Allah’ın
adıyla!
HİZBULLAH CEMAATİNE KARŞI UYGULANAN YÖNTEMLER
CEMAAT ADINA BAZI EYLEM VE ÇİRKİN İCRAATLARDA BULUNARAK, BİR YANDAN TOPLUMU
ONDAN SOĞUTMAYA ÇALIŞMAK DİĞER YANDAN ÜZERİNE GİTMEK İÇİN ZEMİN HAZIRLAMAK
Cemaatin
çalışmalarının olduğu yerlerde, bunun tabii bir neticesi olarak camilere
yönelmeler olmaktadır. Namaz kılan gençlerin, camilere ve kurslara gidip Kur’an
okuyanların ve tesettüre bürünenlerin sayısında artış olmaktadır. Genel anlamda
İslami duyarlılıkta ve Hizbullah Cemaatine yönelişte artış olmaktadır.
Bu nedenle Polis ve jitem; Hizbullah Cemaatinin çalışmalarının olduğu yerlerde,
taban ile arasına mesafe koymak, halkın İslam’a ve Cemaate yönelişini ve
teveccühünü kırmak ve Cemaatten soğutmak için muhbirleri, dolaylı olarak
kullandığı kişileri ve kontrolünde tuttuğu diğer şahısları sistemli bir şekilde
kullanır. Bunlara, doğrudan ve bazen de dolaylı bir şekilde bazı eylem ve çirkin
icraatlar yaptırır, bunları Cemaate mal edecek şekilde programlar ve bir yandan
toplumu ondan soğutmaya çalışır, diğer yandan ise devlet güçleri olarak üzerine
gitmek için zemin hazırlamaya çalışır.
Bunlardan birkaç tanesi şu şekildedir:
Camilerde, namaz vakitlerinde uygunsuz hareketlerde bulunup cami cemaatini
huzursuz etmek
Camilere namaz kılmaya ve aynı zamanda Kur’an okumaya gitme görüntüsüyle, elleri
altındaki muhbirleri ve kullandıkları bir takım insanları, bilhassa genç
yaştakileri gönderirler. Bu insanlar, camilere gider gelirler, orada görünürler,
ancak bu arada cami cemaatini uygunsuz hareketlerle huzursuz ederler, namaz
kılanlara yakışmayan hal ve hareketlerde bulunurlar, bütün bunları yaparken de
sanki Cemaat ile bağlantıları varmış gibi bir intiba vermeye çalışırlar ve
böylece camiye gelen cami cemaatini Cemaat hakkında kötü düşünmeye sevk edip
soğutmaya çalışırlar.
Camilerde, okuyanlara mal olsun diye hırsızlık yapmak
Bu kullanılan mahluklar, namaz vakitlerinde herkes namazda iken ayakkabı
çalarlar. Diğer vakitlerde ise, özellikle de gece vakitlerinde camiye girip
caminin halılarını, hoparlörlerini, ses cihazlarını ve diğer malzemelerini
çalarlar. Hırsızlık olayından sonra da, camideki işbirlikçileri vasıtasıyla;
olsa olsa camiye gelen Hizbullahi gençlerdir, başka kim olabilir şeklinde laflar
fısıldarlar ve cami cemaati arasında yaymaya, cami cemaatinin dikkatlerini o
gençler üzerine çekmeye çalışırlar. Böylece cami cemaatinin, camiye gelen
Hizbullahi gençler hakkında olumsuz düşünmelerine ve onlardan şüphelenmelerine
zemin hazırlarlar.
İnsanlar arasında kaba, uygunsuz, yanlış, haksız ve çirkin davranışlarda
bulunarak, toplum içinde cemaat mensupları hakkında kötü imaj bırakmaya çalışmak
Polis ve jitem; köy ve küçük ilçeler gibi her kesin birbirini tanıdığı yerleşim
yerleri hariç, birbirlerini tanımayanların çoğunlukta olduğu ilçelerde ve
özellikle de şehirlerde, Müslüman gençler kılığında eli altındaki muhbir ve
işbirlikçilerden bazılarını camilere gönderir, sokaklara salar, kızları
tesettüre bürüyüp erkeklerle birlikte çarşı pazarda dolaştırır ve bu arada
bunlara toplumun gözleri önünde uygunsuz, yanlış ve çirkin davranışlar yaptırıp,
bunlar üzerinden Müslümanlar hakkında kötü imaj bırakmaya çalışır.
