Bismillah:

Birisi hem İslam hem Siyonist taraftarı olabilir mi? Tahmin ediyorum şimdi hayır sesleri yükselmektedir. Destek vermekle, savunmakla, haklı bulmakla ve yanında bulunmakla taraftar olunur.

 Ya İslam veya Siyonist taraftarısın. Siyonistlerin işledikleri cinayetler karşısında Müslümanlara yardım etmeyen ve destek vermeyenler, Siyonistlerin cinayetlerine ve zulümlerine bilerek veya bilmeyerek ortak olmaktadırlar.

Eskiden münafıklar yaptıklarını gizli veya bir kılıfla yaparlarken, şimdiler de aşina ve gözler önünde yapıyorlar. Müslümanların zayıflıklarından istifade ederek bunu yapıyorlar. Çünkü korkuları kırılmış gibi. Ancak Müslümanların güçlenmesi onları korkuya sev eder ve yaptıklarından çark ederler. Maske ve kılıflara bürünürler.

Filistin’de sadece Müslüman Filistinliler yoktur. Kavmiyet güden köle ruhlu olanlar da vardır. Hesaplarına gelmediği için Müslümanlara karşı Siyonistlere uşaklık eder, onların çıkarlarını korurlar. Bunu, kendilerine ve zihniyetlerine bir menfaat olarak görürler.  

Bunlar köle ruhlu oldukları için, sahipleri ne derse onu yapar, haklıyı haksız gösterip yanlışlarını başkasına yüklemeyi marifet bilirler. Hatta bu yanlışları bir milletin yok olmasına sebep olsa da gözlerine gelmez ve umurlarında olmaz. Kendi kavimlerinden veya başka kavimlerden olması bir şeyi değiştirmez.

Bunlar, yapılan zulmün ortağı, teşfik edicileri ve taraftarı olmalarından dolayı İslam’a düşman ve İslam’a saldıranların dostlarıdırlar. Siyonist İsrail dara ve çıkmaza düştüğü zaman barış ve uzlaşı adına destekte bulunurlar. Siyonistler istediğinde barış ve ateşkesi gündeme getirenler, şartlar Müslümanlar aleyhinde iken seslerini çıkarmazlar.

İslam ümmetinin derdi bu kadar ağır olduğu halde dertlerin üstüne dert, yüklerin üstüne yük olurlar. Bunlar Müslümanların derdiyle dertlenmezler ve onlara hiçbir şekilde yardım etmeyi düşünmezler.

Kendilerini marifetli ve basiretli sanırlar ve şöyle derler: “Biz onlara demiştik, bizleri dinlemediler, başlarına bunun geleceğini biliyorduk, yapmayın demiştik yaptılar başlarına gelecek olana da katlansınlar.” Bunu kendilerine kılıf yapıp iri cüsselerini o küçük kılıfta  saklamayı düşünürler. İslam Ümmetini de kandıracaklarını sanırlar. Ey Sabra ve Şatilla katilleri ve İslam Kur’an düşmanları: sizler Allah’a (cc) nasıl hesap vereceksiniz? Gazze’de yapılan bunca vahşete ortak olmakla, camide ibadet halindekilerin üzerine bile bombalar yağdıranlarla işbirliği yapmakla Allah’ın (cc) kıyamet günü hesabından korkmaz msınız?

Ya Rab: Senin evine gelen misafirlerini katledip kanlarını akıtan zalimleri ve yanlarında yer alanları zelil ve rezil et. Bunlar Senin, Habibinin ve dininin düşmanları ve dostlarının katilleri ve İslam Ümmetinin ortasında zuhur etmiş kanser tümörüdürler. Bu illeti ümmetin ortasından çıkar ve onları darmadağın et. Bu masum, kimsesiz, yanlız ve çaresizlerin dökülen kanlarının hürmetine yardım ve nusretini erken gönder. Onların zorluk ve sıkıntılarını kendilerinden kabul et, bu Ümmetin derdine dermanlar ve çareler yolla.

Bu çaresiz ve kimsesizlerin kimsesi ancak Allah’tır (cc). Kayıtsız ve şartsız teslim olmanın bedeli bu olsa gerek. Çünkü Rabbi Zül-Celal bir kulunu sevdiği zaman, başına belalar ve musibetler getirir. O kulun şükrünü ve hamdini artırmak içindir.

Allah’ın (cc) yardım ve tevfiki ile                

Mustafa İbrahim