Bütün insanların ümit bağladığı açılımın nasıl sonuçlar vereceğini kimse tahmin edemiyor. Toplumun beklentilerine ne kadar cevap vereceği ve nasıl tepkilerle karşılanacağını kimse bilmiyor. Ancak açılımın toplumdaki sorunları kısmen de olsa çözmesi bekleniyor. Seksen yıllık bu sorunların çözümü ve çözüm yolunda atılacak adımlar, İslam ve Kur’an çerçevesinde olursa yararlı olur. Değerlere ve sorunlara cevap vermeyen, görmezden gelen çözümler çözüm sayılmaz. Kesin ve kalıcı çözümler için dini değer yargıları ve diğer kesimlerin de ihtiyaçlarına cevap verecek bir açılım olmalıdır.

Dünyanın neresinde bir huzursuzluk varsa, mutlak sebebi İslam’dan uzaklaşma ve kaide ve kurallarına uymamaktandır. Bu gün ülkemizde olanlarda İslam’dan uzlaklaştırılmış olan ve izmlere kaptırılmış Müslüman evlatların ruhlarındaki boşlukları dolduracak kutsalların olmayışından dolayıdır. Allah(cc)’ı unutup, İslam’ın emirlerinden uzaklaşıp, kulların yaptıkları kanun ve yasaların eksikliklerinden dolayıdır. Toplumdaki çeşitlilikten ve renkleri sebep göstererek, farklılıkların zenginlik olduğunu unutarak ayrımcılığa ve ırkçılıktan kalpleri körelmiş olanları uygulamalarıdır. Bir ayette” Renklerinizin ve dillerinizin farklı oluşu Allah (cc)’ın ayetlerindendir.” Buyrulur. Allah (cc)’ın yaratılışlarına bakmadan renk, dil ve ırklarına bakılarak hüküm verenlerin adaletsizliklerinden dolayıdır. Adaletsizlik baştan kaynaklanırsa toplumdan değil, adaletsizliklerin şiar edinenlerdendir

Toplumda olan yasaklamalar ve engellerin kaldırılması için yasaların yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Yasalar yenilenmese ve yasaklar kaldırılmasa hiçbir zaman bu durumlar düzelmez. Hakimiyeti millete vermek istiyorsanız milletin inanç ve İslam’ı ile uğraşmamalısınız. Toplumun inanç ve özgür olmasını istiyorsanız kanunlarda değişiklikler kesinlikle yapılmalıdır.

Kur’an kursları ve Kur’an okumanın önündeki engeller kaldırılmalı  ve isteyenlerin yaş veya zaman belirtilmeden Kur’an okumaya, anlamaya ve yaşamaya yöneltilmelidir. Herkes kendi istediği dil, kimlikle kendini ifade edebilmelidir. Ancak Kur’an ve Kur’anın emirleri ile çocuklarımızın düşünce seviyeleri yükseltilebilir ve ayrımcılık düşüncesi kafalarından sökülüp atılabilir. Kötü düşünce ve fikirlerin hepsi İslam ve İslami düşünceden uzaklaşan nesillerin yetişmesinden dolayı ortaya çıkmıştır. İslami fikirlerin aşılanması ile birlik ayrımcılıklar ortadan kaldırılarak ve beraberlikler sağlanacaktır. Bir hadisi şerifte “Siz nasıl iseniz öyle yönetilirsiniz” buyruluyor. Bizler kendimizi ve çocuklarımızı düzeltelim sonra başımızdakilerin hal ve davranışlarını doğrultabilelim. Yoksa kimse kendisinin ve ailesinin düzeltmeden kalkıp düzeni düzeltmesi olanaksızdır.

Bütün insanların özgürce ve rahatça dillerini ve kimliklerini ortaya koymaları lazımdır. İslam’i ve gayri İslami bütün herkesin bir çekince olmadan kendini tanıta bilmesi gerekir. Ana diller de ve gelenek ve göreneklerini rahatça yaşayabilmeleri olanağı tanınmalı ve bu özgürlüklerin sağlanması ile Ülkenin ve toplumun birlikteliğinden söz edilebilir.

Kısıtlamalar ve uygulanmaların adilane yapılması ve herkese aynı gözle bakılmasını gerektiren değişikliklerin olması gerekmektedir. Huzurlu bir hayatın olmasını istiyorsak ve hayatımızın tekrar eski günlere dönmesini istiyorsak, beraberliğimizin kuvvetlenmesini istiyorsak, İslami ve insani olgulara katkılarda bulunmamız gerekir. Bütün sorunların kaynağının İslam ve İslami olgulardan uzaklaşmakla meydana geldiğini bilmemiz ve unutmamamız lazım.

Baş örtüsü yasağının kaldırılması ile insanlarımızın hayal kırıklıklarının giderilmesi ve örtülü insanların okulların kapısından geri çevrilmemesi gerekir. Bu insanlar ve aileleri zor ve istedikleri şekilde okumadıkları için okullardan ayrılmak zorunda bırakılıyor. Her yıl okulların açıldığı tarihler de TV kanallarında görülen görüntülerin hiç olmaması için yasaklayıcı kafaların temizlenmesi gerekir. Rabbul Aleminin emri gereği ve İslam’ın yasaklamasına uyarak kapanan inanç sahiplerinin haklarının verilmesi lazımdır.

Kuruculuk sisteminin kaldırılması ve bu yolla suça bulaşanların yaptıklarının hesabının sorulması gerekir. Bununla birlikte devletin kendi polis ve istihbarat birimleriyle vatandaşların mitleştirmek ve istemedikleri halde devlete çalışmaya zorlamaları ve bunları yapanları cezalandırmalıdırlar. İnsanlara şantaj ve tehditlerle yaptıkları için suçlanıp kanun karşısına çıkarmaları gerekir.

Ekonomik yatırımlarla da insanların refah düzeylerini yükseltilmeli ve diğer bölgelerin seviyesine gelinceye kadar da yatırımlar hızlandırılmalıdır. Teşvik ve maddi yardımlar uygulanmalıdır. Bunlar insanlarda olan eziklik ve geri kalmışlığı kaldırmak için yapılmalıdır. İlericilik kafada olmalıdır, batıya uyup milleti İslam’dan uzaklaştırmakla yapılan bütün çağdaşçılıklar abestir. Ekonomi, çıplaklıkla ve çıplaklığı teşvik ile düzelmez.

Yapılan bütün değişiklikler anayasa ile güvenlik altına alınmalıdır. Bütün insanların haklarının verilmesi, dil, renk, ırklar, soy, anane ve dini özgürlükler sağlanmalıdır.

Bütün kesimler ile görüşülmesi ve onların ihtiyaç ve tekliflerininde alınması ve ona göre çözümleri sunulması sağlanmalıdır. Bu şekilde insanları temel sorun ve dertlerine çözümler sunulabilir.

Mevlam İslam ümmeti için ne hayırlı ise nasip etsin ve bütün olacak olanları Kur’an ve İslam çerçevesinde olmasını sağlasın. Müslümanları küfre ve onun yandaşlarına muhtaç etmesin. Bütün olanları İslam ümmetinin vahdeti ve birliği için olmasını ve İslam’i yönüne çevirsin………AMİN 

YUSUF