Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Süphesiz, Rabbimiz Allah'tir deyip, sonra dosdogru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayin, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. Fussilet/30

Bir Hadis:
''Daha vakti var, ilerde yaparım'' demek, şeytanın mü'minlerin kalplerine bıraktığı bir vesvesedir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » 24- OKUYUCU KÖŞESİ » NAMAZIN ÖNEMİ / M.ALİ ATEŞ
NAMAZIN ÖNEMİ / M.ALİ ATEŞ

Her şeyi yoktan var eden, bizi insan olarak yaratan ve sayısız nimetlerle donatan Allah’a şükranda bulunmak, teşekkür etmek en başta gelen insani vazifemizdir. Allah’a şükretmek dil, kalp ve bedenle olur. Şükrün bütün bu kısımlarını toplayan bir ibadet şekli vardır ki, o da namazdır.

-Namaz, alemlerin Rabbi olan Allah’a ibadet ve kulluğun tayin ve tespit olunmuş en mükemmel şeklidir.
-Namaz, Allah Teâla’nın gördüğümüz, görmediğimiz, bildiğimiz, bilmediğimiz, bitmez tükenmez nimetler ve ihsanlarına karşı şükranlarımızı sunmaktır.
-Namaz, işlediğimiz günahlardan arınmak, işleyeceklerimizden de korunmak için kalbimiz, dilimiz ve bütün varlığımızla yaptığımız kulluk görevidir.
-Günde beş defa namaz kılmak, kadın erkek her müslümanın üzerine farzdır. İnsan bu ibadeti yerine getirmek suretiyle gönlünü Allah’a bağlar. “Beni anmak için namaz kıl” mealinde olan ayetin işaret ettiği sır ve hikmet bu olsa gerek

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de;
-Hz. Lokman’ın evladına; “Oğulcağızım, namazını dosdoğru kıl” diye öğüt verdiğini bildirmekte, Hz. İsmail’i kavmine namaz kılmayı emrettiği için övmekte ve Hz. İsa’ın beşikte iken mucize olarak konuştuğunda ‘yaşadığım müddetçe bana namaz ve zekatı emretti’ dediğini haber vermektedir.

Bu ayetler göstermektedir ki, namaz geçmiş ümmetlere de farz kılınmış bir ibadettir.

Dînî bir görev olan namaz, imanın işâreti, kalbin ışığı, ruhun kuvveti, bedenin koruyucusu ve sevgili peygamberimizin ifadesiyle “Mü’minin  Mi’racıdır.”

Manevi bir yükselme ve Mi’rac sırrına erme vesilesi olan namaz, insanı ruhen ve ahlaken yükselten, onu Allah’a yaklaştıran bir ibadettir.

Bu amaçla, abdest alıp seccadesinin başına gelen ve Allahü ekber diyerek Allah’ın huzuruna duran kul; önce, sübhaneke’yi okur, “Allahım hamd ederek seni tesbih ederim, senin ismin mübarektir. Sen yüceler yücesisin sen’den başka ilah yoktur.”

Sonra, “Eûzü billahi mine’ş-şeytanir-racim.  “Şeytan’ın şerrinden sana sığınırım.

Daha sonra da, “Bismillahirrahmânirrâhim”; ‘Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla başlarım’ der.

İşte bütün bunlar Mirac merdiveninin birer basamağıdır. Kul artık manevi bir asansöre binmiştir.

 “Sen her şeyden münezzehsin Ya Rabbi! Hamd sana mahsustur. İsmin de mübarektir. Sen yüceler yücesisin, teksin, eşin ve benzerin yoktur. Bütün şerlerden sana sığınırız. Her güzel işe senin isminle başlarız, yaptığımız  her işte senin rızanı ararız,” diyerek derece, derece yükselir. Böylece mânâ alemine doğru harekete geçmiş olan kul, Fatiha suresini okumaya başlar.

