CMK 102. Maddesi gereği, tutuklu olarak 10 senesi dolan herkesin tahliye edildiği gibi bir avuç muvahhid müslümanında tahliye edilmesinden sonra koparılan yaygaralar nedeni ile ortadan çekilmek zorunda kalan Hizbullahi müslümanların, nasil hicret ettiklerini merak edenlere; Bu azizler basında anlatıldığı gibi evden çarşaf giyerek kaçmadılar. Her ideolojinin bir yöntem ve metodu vardır. Biz müslümanların metod ve yöntemleri Kur’an ve Sünnette ittibadır. Eminim ki, her konuda olduğu gibi, bu hicret etme meselesinde de ağabeylerimiz Resulüllah’ın Mekke’den Medineye hicret ederken uygaladıkları yöntemleri uygulamışlardır. Nasıl ki, Cebrail (as) tarafından Allah Resulüne hicret etmesinin zamanı geldiğini ve mekkeli müşriklerin haberini getirdi ise, sağ olsun! tc’nin zurnalcı basını da bu azizlere artık burada kalamayacaklarını haberini getirdi! Hazreti Peygamberin Sıddık olan dostu; O’nun için nasıl ki, hicret hazırlıklarına başladıysa, bu azizlerin sadık yarenleri de, onlar için hazırlıklara başladılar. Allah Resulü’nün Mekkedeki Şib caddesi, cahiliye dönemindeki adı ile leyl sokağı şimdiki adı ise Mevlüt sokağı olan evinden Medineye doğru hicret ettiği esnada, Onun evinin etrafını kuşatmış olan MİT, İT, Jitem, Polis, CIA, MOSSAD... vb müşrik ve onların uşaklarının gözlerini Allah’ın emri ile Yasin süresinin ilk dokuz ayetini yani “veceálna”yı okuyup, yüzlerine toprak atarak onların kör olmasına vesile olduğu gibi, bu ağabeylerimiz de, bu sünneti uygularak, yukarıda adını zikir ettiğimiz istihbarat birimlerinin kendilerince kafesteki kuşların uçmaması için günümüzdeki son model teknolojileri ile teknik takip için kurmuş oldukları tezgahları, teknik takib konusunda tecrübeli ve uzman elamanları ve ekipmanlarına rağmen; ellerinden kaçıran bu beceriksizler, sırf sahipleri olan fesat gurubunun gödümündeki derin devletten fırça yememek için güzel bir ifade bulma arayışına girerek, buldukları bildik karalayıcı ifadeyi kullanarak amirlerine ve oradan da yan kuruluşları olan fesad medyasına “bu insanların çarşaf giyerek kaçtılar” ifadesinin arkasına sığındılar. Tabi bunu da yüzlerine gözlerin bulaştırdılar. İnsanların 1.92 boyundaki Cemal Tutar’ın çarşaf içinde sırıtmaz mı diye kendilerine soracaklarını hiç düşünemediler! Hülasa, benim tanıdığım ve bildiğim, yukarıda da belirttiğim gibi bütün hayatlarını Allah Resulü’nün sünnetine ittiba ederek sürdüren bu azizler, bu hicret olayında da Resulüllah’ın sünnetine uyarak selamet sahiline ulaştılar. Herşeyin gücü ve kudreti elinde olan, ilmi ile herşeyi kuşatan, herşeyden haberdar olan Allah bu azizlerin ve onların gönüldaşlarının yar ve yardımcısı olsun. Hicretli Muhacir |