'in doğru anlaşılmasından uzak kaldıkları/bırakıldıklarıdönemlerde ve ortamlarda olmuş daima. Bu tür zamanları fırsat gören bir kısım insanlar, sahneye çıkıp bilgiden yoksun bırakılmış toplumları, yalan-yanlış yaldızlı sözlerle bir yana çekmeye çalışmışlardır. Ardından; bulutlar arkasına kısa süreli gizlenen Vahiy güneşinin doğuşuyla, yanlış olan o yaldızlı sözler, don vurmuş sonbahar yaprakları gibi birer birer dökülüvermiştir.Evrensel olan İslam dini ve onunkıyamete dek ortaya koyduğu parlak, canlıve ölümsüz fikirler dışında hiçbir fikir ve felsefe,milletleri bünyesinde barındırabilecek uzun ömre sahip-ölümsüz- olamamıştır. Laiksolcu -ve sağcı görünümlü- Kemalistler ve Marksist bandrollü türevleri; kendilerine özgüfikir ve felsefelerin olmadığı malum,vakti geçmiş yabancı/ithal fikirlerle –baskılar sömürmeler ve sindirmeler sonucu doğru bilgi ve birikimden mahrum edilen- Müslüman toplumun bir kısmını, uzun yıllar oyalamayı başarabildiler. Kendilerine sipariş edilen temelsiz fikirlerin artık hiçbir işe yaramadığıbu topraklarda, fikirsel olarak yutturabilecekleri ellerinde bir sermayelerin kalmadığı ve tamamen iflas eşiğine geldikleri,hatta en yakınlarını bile kaybetme endişesiyle karşı karşıya olduklarının farkına varmış olmalılar ki; yıllardır karşılarına alıp acımasız saldırılarla yok etmeye çalıştıkları İslam ve O'nun yüce değerlerine -son zamanlarda- sevgisiz biriltifat(!) görünümünde bulunmaları, bu endişeden başkaneyingöstergesi olabiliracaba?!Yoksa samimi bir yaklaşım olarak düşünmek safdillik olur. Son dönemlerde; özelde CHP, genelde ise birçok Kemalist tarafından, geçmişte çıkardıkları özel kanunlarla yasakladıkları "İslam'i kültür,fikir, değerler ve mukaddesatlar" la ilgili 'özgürlükler ve kaybedilenleri tekrartopluma kazandırma' gibi sözler dillendirilmeye başlanmış. CHP yetkililerinden birisi; "Tekke ve Zaviyeler kapatılmamalıydı. Şuanda toplumu İnanç ve Kültür konusunda besleyecek bu damardan yoksunuz. Onun için bu tür kurumlara ihtiyaç var, yeniden kurulması için gerekli hazırlıkların yapılması gerekir. Tekke ve Zaviyeler çağdaş kurumlar olarak tekrar benimsetilmeli 'Bunlar irtica yuvaları!' yok öyle bir şey. Tam tersine kültür yuvaları." deyip sayıvermiş! CHP lideri Kılıçdaroğluda parti başkanı olduğundan buyanabenzer birçokbeyanatta bulunduğu bilinen bir şey. İslam'a ve mütedeyyin Müslümanlara kin kusup diğer mesai ve meslektaş arkadaşları gibi düşmanlıkta kusur etmeyen ve Müslümanları inançlarından dolayı fişleyen 'Fatih ve Beyazıt Camileri' bombalama planının yanı sıra 'Balyoz darbe planını' yapma suçlarından tutuklu bulunan İstanbul bağımsız milletvekili adayı sanık emekli Org. Çetin Doğan, seçim açıklamasında; " halkımız inançlıdır… Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır." Hadisi şerifi okurken de, " Kutsal söylem" diye söz etmiş. Belli ki Laiklerinhepsi aynı bozuk –inançsızlık- sütü içmişler. Bilindiği gibi 1925 yılında devrim kanunları arasında yer alan Tekke ve Zaviyeleri kapatma kanunu ile tüm İslam'i ilimler ve irşad merkezleriyasaklanmış, kapatılmış ve Müslüman toplumumuz cehalete sürüklenerek dini inançlarından uzaklaştırılmaya çalışılmış. Toplumun beslendiği "kültür ve inanç damarları" bu kanunla kesilmiş.Bunun akabinde Kemalist/CHP'liler binlerce insanı(genç, ihtiyar, kadın,çocuk ayrımı yapmadan) öldürmüşler. Bütün Müslüman halk halen bu olup bitenlerin derin izlerini, acısını ve şokunu