“Hamd alemlerin Rabbi; rahmet ve merhameti sonsuz ve din gününün sahibi olan Allah’a mahsustur,” mealindeki ayetleri okurken perdeler tamamen açılmış, kul tam bu sırada huzura alınmıştır. İşte  bu esnada kul, “Allah’ım ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.” diyerek ibadet ve ubudiyetini Rabbine arz eder. Muhtaç olduğu yardımı yine Rabbinden isteyerek şöyle der. “Ya Rabbi! Yalnız senin huzurunda eğilir, alnımızı secdelere koyarız. Senden başkasına asla kul, köle olmayız. Ya Rabbi muhtaç olduğumuz yardımı da yalnız senden isteriz. Gerçek manada yardım eden sensin, her şey senin iradene bağlıdır, senden medet olmadıkça hiçbir kimse bize yardım edemez. Ya Rabbi ! bizi doğru yola, ni’metine erdirdiğin kimselerin, gazaba uğramayanların  yoluna eriştir” der.  Arz-u halinin sonunda bir mühür mesabesinde olan “AMİN” kelimesini söyler.

Fatihadan sonra bir sûre veya en az üç ayet okumak suretiyle ayakta durmayı tamamlayan kul rüku’ya varır. Üç defa “Sübhane Rabbiye’l-azîm”; ‘Yüceler yücesi Rabbimi tüm noksanlıklardan tenzih ederim.’ Daha sonra secdeye varıp üç defa “Sübhane rabbiye’l  Â’lâ”; ‘Yüceler yücesi Rabbimi tüm noksanlıklardan münezzeh bilirim’ diyerek Rabbine mülâki olur. Nitekim Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerimde; “Secde et ve Allah’a yaklaş” buyurarak, mânâ âlemine yükselmenin ve Allah’a yaklaşmanın yolunun namazdan, namazın secdesinden geçtiğini bildirmektedir

Resûlullah efendimiz, Eshâbına:
- Birinin evi önünde nehir olsa, hergün beş kere bu nehirde yıkansa, üzerinde kir kalır mı? diye sordu. Eshâbı:

- Hayır, yâ Resûlallah! dediler.

Bunun üzerine Peygamber efendimiz:

- İşte, beş vakit namazı kılanların da, böyle küçük günâhları affolunur, buyurdu.

Namazla ilgili diğer hadîs-i şerîflerden birkaçı da şöyle:

(Namaz dinin direği, her hayrın anahtarıdır.)

(Kıyâmette kulun ilk sorguya çekileceği ibâdet namazdır. Namaz düzgün ise, diğer ameller kabûl edilir. Namaz düzgün değilse, hiçbir amel kabûl edilmez.)

Ebû Bekr-i Sıddîk hazretleri buyurdu ki:

"Beş namaz vakitleri gelince, melekler der ki; Ey Âdemoğulları, kalkınız! İnsanları yakmak için hâzırlanmış olan ateşi namaz kılarak söndürünüz."

Tembellikle namaz kılmayıp fakat, her namaz vaktinde namaz kılmadığı için üzülen, kâfir olmaz, ancak büyük günâh işlemiş olur. Hadîs imâmları, söz birliği ile bildiriyor ki, "Bir namazı vaktinde amden kılmıyan, yâni namaz vakti geçerken, namaz kılmadığı için üzülmeyen, kâfir olur veya ölürken îmânsız gider." Yâ namazı, hâtırına bile getirmiyenler, namazı vazîfe tanımıyanlar ne olur? Rivayet edilir ki şeytana soruldu:

- Senin gibi mel'ûn olmak istiyen, ne yapmalıdır? İblîs sevinerek:

- Benim gibi olmak istiyen, namaza ehemmiyyet vermez ve doğru, yalan, herşeye yemîn eder, yâni çok yemîn eder! dedi.

- Şeytan gibi mel'un olmak istemiyen hiçbir namazını bırakmamalı ve herşeye yemîn de etmemelidir.

