İster
Rebiülevvel ayında olsun, ister Nisan ayında olsun, isterse de yılın herhangi
bir ayında olsun, O kutlu insan dünyaya teşrif ettiğinden dolayı sevinip o günü
kutlamak her müslümanın boynunun borcu olsa gerek. Hele hele bu kutlamayı
meydanlara taşıyarak bütün bir halk ile birlikte kutlamak gerçekten sevindirici
bir durumdur. Kardeşlerimizin hiçbir menfaat gözetmeksizin yalnızca Allah rızası
için gecelerini gündüzlerine katarak günler ve haftalar öncesinden samimiyet ile
çalışarak mevlüt programları hazırlamaları ve bu programları müslüman ve
Peygamber sevdalısı olan halkımıza ihlas ve samimiyet çerçevesind sunmaları
takdire şayandır.
Bütün il, ilçe, belde ve köylerde yapılan kutlu doğum etkinlikleri hiç şüphesiz
çok güzel geçmiştir. Ancak Diyarbakır kutlu doğum etkinliği bir başka olmuştur.
Her zaman olduğu gibi insanlar üzerinde ayrı bir coşkusu ve etkisi vardır. Başka
bir heyecan taşır yürekler, yüzbinlerce insan, kadın, erkek, çoluk, çocuk, genç,
ihtiyar her kesimden insanlar yığıştılar istasyon meydanına. Rahmeten lil
aleminin dünyaya gelişine hoşgeldin diyebilmek, sevinçlerini izhar edebilmek
için ve lisanı halleri ile “Biz senin izindeyiz ya Resulullah, bize
bıraktığın emanetlere sahip çıkıyoruz, bu uğurda başımıza gelen her musibete
göğüs gerdik ve gereceğiz inşallah” diyebilmek için yüzbinlerce müslüman ve
muvahid biraraya geldiler.
Dünyada eşi görülmemiş muhteşem Diyarbakır kutlu doğum etkinliği, müslüman ve
mazlum coğrafya halkımızın Resulullah’a ne kadar hayran olduğunu ve Onun
yeryüzüne getirdiği adaletin gelmesini nasılda istediklerini gözler önüne
sermektedir. Oğulları, eşleri ve babaları yıllarca haksız yere zindanlarda
tutulmaları yetmiyormuş gibi şimdi de yakınları çok uzak illerdeki cezaevlerine
sürgün edilen ve hayatın kendileri için çekilmez hale gelen zulüm üstüne zulme
uğratılan acılar içinde kıvranan, hasret ile yürekleri kavrulan mazlum ve
mustazaflar, Diyarbakır istasyon meydanındaydılar. Nebi-i zişan’ın manen o
meydanda olduğuna inanarak şöyle sesleniyorlardı: “Ey Allahın Resulü hoş
geldin, iyi ki geldin, bize şeref verdin. Biz senin emanetine, Kur’an ve
sünnetine sarıldığımız için zulme uğradık, haksızlığa uğradık, aynen senin ve
ashabının zulme uğradıkları gibi. Bugün bütün baskı ve sindirmelere rağmen
sevenlerin çoğaldıkça çoğalmıştır ve çoğalmaktadırlar. Çünkü senin davan hak
davası, adalet ve özgürlük davasıdır. Zulme uğramışlığımız ve meydanların senin
aşkınla dolup taşması, hakiki iman ile Allaha ve sana iman edişimizin ve doğru
yolda olduğumuzun göstergesidir. Bu uğurda mücadele edeceğimize söz veriyoruz ya
Resululllah!”
Kutlu doğum haftasının şuurlu müslümanların sabit kadem olmasına, gaflette olan
müslümanların uyanışına ve mazlumların kurtuluşuna vesile olması temennisi ile.
. .
HATİCE |