Bu kullanılanlar, örneğin; çarşı pazarda kızlı erkekli el ele tutuşup
dolaşırlar, internet kafelere, çay bahçelerine veya parklara gidip oturur ve
uygunsuz hareketlerde bulunurlar, alışveriş yerlerine gidip gayri İslami tutum
sergilerler, camilere gidip Müslüman bir şahsiyete yakışmayan hareketler
sergiler ve tuhaf bir şekilde namaz kılma hareketleri yaparlar, konuştukları
kişilere kendilerini Müslüman gösterir ve imalı bir şekilde Cemaat ile
ilgilerinin olduğu hissini uyandırmaya çalışırlar…. .
Bütün bunları programlı ve sistemli bir şekilde yürüten polis ve jitem, bununla;
toplumun hafızasında Cemaat, mensupları ve İslami faaliyet konusunda çelişkiler
oluşturmaya, bunların İslam ile tezat oluşturdukları vehmini vermeye ve
dolayısıyla toplumu şüpheye sokmaya çalışır. Çünkü diğer taraftan, sürekli
Cemaat ve İslami faaliyetler aleyhinde karalama ve anti propagandalar yapmakta,
toplumun bu propagandalar ve görmüş olduğu söz konusu çirkinlikleri bir araya
getirip doğruluğuna inanmasını sağlamaya çalışır.
Cemaat adına halkı tehdit etmek
Polis ve jitem, 2000 öncesi yıllarda bunu fazlasıyla yaptı. O dönemler bir
yandan PKK ile silahlı çatışma söz konusu iken diğer yandan da Laik Kemalist
Rejimin Cemaate yönelik kesintisiz operasyonları devam etmekteydi. Polis ve
jitem, ortamın durulmasına fırsat vermiyor, sürekli gerginlik oluşturuyor, bir
yandan Cemaat adına, bir yandan PKK adına hedefinde bulunduğu kişi ve kesimlere
yönelik öldürme, kaçırma, tehdit etme gibi eylemlerde bulunuyor, diğer yandan
gergin ortamdan yararlanıp hem Cemaat mensuplarına ve hem de PKK mensuplarına
yönelik fırsat bulduğu eylemleri gerçekleştiriyordu.
İşte bu dönemde; halkı Cemaate karşı şüpheye koymak, soğutmak, ona yönelik
teveccühü kırmak, karalayıp kötü göstermek için pek çok kişi ve kesimi Cemaat
adına çeşitli bahanelerle tehdit etmiş, bazılarına karşı tehditlerini eyleme
dönüştürmüştür.
Muhbir A. B. , bu konuda şöyle bilgi veriyor: “Ben Diyarbakır’a geldim.
Diyarbakır’a geldikten sona polis Osman benden Hizbullah ile PKK’nın sırf
birbirine düşmesi için tehdit işini yapmamız lazım dedi ve PKK’nın elemanlarını
tehdit edeceksin dedi. Tehdit etme şeklini nasıl yapacağımı da kendisi bana
söyledi. Şöyle diyecektim: “İslam’a ve Hizbullah’i Müslümanlara zarar vermek
kimseye yaramadığı gibi size de yaramayacak. Kendinize dikkat edin. “ Polis
Osman dedi tamamdır. Ve tehdit işi olarak Aziz………’ın ardına düştüm. Ve kendisini
Hazreti Süleyman camisinin orasında yakaladım. Ve aynen kendisine işte: “İslam’a
ve Hizbullah’i Müslümanlara zarar vermek kimseye yaramadığı gibi sana da zarar
verir. O yüzden kendine dikkat et” dedim. Ve kendisi çok korkmuştu. Bu olaydan
sonra hatta kendisi evini alıp İstanbul’a kaçmıştı, İstanbul’a gitti. Ve
Muzaffer……’u Saraykapıda yakaladık. Aynı şeyi ona da söyledik. Kasım……. ‘ü bahçe
tarafında evine giderken orada yakaladık, ona da aynı tehditte bulunduk. İzzet
…………’yı da bulup ona da aynı tehdidi yaptık. Ve bunları polis Osman’a yazarak
verdik……. . “
2000 sonrası ise ortam nispeten durulmuş, önceki gerginlik ve çatışma ortamı
kalmamıştır. Ancak buna rağmen polis ve jitem, birçok yerde, özellikle de
Cemaate yönelik 2000’de yapılan ve aralıksız bir şekilde üç yıl süren
operasyonlar döneminde Cemaat adına bazı kesimlere yönelik tehditlerde bulunmaya
devam etmiştir. Diğer taraftan da, Hizbullah Cemaatinin bir terör örgütü olduğu,
bu işleri daha önce de yaptığı ve yapmaya devam ettiği propagandasını yapmış, bu
propagandaların daha önce de bu yönde yapılan sayısız karalamalarla bir araya
getirilip böyle bir düşüncenin kafalarda yer etmesine çalışmıştır.
Polis, halen de bunu yapmakta, ancak daha değişik taktiklerle icra etmektedir.
Allah’a emanet olun.
M. ALİ NUR
|