Sorular zihinlerin kapılarını açan, zorlayan sihirli anahtarlardır.... Sorular gerçeklere giden yoldaki işaretlerdir. Hele birde yerinde sorulan sorular gökyüzündeki yıldızlar gibidir... Bir tarih turuna çıkacağımız bu sorular inşallah faydalı olacaktır, geçmiş ile gelecek arasındaki köprüyü iyi ve sağlam kurma adına... Aldananlar ve aldatanlar için değil sadece ve sadece gerçekle yüzleşmek için... Kaos ve yıkımla azmimizi, benliğimizi, hedefimizi çalmak isteyenlere, sorularla CEVAP... Genelde Türkiye’de, özelde bölge’de yaşanan son olaylar neyin göstergesidir? Varılmak istenen hedef, amaçlananlar nelerdir? Niçin bu ortamda Hizbullah Cemaatini bu kirli oyunun içine çekmek istiyorlar? PKK kimin emri ve isteği doğrultusunda Hizbullah Cemaatine sataşıyor? Hizbullah Cemaati özellikle son 10 yılını nasıl geçirdi? Hizbullah Cemaati olarak bu süreçteki kazanımlar ve kayıblar neler oldu? Özelde bölgede, genelde varlıklarını sürdükleri tüm yerlerde Sivil Toplum Kuruşları ve İslami Dernekler ne tür faaliyetlere imza atmışlardır? İslami derneklerin bu faaliyetleri kimleri ve neden rahatsız ediyor? Sivil Toplum Kuruluşları’nın Peygamber’e olan sevgi ve bağlılıkları mı onları hedef tahtasına oturttu? Bu son gelişmelerle acaba İslami derneklerin faliyetlerinden eksen kaymasına mı sebebiyet verilmek isteniyor? Kutlu Doğumların önüne mi geçilmek isteniyor? Çocuklarımıza Allah’ın kitabını öğrettikleri için mi? Fakir, fukara, kimsesiz, sahipsiz, aç ve biçare bırakılan Kürd halkına sahip çıktıkları için mi? İslami Dernek ve Sivil Toplum Kuruluşların; Hırsızlık yapmadıkları, rüşvet yemedikleri, halkın namusuna göz koymadıkları, kula kulluğu red ettikleri için mi bu muameleye reva görüldü? 1990’lı yılları anladık da, 2011 de niçin Hizbullah hedef alınıyor? Türkiye’deki İslami Cemaat, tarikat, kuruluş, basın ve yayın organları bu olayların neresinde? Hizbullahilere oynanan bu oyunlara karşılık, İslami yazar ve çevrelerin gündemi ne? İstanbul’daki, Konya’daki, Adana’daki, Trabzon’daki Müslüman çevrelerin gündemi ne? Şeyhler, Alimler, Aydınlar, Yazarlar, Çizerler, Siyasetçiler, Nurcular, Süleymancılar, Refahcılar, İnkılabiler, Muhafazakarlar daha doğrusu alnı secdeye varan Müslümanlar siz bu işe ne diyorsunuz? Türkiye Cumhuriyetinin derin odakları bu puzzle’nın, bu fotoğraf karesinin neresinde durmaktadır? PKK’nin bu son çıkışı, Abdullah Öcalan’nın, Aysel Tuğluk aracılığıyla vermiş olduğu son demeçler Ergenekon sanıklarını kurtarmaya yönelik son çırpınışlar mı? PKK Kürd ulusunun içine sızdırılmış Truva atı mı yoksa, Kürd halkının özgürlük savaşçısı mı? PKK’nin bu yola çıkarken Kürd milletine vaadleri nelerdi? Bu gün gelinen nokta ne? PKK 30 yıllık silahlı mücadelesinde neler kazandı? PKK kimlerle, ne ödünler vererek aynı kare’de el sıkıştı? El sıkıştıklarının yüzde kaçı Kürd ulusunun özgürlüğünü isteyen kesim? Kürd ulusuna tarihte en büyük zülmü reva gören CHP zihniyetiyle (ki, Şeyh Said’den tutun, Zila olayları, Dersim katliamı, Ağrı Kıyamı, Said’e Nursi hadisesilerinin katili, yıkıcısı, tahribkarı ve tüm bunların celladı olmuş bir zihniyet partisi) ne tür bir göbek bağı var? Hizbullah Cemaatinin onlarca beyanına “Hiç bir siyasi partiyle bir yakınlığımız yok” demesine rağmen neden Cemaati AK partiyle özdeştiriyorlar? Acaba kamufle etmek, perdelemek istedikleri bir rahatsızlıkları mı var? Yüksekovada örgütlü olan BDP; kürt halkı kontrolunde mi yoksa, Derin TC’nin kontrolunde mi? Yüksekova’nın kaymakam’ı, polisi, askeri T.C’nin tayin ettiği kişiler olmasına, verilen memurların maaşları T.C’nin verdiği maaş olmasına rağmen kimin ve neyin kurtarılmış bölgesi ilan ediliyor? Yüksekova’dan Mustazaf’ların çıkarılmasıylan mı veya Şehid edilişleriylen mi kurtarılmış bölge oluyor? Yüzyıllar önce Antakya’da olan hadisenin bu gün Yüksekova/Hakkari’de olunması istenmiyorsa Yasin süresini ve içindeki İlahi uyarıları kalê almanız umuduyla...! Göründüğü kadarıyla, artı verilen demeçler, yapılan eylemler ve son olarak uygulanmak istenen taktikler bir araya getirildiği zaman karşımıza bu soru yumağı çıkmaktadır. Bu defa sorular benden cevaplar sizden olsun. Cevaplarımız her zaman değindiğim gibi taasuptan uzak, vicdan, realite ve hakkaniyet doğrultusunda olması umuduyla...! Bizlere atılan pis, kokuşmuş ve tarihi geçmiş iftiralara en güzel cevabı veren siz Tuğyanın zindanlarında 17. yılını dolduran aziz kardeşim Hüsamettin Çiçek, Şahin Yapıcı, Muhammed Zeki İnal, Mehmet Duman, İskender Tutar, ve Naşit Tutar başta olmak üzere tüm Yusufilere Allah katından hayrlı bir kapının açılmasını ve Güzide ailelerine sabırların en güzelini Yüce Mevladan diliyorum. Bu vesile ile; Yüksekova’da kendini bilmez derin devletin piyonu birkaç “hov” tarafından şehid edilen Ubeydullah Durna Kardeşimizin şehadetini tebrik eder, başta ailesine ve tüm gönül dostlarına sabr-ı cemil niyaz ederim. HAYAT VE HÜRRİYET GERÇEK SAHİPLERİNE SELAM OLSUN
ORHAN YAPICI |