Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

İSLAMİ ÇÖZÜM

Allah’ın adıyla!

Son zamanlarda dikkat çekici bir şekilde “İslami Çözüm” adeta sorgulanmaktadır.

İslami çözüm nedir? İslami çözüm olur mu? İslami çözüm diye bir şey var mı? Şeklinde sorgulayıcı ve biraz da hafife alıcı bir tarzda bu konu üzerinde değerlendirme ve yorumlar yapılmaktadır.

İslami çözümün ne olduğunu, ne anlama geldiğini ve insan hayatındaki yerini ve önemini kavrayabilmek için evvela İslam’ın sunduğu ilahi bakış açısına sahip olmak, bu bakış açısıyla bakmasını bilmek gerek. Hiç olmazsa, ilahi bakış açısı hakkında fikir sahibi olmak gerek.

Genel anlamıyla, bu gün insanlar arasında iki dünya görüşü ve bakış açısı vardır.

Birincisi; maddi dünya görüşü ve bakış açısıdır ki, her şeyi maddeye bağlayan ve madde temeli üzerine bina edilen beşeri görüştür.

İkincisi; ilahi dünya görüşü ve bakış açısıdır ki, ilahi vahyi esas alan ve ilahi vahyin sunduğu inanç sistemi üzerine bina olunan görüştür.

Bunu kısaca açacak olursak; bütün kainatı ve içindekilerini Allah (cc) yaratmıştır. O Allah (cc) ki; varlığının başlangıcı ve sonu yoktur, zatında, sıfatlarında ve fiillerinde hiçbir kusur ve eksiklik bulunmamaktadır, O hiçbir şeye muhtaç değildir ancak her şey O’na muhtaçtır, tektir, eşi ve benzeri yoktur, yaratandır, yaşatandır, idare ve kontrol edendir, öldürendir. Her şeye gücü yeter, mülk O’nundur ve mülkünde her türlü tasarruf sahibidir.

Allah (cc); insanları bir hayat sınavından geçirmektedir ve bu dünya, insanların hayat sınavlarını geçirdiği bir imtihan diyarıdır. Onun için bu dünya hayatı sona erecek, bütün insanlar ölümü tadacak ve kıyametin ardından bütün insanlar tekrar diriltilerek bu dünya hayatında yaptıklarından dolayı hesaba çekileceklerdir. Bundan sonra durumlarına göre ya cennette veya cehennemde kalacaklardır. Ahiret hayatı ise sonsuzdur.

İnsanın bu dünyada sorumlu tutulduğu şeyler ise Allah’ın gönderdiği ilahi kitaplar ve peygamberlerin bildirdikleridir. Son olarak gönderilen Kur’an’ı Kerim ve Muhammed’in (sav) bildirdiklerine inanmak ve uymakla mükelleftir.

İslam dini; insanın ferdi, ailevi ve sosyal hayatını hem akidevi ve hem de ameli olarak bütünüyle ve boşluk bırakmayacak şekilde düzene koymuş ve şekil vermiştir. İnsanın hayatıyla ilgili ve hayatta karşılaşacağı her konuya taalluk edecek şekilde ya açık, somut ve hususi veya genel kaideler koymuştur. Aynı zamanda devlet yapısı ve işleyişiyle ilgili gerekli kural ve kaideleri tayin etmiştir.

İşte insan; bunları alıp uygulamakla mükellef tutulmuştur ve bunlardan dolayı ahirette hesaba çekilecektir.

O zaman Allah’a (cc) ve ahirete inanan Mü’min kul, inancının gereği olarak hayata, insana ve hayatta cereyan eden her hadiseye evvela bu bakış açısıyla bakar. Dolayısıyla Mü’min kul, hayatını İslam’a göre şekillendirmeye çalışır, karşılaştığı, içinde bulunduğu ve yapacağı her işte kulluk bilinci ve sorumluluk şuuruyla hareket ederek İslam’ın emir ve nehiylerini dikkate alarak adım atar. Bu, âlemlerin Rabbi olan Allah’a karşı yerine getirilmesi gereken kulluk vazifesidir.

Birçok insan ise; içinde bulunduğu, yaptığı veya yapacağı pek çok işi, İslam’dan tamamen soyutlamakta, İslam ile hiç ilgisi yokmuş gibi değerlendirebilmekte ve bu konuda İslami hassasiyet ve değerleri hiç hesaba katmamaktadır.

