İLAHİ BOYAYLA BOYANAN EV HALKI Bu konuya giriş yapmadan önce bir anımı paylaşmak istiyorum. Yıllar önce bir bahar mevsimiydi. Ege denizi adeta gökten İzmir’in üzerine boşalmış, akabinde de çok güzel, pırıl-pırıl bir güneş İzmir’i kuşatmıştı. Ben ve bir kaç esnaf İzmir’in en işlek çarşısının bir yerinde oturmuş Hz. Mehdi(AS) hakkında konuşuyorduk. Aramızda karamsar bir hava mevcuttu, zihnimde Hizbullahi harekete reva görülen ağır işkenceler ve iftiralar, küfür cephesi bizleri bir damla suda boğma adına elinden geleni arkasına koymamaya yeminli bir halde ha bire operasyon üzerine operasyon yapıyor olması, ülke içerisindeki bazı entel-dantel Müslüman tiplerin garip bir şekilde hakkımızda ileri geri konuşuyor olması. Dünya Müslümanlarının ise, her biri başka bir zalimin zulmü altında inim inim inlemesi... Yani dünya bir ceviz kadar bizlere küçülmüş, Şehid verdiğimiz Rehberimize mi? Tutuklanan onca ağabeyi ve kardeşlerimize mi? Yakalanan arşivlerimize mi? Yoksa Müslümanların duyarsızlığına mı? Kime yanayacağımızı bilmediğimiz bir zaman dilimiydi. Tıpkı Huneyn savaşındaki Müslümanların ruh hali etrafı sarmıştı. Velhasıl adeta kimsenin nefsi-nefsi demekten başka bir ortamı olmadığı bir dönemdi. Bu ruh halindeyken sevdiğim yaşça bizden epeyi büyük olan çarşı esnafından bir kardeşimiz çıka geldi. Ve konumuzu, ruh halimizi görünce arkadaşlar bundan 20 dakika önceki havayı görmediniz mi? Allah adeta Ege denizini üzerimize döktü ve şimdiki bu havaya bakın, bu güllük gülistanlığa bir bakın. Allah herşeye bir süre taktir etmiştir. Bu süre sizi gaflete sevketmesin, yeri ve zamanı geldiğinde Allah en olmayan anda, en anlaşılmayan bir sebeple öyle seller gibi insanları sokaklara dökerki akıl bu işin içinden çıkamaz. Şüphesiz ki Allah Kâdir’e Mutlaktır, biz bize düşen yükümlülüğümüzü yerine getirelim, gerisi Onun işidir. Demişti. Tunus, akabinde Mısır, Bahreyn, Yemen ve bu günlerde Libya... Kemalistlerin ikinci Atatürk dedikleri Zeynelabidin Bin Ali... İsrail çıkarlarını en fanatik siyonistten daha çok düşünen Hüsnü Mübarek... Ve bu günlerde nefsini ilah edinmiş olan Sözde Arapların Padişahı Kaddafi... 3-5 ay önce biri bu öngörülerde bulunsaydı hadi ordan divane denecekti. Ama bugün gerçeğin taa kendisi öyle değil mi? Dehşet bir zulümden sonra yağan bahar yağmuru ve Allah’ın vaadi. Ben İslam ülkelerindeki bu kıyamları Fıtrat’a dönüş olarak adlandırıyorum. Muhammed’i fıtrata dönüş, pak ve temiz, anadan doğduğumuz günkü fıtrata hasret olan bu günün coğrafyasına halkımızın deyimiyle Hz. Hüseyin(r.a) misyonuyla, kişiliğiyle ortaya koymuş olduğu pratiğiyle Hızır(a.s) gibi yetişmiştir. Bugünkü Ortadoğu coğrafyasına iyice kulak verecek olursak bunları duyacağız “Belki gaflete dalmış olabiliriz, belki kral ve sultaların ayak oyunlarına kanmış olabiliriz, ama yüzyıllardır gökyüzü semasında sesi yankılanan Hz. Hüseyin’nin(r.a) Heyhat Minezzile lafı Kalplerimizdeki gafleti dağıttı, kulaklarımızdaki pası giderdi, ayaklarımıza bedenimizi taşıyacak gücü verdi, Rabbimize dönecek istikameti bize sağladı. İslam fıtratı üzerine doğan bu canlarımızı yine İslam fıtratı üzerine Rabbimize sunuyoruz”... Evet bu kutlu kıyamların önderi olan Hz. Hüseyin (r.a)Hicretin 4 yılında Şaban ayında Medine şehrinde dünyaya gelir. Babası Hz. Ali bin Ebu Talib(k.v), annesiyse Cennet kadınlarının efendisi Hz. Fatma binti Muhammed(s.a.v)(Allahu Teala bizlere şefaatçi kılsın) ‘dir. 6 yıl boyunca iki cihan sultanı Hz. Muhammed’in(s.a.v) dünya süsü olarak yaşadı. Allah Resulu kendisi hakkında onlarca hadis bildirmişlerdir. Öyleki “Hüseyin bendendir, Ben Hüseyindenim”(Ahmed bin Hanbel müsned c.4 s.172)buyurmuştur. Peygamber Efendimizin yalnızca bu hadisi herşeyi zaten ortaya koymuyor mu? Fatma annemizin beşik başında uyuya kaldığı zaman Cibril-e Emin’nin beşiğini salladığı kutlu insandır HÜSEYİN... Hz. Ali (k.v)’nin engin ilminden, zühdünden, adaletinden, Muhammedi İslam’dan herşeyi almış Cennet Seyyidir HÜSEYİN... Eksek kaymalarının önüne geçmek için varını yoğunu feda eden, Muhammed Ocağının kınalı kuzusudur HÜSEYİN... Zulmün ve zalimin olduğu her karış toprakta direnen, alın teri döken, koşan, vurulanın ismidir HÜSEYİN... İslam tarihinde öyle bir kutsal sayfaya imza attı ki, Her günü Aşura’ya, her yeri Kerbela’ya çevirdi HÜSEYİN... 19 yıldır yezid renkli Kemalistlerin zindanlarında direnin YİĞİTLERİN adıdır HÜSEYİN... Bu kör zindanları Yusufi Medreselere çeviren ŞERAN’ların adıdır HÜSEYİN... Meydanlarda Hamza gibi kükreyen ŞEHİD AHMED’in virdidir HÜSEYİN... VELİLER’in piri, KÜRDİSTAN’nın GARİP EVLADIDIR HÜSEYİN... Yüz yıllardır Allah’ın boyasıyla boyanan HİZBULLAHİLERİN adıdır HÜSEYİN... Allah’ın Selat ve Selamı Hüseyin’nin Aziz dedesi Hz. Muhammed’e(s.a.v) ve Onun Pak ve Temiz olan EHLİ BEYTİ üzerine olsun... Zalimlerin BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) tuzağı vardı, olmasın mı Allah’ında zalimere BİP(Büyük İslam Paktı) tuzağını hazırladığı? Olur mu olur hani... Bu coğrafyada İslam adına büyük emeği geçen Necmettin Erbakan’a Allah’tan rahmet, ailesine sabrı cemil niyaz ederim... TUZAK KURANLARIN EN HAYIRLISINA EMANET OLUNUZ... İSLAM HANİFOĞLU |