Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah`ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (CUM`A SURESİ / 9)

Bir Hadis:
Kişinin malı sadaka sebebiyle eksilmez. Bir kula haksız zulüm yapılır o da sabrederse, Allah onun izzetini (dünya ve ahirette) mutlaka artırır. (Tirmizi)
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -28

Allah’ın adıyla!

MUHBİRLEŞTİRİLENLERE UYGULANAN PROSEDÖRLER VE VERİLEN EĞİTİMLER

Şu ana kadar bu çalışma içinde verilen bilgilerden de anlaşıldığı üzere, Muhbirleştirilen kişilere; muhbirlik için hedef olarak seçilmelerinden, her türlü ahlak dışı, çirkin ve kirli olay ve eylemlere bulaştırılmalarına kadar uygulanan muamelelerin tümü, ilgili birim içinde sorumluluk silsilesi dahilinde, bilinçli ve sistemli bir şekilde yapılmaktadır. Hepsine, durumlarına göre bir prosedör uygulanmakta, bazılarına çeşitli alanlarda eğitim verilmektedir. Bu muhbirlere birbirinden farklı prosedörler uygulanmakla ve durumlarına göre eğitime tabi tutulanlar ve tutulmayanlar olmakla birlikte, bunlar; her birisinin içinde bulunduğu ortam, şartlar, toplum içindeki konumları, işleri, sahip oldukları kişisel özellikler ve çalıştırılacakları alanlar göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Dolayısıyla hepsine uygulanan prosedörler aynı değildir ve hepsi eğitime tabi tutulmamaktadır. Aynı zamanda eğitime tabi tutulanların tümü de aynı eğitimleri görmemektedirler.

Muhbirleştirilenlerin karşılaştıkları şeyler ve gördükleri muameleler ne kadar çok bilinirse, polis ve jitemin bu alandaki faaliyet ve uygulamaları da o oranda bilinir ve tanınır. Polis ve jitem ne kadar çok bilinir ve tanınırsa, onlara karşı korunmak da o derece kolay olur. Bu bakımdan, muhbirleştirilenlere uygulanan prosedörler ve verilen eğitimler konusuna değinmekte fayda vardır.

MUHBİRLEŞTİRİLENLERE UYGULANAN PROSEDÖRLER

Muhbirleştirilen kişilerin durumu ne olursa olsun, mutlaka tabi tutuldukları bir prosedör vardır. Bu muhbirlerin tümü, aynı prosedörlere tabi tutulmamakla birlikte, hepsi aynı sınıfa dahil edilmemekte ve aynı resmiyete tabi tutulmamaktadırlar. Hatta bir kısmı, resmiyete hiç sokulmamakta, gayri resmi bir statüde tutulmaktadır.

Bu çalışmanın 4. bölümünde de geçtiği üzere, muhbirler dört kısımdır. Bunlar:

Resmi muhbir veya eleman (Buna, yardımcı istihbarat elemanı denmektedir); kendisiyle çalışan memurun istihbaratçı olduğunu ve kendi pozisyonunu bilerek muhbirlik işini yapan kişidir. Kendisine, teşkilat mensubu olarak resmi bir pozisyon verilmiştir.

Gayri resmi muhbir; kendisiyle çalışan memurun istihbaratçı olduğunu ve kendi pozisyonunu bilerek muhbirlik yapan kişidir. Ancak kendisinin resmi herhangi bir pozisyonu yoktur.

Gönüllü muhbir (veya işbirlikçi); birlikte çalıştığı memurun istihbaratçı olduğunu bilen, gönüllü bir şekilde bilgi vererek onunla işbirliği yapan ve istihbarat teşkilatına mensup olmayıp resmi bir pozisyonu olmayan kişidir. Bu kişilere işbirlikçi de denir.

Gizli muhbir; istihbarat memurunun kendisiyle görüşerek ve konuşarak bilgi aldığı ve kullandığı kimsedir. Bu kimse, bilerek muhbirlik yapmamaktadır. Bu tipler, aslında birer haber kaynağıdır.