Din büyüklerimiz buyurmuşlar ki:

Beş şeyi yapmıyan, beş şeyden mahrûm olur:

1- Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını görmez.
2- Uşrunu vermeyenin, tarlasında, kazancında bereket kalmaz.
3- Sadaka vermeyenin, vücudunda sıhhat kalmaz.
4- Duâ etmeyen, arzûsuna kavuşamaz.
5- Namaz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefeste kelime-i şehâdet getiremez.

Görülüyor ki, farz namazı kılmamak, îmânsız gitmeğe sebep olmaktadır. Namaza devam, kalbin nûrlanmasına ve saadet-i ebediyye’ye yâni sonsuz saadete kavuşmaya vesîledir. Peygamberimiz “Namaz” nûrdur buyurdu. Yâni, dünyada kalbi parlatır. Âhırette sırâtı aydınlatır.

Namaz kılmayanın hâli
Namaz kılmamanın cezâsı çok büyüktür. Hadîs-i şerîfte, “Bir namazı, özürsüz olarak vaktinden sonra kılan, seksen hukbe Cehennemde yanacaktır” buyuruldu. Bir hukbe seksen senedir. Her senesi üçyüzaltmış gündür. Her günü, seksen dünya senesidir.

Kazâya kalan namazı kılacak kadar vakitlerin herbiri geçtikçe, bu bir namazın günâhı kat kat artar. Ya birkaç namaz olursa, cezâsı çok çetin olur. Her ne pahasına olursa olsun, kılmadığımız veya kılamadığımız namazlarımızı bir ân önce, kazâ etmek ve affı için tevbe etmek, çok yalvarmak lâzımdır. Namaz kılmayanın, Allahü teâlânın büyüklüğü karşısında titremesi, erimesi lâzımdır.

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

”Namazı özürsüz kılmayan kimseye, Allah’ü teâlâ onbeş sıkıntı verir. Bunlardan altısı dünyada, üçü ölüm zamanında, üçü kabirde, üçü kabirden kalkarkendir. Dünyada olan altı azap:

1- Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz.
2- Allahü teâlânın sevdiği kimselerin güzelliği, sevimliliği kendine kalmaz.
3- Hiçbir iyiliğine sevap verilmez.
4- Duâları kabûl olmaz.
5- Onu kimse sevmez.
6- Müslümanların birbirlerine yaptıkları iyi duâlarının buna fâidesi olmaz.
Ölürken çekeceği azaplar:
1- Zelîl, kötü, çirkin can verir.
2- Aç olarak ölür.
3- Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.
Mezarda çekeceği acılar:
1- Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.
2- Kabri Cehennem ateşi ile doldurulur. Gece, gündüz onu yakar. Cehennem ateşi dünya ateşine benzemez.
3- Allahü teâlâ, kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Hergün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir an bırakmaz.
Kıyâmette çekeceği azaplar:
1- Cehenneme sürükleyen azap melekleri yanından ayrılmaz.
2- Allahü teâlâ, onu kızgın olarak karşılar.
3- Hesâbı çok çetin olup, Cehenneme atılır.”

Namaz kılmayanın ömründe, bereket olmaz. Ömründe, hayır ve menfaat görmez. Ömrü çeşitli hastalıklarla, sıkıntılarla geçer. Ma'nevî huzûru olmaz. Sahip olduğu dünyalıklar onu rûhî sıkıntıdan kurtaramaz

CEMAATLE NAMAZIN ÖNEMİ

Beş vakit namazın cemâatle kılınması, erkekler için sünnet-i müekkededir. Hatta sabah namazının sünnetinden de kuvvetlidir ki, vacib derecesindedir.

Cemaate gitme imkanı varken ve meşru bir mazeret yokken, cemaatin terki caiz değildir. Meşru mazeretler ise: hastalık, hasta bakıcılık, takatsizlik, yolculuk, korku, yoğun ilmî meşguliyet... gibi hususlardır. Bilhassa yakın yerde ezan okunuyorsa, mutlaka cemaate katılmaya gayret göstermelidir.

