Bizim doktorun anlattığı güler misin?ağlar mısın? Dedirtecek bir hadiseyi sizinle paylaşmayı istedim. Doktor dedim de yanlış anlaşılmasın, kendisi doktor değildir. İğne, serum, bilimum tıbbi terim ve ilaçlardan anlayan bir kardeşimiz. Yani anlayacağınız her hasta için cebinde hazır beklettiği bir tane penesilin iğnesi olan dünyalar güzeli bir arkadaş... Doktor anlatıyordu... Günün birinde Ahmet bey isimli bir vatandaş televizyonunun antenini düzeltmek için üstünde pijamayla dama çıkar, bir süre uğraştan sonra, evinin kapısı çalınır kapıdaki iki adam Yenge abi diyor televizyonu yukarı gönder, buradan daha güzel ayarlarım. Evin hanımı da televizyonu bu iki kişiye verir. Bir müddet sonra Ahmet bey eve döner ve hanımına ne o, televizyon kanalları düzeldi mi? diye sorar. Eşi, bey sen televizyonu yukarıya göndermemi istemiştin, bende gönderdim der. Ahmet bey sen ne yaptın deyip, pijamalı bir şekilde hırsızları yakalamak amacıyla kendini dışarı atar. Bir müddet sonra iki kişi kapı da belirir. Evin hanımına, Yenge abi karakoldadır, o sizin televizyonunuzu çalan hırsızları yakalamış, bizi gönderdi pantlonunu istiyor derler. Evin hanımı Ahmet Bey’in pantlonunuyla gömleğini kapıya gelen bu iki kişiye verir. Bir zaman sonra Ahmet bey eve gelir. Evin hanımı, Ahmet niye hala pijamayla geziyorsun deyip, pantlonunu gönderdiğini söyleyince Ahmet bey hadisenin vehametini anlayıp diz üstü yere yıkılır. Tam bir organize suç şebekesi... Tıpkı kemalist düşünce ve tabi ittihat ve terakkizihniyeti. Öncelikle kendisi atıl durumda olmasına rağmen Osmanlı devleti içindeki Müslüman milletlerin bağlarını sağlayan halifeliği kaldırıp, akabinde Kürdistan coğrafyasında uygulamış olduğu insanlık kıyımı sonucu elde etmiş olduğu mal ve mülkleri kendi zihniyetindekilere ve yardakçıları arasında paylaştırma... Yani Kürdistan coğrafyasında talan. Tek bunlar mı? Hayır... Ayrıca açıkta kalmış olan vakıf mallarını da en düşük kıymetle bu beyefendilere peşkeş çekmeleri övündükleri en güzel icraatları olarak sayıyor olmaları gerek. Ne yazık ki, bugünün dünyasında ittihat ve terrakiçocukları bunlarla yaşamakta. Evet İslam’a ve Müslümanlara hizmet adına vakf edilen güzelim eserler, bu gün bu zihniyetin zevk ve sefalarını tatmin aracı olarak kullanılmakta. Yıllar süren sıkı yönetim ve akabinde olağan üstü hal dönemlerinde acaba kimler ne vurgunlar yaptı? Olağan üstü hal dönemlerinin uzatılmasına taraf olan Askeriye, Emniyet ve kirli siyasetten oluşan bermuda şeytan üçgeni sonucu kaç tane Ahmet bey gibilerin televizyonu, pantlonu, gömleği ve onuru yürütüldü. Hangi dilenciler bölgeden lord olarak ayrıldılar? Veya bugünki konjektörde fark eden şey ne? Bölgede savaş tantanları çalmak, gelecek olan talanların habercisi mi? Gerek it zihniyetinin devamı olan t.c ve gerekse, bunların yeğenleri önce gümbürtüyü akabinde sömürtüyü sever, ama artık mazlum halkın verecek ne bir malı, nede takati kalmıştır. Beşar Esad gibi bir diktatör’e reform çağrısı yapanlar, acaba niçin en azından İslam dairesin için bir anayasa için kolları sıvamazlar? Yoksa popilist ve çelişki politikasının tadına mı varıldı? Veya kafes’i yalnızca hüsnü’ye mi layık görürler dersiniz? Oysa herkes kendi kazdığı kuyuya düşecek, herkes ektiğini biçecek, ahiret gününde herkes işlemiş olduğu ameli defterinde görecek. Hüsnü (la)Mübarek kafesi işledi, kafesle yönetti, kafese düştü? Peki ya siz? Sürgünlerle kurduğunuz bu zulm sistemini, yine sürgünlerle mi idare etmek istiyorsunuz? Acaba kemalizmin akibeti ne olacak diye soranınız varsa? Bunun için müneccim olmak gerekmez. Değil mi yani? Tağutun zindanlarında 18. Ramazan’larını dolduran aziz kardeşim AbdulGafur Batmaz, Sıddık Kurt, Şahin Yapıcı, Mahsum Nazlı, Sedat Şeran, Muhammed Zeki İnal, İskender Tutar, Naşit Tutar, Asım Güneş, Muhammed Duman başta olmak üzere tüm Yusufilere Allah katından hayrlı bir kapının açılmasını ve Güzide ailelerine sabırların en güzelini bu mübarek Ramazan ayını şefaatçı kılıp Yüce Mevladan diliyorum. HER SÜRGÜN İSTİKBALE SAÇILAN BİR TOHUM, HER ZİNDAN CENNETLERE ADANMIŞLIĞIN ADIDIR. HAYAT VE HÜRRİYETİN GERÇEK SAHİPLERİNE SELAM OLSUN. ORHAN YAPICI |