Bu bakımdan Müslümanlar açısından; içinde yaşadıkları toplumda yapılan işler, alınan kararlar ve verilen çözümler önemlidir. Çünkü kendilerini ilgilendirmektedir ve inançları açısından işin dayandığı temel espri önem arz etmektedir. Hele hele toplumun kahir ekseriyeti Müslüman ise, o zaman yapılan işlerin de, alınan kararların da, verilen çözümlerin de İslami olması hem bir hak ve hem de bir sorumluluk olur.

Hayatın her alanında ve her konuda İslam’ın çözümü vardır. Çünkü İslam; insanın hayatını ferdi, ailevi ve sosyal açıdan hiçbir boşluk bırakmayacak şekilde düzenlemiş ve şekil vermiştir. Dolayısıyla İslam açısından hiçbir mesele çözümsüz değildir.

İslami çözüm; İslami hassasiyet ve değerleri dikkate alarak meseleye yaklaşım göstermek ve çözüm ortaya koymaktır. Burada İslam ahkamı, çözümün esasını teşkil eder.

Dolayısıyla ortaya konan çözümün İslami olması;

Allah’ın rızasının gözetilmesi

Allah’a karşı kulluk vazifesinin gerektirdiği sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi


İslam’ın haram kıldığı ve yasakladığı şeyleri barındırmaması


İslam’ın konuyla ilgili doğrudan emir, tavsiye veya uygulaması varsa, bunların esas alınması


Konuyla ilgili doğrudan emir veya tavsiyeler yoksa, dolaylı olarak konuya taalluk eden, benzer ve kıyas edilebilecek hususların dikkate alınması


İslam’ın meşru gördüğü daire içinde kalınması


Müslümanların maslahatına uygun ve toplumun faydasına olması….
hususlarını içermesine bağlıdır.

Bu anlamda İslami çözüm; ancak Müslüman olan, İslam’ı hayatın merkezine alan, İslami hassasiyet ve değerleri dikkate alanlardan beklenir. Bununla birlikte İslami çözüm açısından önemli olan; kimden geldiği değil, İslami değerlerin dikkate alınıp alınmadığı hususudur.

Ancak bir de Müslümanlar açısından kabul edilebilir çözüm söz konusudur. Kabul edilebilir çözüm ise;

Haram şeyleri içermemesi ve İslam’ın meşru gördüğü çerçevede olması

Müslümanların maslahatına uygun ve toplumun faydasına olması….gerekir.

Bu kıstasların dikkate alınmadığı çözümlerin ise, İslam ile hiçbir alakası olmaz ve Müslümanlar tarafından da kabul görülemez.

Bir ev bile yaptığınız zaman; komşuluk ve aile konularında İslami hassasiyet ve değerleri dikkate alarak yaklaşım gösterdiğinizde ve bunun neticesi olarak; bitişik ve komşu evleri güneşten mahrum bırakmamanın, karşı evlerin pencereleriyle sizin yapacağınız evin pencerelerinin evin içi görülebilecek şekilde karşı karşıya gelmemesinin, gelecek misafirlerin içerde rahat hareket edip oturabilecekleri ve haremlik selamlığın rahatlıkla uygulanabileceği şekilde evin içyapısının ve ebeveyn ile çocukların ayrı odalarda yatacağının hesabını yaptığınızda, evin plan ve projesi İslami bir şekil kazanır. Bu durumda, yaptığınız iş İslami olur, çözümünüz İslami çözüm olur. Nice lüks evler vardır ki İslami hassasiyet ve değerler dikkate alınmadan yapıldığı için Müslümanların kullanımına uygun ve müsait değildir.

Bir bayanın elbise aldığını düşünün. Elbise elbisedir, deyip rasgele ve biraz da modaya uygun olsun diye bir giysi alabilir. Hatta bu kaliteli bir kumaştan ve pahalı da olabilir. Ancak İslami açıdan olayı değerlendirdiğinizde, elbisenin; İslam’ın örtünme konusundaki emrine uygun şekilde bedeni örtmesi, beden hatlarını gösterecek şekilde şeffaf olmaması ve belli etmeyecek şekilde geniş olması, dikkatleri üzerine celp edecek şekilde süslerden uzak olması….gibi hususları dikkate alarak tercih yaptığı zaman, İslam’a uygun bir elbise aldığı gibi İslam’ın emri olan örtünmeye de uygun hareket etmiş olur ve aynı zamanda yaklaşımı İslami olur, verdiği karar ve çözüm de İslami olur.