Cemaatle kılınan namazın sevabı, yalnız başına kılınan namazdan yirmiyedi derece üstündür. Yatsı ve sabah namazları cemaatle kılındığı zaman, o gece ibadetle geçirilmiş sevabı alınır.

Cemaatle namaz, İslâm’ın çok önem verdiği vazifelerdendir. Terkinde ise, ağır kerahet ve sorumluluk vardır.

Cemaatle farz namazlar kılınır.Cuma ve bayram namazlarının ise cemaatle kılınması şarttır.

Kadınlar için cemaatle namaz, emredilmiş sünnet değildir. Fakat adabıyla katılırlarsa, bunun sevabına kavuşurlar. Kadınlar için daha faziletli olan, namazları evde kılmaktır. Erkekler için ise sünnet olan, namazları camii cemaatiyle kılmaktır.

Camiye gitme fırsatı bulamayan erkeklerin de, bulundukları yerde cemaat olmaları esastır. Fakat mazeretsiz olarak cami cemaatini terkedip, evde veya iş yerinde cemaat oluşturmak mekruhtur. Bununla birlikte, camiler dışındaki cemaatler de, tek başına kılınan namazlardan üstündür.

NAMAZLA İLGİLİ  BAZI AYETLER

BAKARA SURESİ

45- “Bir de sabırla ve namaz ile Allah´tan yardım isteyin. Şüphesiz bu, (Allah'a) saygılı olanlardan başkasına ağır gelir.” Ya Rabbi ! bizi böyle bir gafletten muhafaza et.

NISA SURESİ

55- “Sizin asıl dostunuz Allah'tır, O'nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir.” Ya Rabbi ! bizler seni, resulünü ve namaz kılıp rüku eden müminleri dost edindik, bizi takvaya ulaştır.


91 – “Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?” Ya Rabbi ! vazgeçtik, işittik ve itaat ettik, bizleri şeytanın hile ve tuzaklarından muhafaza et.


ENAM SURESİ

162- “De ki: Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.”
 

İBRAHİM SURESİ

31- “(Ey Muhammed!) İman eden kullarıma söyle: Namazı dosdoğru kılsınlar.”

40- “Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan eyle” Ey Rabbimiz! duamı kabul et.

MERYEM SURESİ

31- “Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti.”

TA-HA SURESİ

132- “(Ey Muhammed!) Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de ona sabırla devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akibet takva sahiplerinindir.”

LOKMAN SURESİ

17- “Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır. Başına gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir.”


NISA SURESİ (Munafiklarin Namazi)

142- “Münafıklar, Allah'ı aldatmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına geçirecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah'ı da pek az anarlar.”

Son olarak bir hadis ile konumuza son verelim;

- Ebü Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraber mescidde idik. O esnada bir adam geldi ve:

 “Ey Allah'ın Resülü, ben bir hadd işledim, bana cezasını ver” dedi, Resülullah adama cevap vermedi. Adam talebini tekrar etti. Aleyhissalâtu vesselâm yine sükut buyurdu. Derken (namaz vakti girdi ve) namaz kılındı. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) namazdan çıkınca adam yine peşine düştü, ben de adamı takip ettim. Ona ne cevap vereceğini işitmek istiyordum. Efendimiz adama:

"Evinden çıkınca abdest almış, abdestini de güzel yapmış mıydın?" buyurdu. O:

"Evet ey Allah'ın Resülü!" dedi. Efendimiz:

"Sonra da bizimle namaz kıldın mı?" diye sordu. Adam:

"Evet ey Allah'ın Resülü!" deyince, Efendimiz:

"Öyleyse Allah Teâlâ hazretleri haddini -veya günahını - affetti" buyurdu.

Bu hadisi Buhârî, 27, ve  Müslim, Tevbe 44, 45 rivayet etmektedir.

Sadake rasulullah, fi ma kal, ev kema kal.