ruhunda yaşarken, hiçbir güven ve dürüstlük emaresi gösterilmeden dinin mukaddesatına yakın ve sahipmiş gibi görünmeye çalışmalarının yanı sıra bu bağlamdadizdikleri özgürlük vaatleri için de… günaydın (!) geç kaldınız,demek lazım.Artık kimi inandırabileceksiniz.Yakıtınız bitince mi yolda kalınabilir kanısına vardınız? Bu yollar daha çook uzun ve çok meşakkatli! Güçlü temellere dayalı bir fikir ve düşünce sermeyesi ileancak maksada ulaşılabilir. CHP zihniyeti, 'Tekke ve Zaviyeler'e ihtiyaç duymuş yeni yeni! Birde bu Tekke ve Zaviyeler çağdaş kurumlar olaraktekrar benimsetilmeliymiş! "Çağdışı, yobaz, gerici yetiştirme kurumlar"ı olarak adlandırdıkları kurumlar, yüzyıla varan bir zamandan sonra "çağdaş kurumlar" olarak Müslüman topluma yeni bir buluşmuş gibi sunmaya çalışacaklar! Ta o tarihlerde Müslümanlar; bu İnancın, kültürün, kurumların ve değerlerin çağdaşlığını biliyor ve uğruna binlerce can feda ediyordu.Şimdi bu çıkışlarınızın altında yatan sinsilik; yobazlığın, gericiliğin ve samimiyetsizliğin alası değil mi? Eğer bu çıkışlar, sinsilik ve gericiliği barındıran çıkışları değilse,o zaman doksan - yüzyıl öncesine gitmeye ne ihtiyacınız var?! Farkında mısınız, kontrol etmeye çalıştığınız toplumu inanç bakımından yüzyıl geri bıraktığınızı açıkça itirafediyorsunuz. Bu kurumlar o günden bugüne işletilmiş olsaydı şimdi dünyanın en çağdaş ve enverimlibilimsel hizmetler veren kurumları sayılmaz mıydı? Ayrıca;"Bunlar irtica yuvaları! Yok... tam tersinene kültür yuvaları."dır demiş. Evet, şimdi CHP'liler doğru söylemişler, gerçekten de ilim irfan ve kültür yuvalarıydı, düşmanlık edenler, laik Kemalistlerbileolsa, Yüce Allah bazen doğruyu söylettirir onlara,öyle ki herkes; doğruların mutlaka bir gün, onları gizleyenler tarafından bile olsa ortaya çıkarılacağını bilsin. Dini inançları irtica, kurumlarını irtica yuvaları ve mütedeyyin insanları mürteci ve bunların her birisinin de öldürücü birer unsur olarak ilan ederek uğruna kanunlar düzenleyip ortadan kaldırmaya çalışmadılar mı?Din ve inanç bazında Müslümanların dillendirdiği hiçbir fikir ve düşünce laik Kemalistler tarafındankabul görmedi.İnanç ve itikat bağlamında Müslümanların o yıllarda eleştirdikleri veya savundukları-zaman ve şartlar dikkate alınarak-olduğu gibi bugün de eleştirilir veyasavunulabilir.Budaİslam'ın, tüm çağlarakifayet ettiğinin kanıtıdır. "Camileri bombalama planı"n sanığıemekli Orgeneral da, "kutsal söylem" in ve mukaddesatın ne olduğunu yeni yeni keşif etmiş gibi görünüyor!Buda laiklerin asker olan yüzüdür.Günaydın (!) laikler,bunların kutsal ve olmazsa olmaz değerler olduğuna yenimi kani oldunuz!? Yok yok, değil kani olmuşsunuz artık, 'bunlar olmadan işinizin yürüyemeyeceği inancına varmışsınız' dedik ya. Düşünce ve fikir yoksunu olmak zor bir şey değil mi? İnandırıcı olamaz insan. Bugüne kadar İslam'a ve Müslümanlara düşmanlık etmekten geri kalmayan ve halen de bu düşmanlığı aleni bir biçimde sürdürenler; söylem ve vaatlerinde samimi olduklarını iddia ediyor ve kendilerine inanılmasını istiyorlarsa; önce İslam'a ve Müslümanlara olan –sözlü ve fiili- saldırganlığa son vermeli. Ve Müslümanların ellerinden alınmış bütün hakları iade edilerek en az, özgür Kemalistler kadar rahat ve özgürce bu toplumda dini inançlarını serbestçe yaşayabilmelidirler. Kamusal alan, "laiklere özgü bir alan" algısındançıkarılmalıdır. Duamızın sonu yüce Allah'a hamd etmektir. Abdullah ENES |