Ticaret yapacaksınız; yapacağınız ticarette, İslam’ın ticaret konusundaki emir ve nehiylerini dikkate alarak hareket edip, haram ve zararlı bir şey alıp satmamak, faydalı ve istifade edilebilir şeyleri alıp satmak, alış ve satışlarda hileye izin vermemek, faizin hiçbir çeşidine bulaşmamak, borçların zamanında ödenmesine riayet etmek, stokçuluk yapmamak, kar haddini makul seviyede tutmak gibi hususiyetlere dikkat edip riayet ettiğiniz zaman, İslam ahkamını dikkate almış ve İslam’a uygun hareket etmiş olursunuz ve yaptığınız iş de verdiğiniz karar ve çözüm de İslami olur.

Çocuğunuzu evlendirip bir düğün yapıyorsunuz; İslam’ın bu konudaki öğretilerini dikkate alıp, evleneceklerin birbirlerine denk olması, karşılıklı rızaya dayanması, emsallerine denk düşecek şekilde kızın mehrinin verilmesi, düğün merasiminde haremlik-selamlığa riayet edilmesi, İslam’ın hoş görmediği müzik, oyun ve eğlencelerden kaçınılması, velime yemeğinin verilmesi gibi hususlara riayet ettiğiniz zaman, İslam’a uygun hareket etmiş olursunuz.

Bunları çoğaltıp genelleştirerek hayatın her alanı ve her konu için düşünebiliriz.

Birini sevip birine buğzetmede, birine dost ve taraftar olmada, birine düşmanlık yapmada, aile ortamının şekil almasında, komşularla ilişkilerde, akrabalarla münasebetlerde, iş hayatında, sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik alanda aynı yaklaşım gösterilir ve bu tarz üzere hareket edip çözümler ortaya konursa İslami olur.

Kısacası; ferdi, ailevi ve sosyal her meselede olaya yaklaşım tarzı ve çözümlerin dayanağı İslami kıstaslar olur, İslami hassasiyet ve değerler dikkate alınırsa çözüm İslami olur.

İçinde; farklı din, dil, mezhep ve kültürden insanların olduğu toplumda adaletin, hak ve ödevlerin temin ve tayininde İslami hassasiyet ve değerler dikkate alınır, bu konularda ortaya konacak çözümlerde İslami ahkam esas alınırsa, çözüm İslami olur.

Hayat hayattır, insanların hayatları birbirine benziyor, ihtiyaçları aynı, benzer veya ortaktır. Aile, toplum veya devlet yapısı olarak aynı veya benzer ihtiyaçlar ve talepler içeriyor. Neticede ise bunlara çözümü insan bulup tespit ediyor demek; olaya maddi bakış açısıyla bakmaktır. İlahi bakış açısını göz ardı etmektir. İnsanın Rabbine karşı kulluk vazifesinin dayandığı temel akidevi ve ameli değerleri hesaba katmamaktır. İnsanın varlık sebebi ve hayatın dayandığı temel espriyi görmezden gelmektir.

İhtiyaç sahibi birine bir miktar para verip ihtiyacını giderdiğiniz zaman; bunu Allah için yapıp yapmamanız işin temel esprisidir. Maddi boyutuyla düşündüğünüzde her iki durumda da iş aynı işlevi gördüğü halde, Allah için yapılmadığı zaman İslam nazarında hiçbir kıymeti olmaz. Allah hesaba katılmadıktan ve Allah için yapılmadıktan sonra yapılan işin İslam nazarında hiçbir değeri yoktur.

Bizler Allah’ın kullarıyız ve her işimizde O’na karşı kulluk vazifemizi icra edecek, O’nu razı edecek şekilde hareket etmekle mükellefiz.

Allah (cc) Kur’an’ı Kerim’i boşuna indirmemiştir. Hz. Muhammed’i (sav) boşuna göndermemiştir. İnsanın ferdi, ailevi ve sosyal hayatını bütünüyle düzenleyen İslam dinini boşuna vazetmemiştir.

Yaptığımız her işte bunu dikkate alarak hareket etmek, Allah’ın (cc) emir ve yasaklarını gözetmek ve Allah için yapmak bizim kulluk görevimiz ve inancımızın bir gereğidir.

Aksi taktirde yaratılış gayesine zıt hareket etmiş oluruz ki bu durumda hayatın hakikatleriyle ve dolayısıyla kendimizle, kendi gerçeğimizle çelişmiş oluruz.

Allah’a emanet olun.

M. ALİ NUR

Diger Basliklar
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -43
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -42
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -41
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -40
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -39
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -38
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -37
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -36
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -35
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -34
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -33
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -32
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -31
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -30
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -29
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -28
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -27
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -26
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -25
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -24
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git