M.Ali Ateş

Diger Basliklar
   İFTAR SOFRALARIMIZ GÖSTERİŞTEN UZAK OLMALIDIR.
   KIYAMA ÖNDERLİK EDENLER / HATİCE
   ADINA KÜRTAJ DİYORLAR! / HATİCE
   "VAY BE... KOMUTAN BANA VERECEK!" / HATİCE
   İKİSİ BİR ARADA OLMAZ! / HATİCE
   MUSTAZAF-DER KAPATILDI / HATİCE
   BAŞÖRTÜSÜ SORUNU / HATİCE
   HİZBULLAH NUH'UN NECAT GEMİSİDİR /A.ENES
   ALLAH SEVGİSİ MUHAMMED-İ YOLDA ARANMALI / A. ENES
   MEYDANLAR AŞK İLE COŞTU / HATİCE
   DÜŞÜNCEYLE YAŞAMA / HATİP İBRAHİMOĞLU
   ÇADIRLARIN ZAFERİ / ORHAN YAPICI
   İNSANLIK ÖNDERİNİN GÜZEL AHLAKI / HATİP İBRAHİMOĞLU
   BUNUN İÇİN MÜNECCİM OLMAK GEREKMEZ / ORHAN YAPICI
   MÜSLÜMAN ÜLKEMDE KUR'AN YOKLUĞUNDAN HATİM İNDİREMİYORDUK!
   SUSA KATLİAMININ 19. YIL DÖNÜMÜNÜN ANISINA
   POLİS DEVLETİ "İN" ASKER DEVLETİ "OUT" MU OLDU? / ORHAN YAPICI
   İKİ ARA DA BİR DEREDE YOL TUTMUŞ GİBİ / ORHAN YAPICI
   SORULAR; SADECE GERÇEKLE YÜZLEŞMEK İÇİN SORULAR / ORHAN YAPICI
   MAĞRUR BATININ ÇIKAR AMAÇLI HİMAYESİ OLMAZSA! / ABDULLAH ENES
   İŞÇİ - SÖMÜRÜ - ADALET / İSLAM HANİFOĞLU
   DÜŞMANLIĞINIZ MERTLİKLE OLSA BARİİ... / ORHAN YAPICI
   BU YOLLAR DAHA ÇOOK UZUN VE ÇOK MEŞAKKATLİ! / ABDULLAH ENES
   BDP/PKK'Yİ ANLAMIŞ DEĞİLİM NEDEN Mİ? / ORHAN YAPICI
   XADIM-EL HAREMEYN? YOKSA XAİN-EL HAREMEYN Mİ? / ORHAN YAPICI
   BURANIN YABANCISI MISINIZ? / ORHAN YAPICI
   BİR FIRSATTA KENDİMİZE VERELİM! / ORHAN YAPICI
   NE SEVGİSİZ BİR İNANÇ NE İNAÇSIZ BİR SEVGİ / ABDULLAH ENES
   NELER OLUYOR ? BEN NE YAPABİLİRİM ? / ORHAN YAPICI
   PUSUDA OLAN HİLEBAZ ÇAKALLARIN KATLİAMLARI /ABDULLAH ENES
   UYKU / HATİP İBRAHİMOĞLU
   KAVİMLERİN HELAK SEBEPLERİ / HATİP İBRAHİMOĞLU
   KERBELADAN BEYKOZ'A HZ. HÜSEYİN(R.A) VE MİSYONU -9 /İSLAM HANİFOĞLU
   LAİK FURYANIN TEK TARAFLI İMHA SAVAŞLARI -5/ ABDULLAH ENES
   SİZ AZİZLERİN ZALİMLERE GÖRE FİRARİ MAZLUMLARA GÖRE HİCRETİ
   PASAPORTUNU TAŞIMAKTAN UTANDIĞIM ÜLKE! / GURBETÇİ
   ANLATACAĞIM SANA / HATİP İBRAHİMOĞLU
   İNSALIĞIN İÇİNE GİRDİĞİ KARANLIKLAR / HATİP İBRAHİMOĞLU
   SELAM SİZE EY AZİZLER / HİCRETLİ MUHACİR
   İSLAM VE İNSANLIK / HATİP İBRAHİMOĞLU
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git