Muhbirlerden; resmi olanlara aylık ücret, gayri resmi olanlara da memurlar tarafından yaptıkları iş karşılığında değişen miktarlarda para verilir.

Resmi olan muhbirlere; aynı zamanda resmi işlemler uygulanmakta, kayıtları resmi olarak tutulmakta, aylıkları resmi olarak verilmekte ve bunlardan bazıları, belli bir zaman sonra memur sınıfına alınmaktadır. Gayri resmi olan muhbirlerin ise, resmi açıdan herhangi bir pozisyonları ve statüleri olmamakla birlikte, ilgili birim içinde vaziyetleri, irtibatları, yaptıkları faaliyetler vs bilinmekte, tutulmakta ve takip edilmektedir. Yani bunlar, ilgili istihbarat birimi içinde gayri resmi bir statüde bulunurlar.

Dolayısıyla muhbirlere uygulanan prosedörler de, sahip oldukları statü ve pozisyona göre şekil almaktadır. Bunlara birkaç örnek verecek olursak;

Örneğin; hem polis ve hem de jitem ile çalışan Ali Haydar Kaya, resmi olarak kaydı tutulmuş, belli bir süre sonra memur olarak göreve alınmış, sicil numarası verilmiş ve beylik tabancası tahsis edilmiştir. MİT mensupluğuna alınmasıyla ilgili uygulanan prosedörler konusunda şunları söylemektedir: “……. Orada bana, özerinde ‘Milli İstihbarat Teşkilatı Mensuplarına Üyelik Formu’ yazılı bir kağıt verdi, o kağıdın altında da özgeçmiş yazılı idi. Kendi el yazımla doldurmamı istedi. Kağıdın özerinde kimlik bilgilerim ve hangi alanlarda çalışma yapacağım, herhangi bir örgüte mensup olup olmadığım, mensupsam kim tarafından yerleştirildiğim, tahsil durumumun derecesi ve askerlik durumumla ilgili sorular vardı. Ve ben özgeçmişimi kendi el yazımla yazarak imzaladım. Adımı ve soyadımı, imzamı atıktan sonra, sağ alt köşede ‘okudum/kabul ediyorum’ ibaresi vardı ve sağ üst köşede de fotoğraf yapıştırmak için de bir yer vardı. Kağıdı imzalayıp verdikten sonra Polis onu ince bir dosyaya takarak, beraber getirmiş olduğu sağlık raporlarımla birlikte dosyalayarak bir kasaya koyup orada Kazım isimli birisine seslenerek, ‘Kazım bu dosyaları en kısa zamanda yerine ulaştırırsın’ dedi. ……. , “

Ali Haydar Kaya, bahsettiği bu formu doldurduktan sonra onay almış ve memur olarak göreve başlamıştır.

Polis istihbaratı ile muhbir olarak çalışan ve belli bir müddet sonra memur sıfatıyla görev verilen İ. A. , resmi muhbirliği ile ilgili işlemleri konusunda şunları söylüyor: “……Bülent bana dedi şu evrakları hazırla; dört tane vesikalık fotoğraf, nüfus kağıdı fotokopisi, ikametgah, bu muhtarlıktan çıkan nüfus cüzdanı sureti, bunları dedi hazırla getir gel. Ben sana hazırla getir derken, bunları hazır tut dedi. Ben senden isteyeceğim. Tamam dedim. Bunun üzerinden aşağı yukarı bir hafta veya on gün kadar geçti. Evraklar hazır mı diye Bülent sordu. Ben hazır dedim. Gün verdi, o günde ben evraklarla beraber gittim. Bülent’le beraber Gayrettepe’ye gittik. O zaman vatan caddesindeki emniyet müdürlüğü daha yoktu. Kapıdan girdik, ikinci kata çıktık. İkinci katta beni büyük bir salona aldılar. Salon öyle brifing odası şeklinde diyeceğimiz, büyük toplantı odaları şeklinde diyebileceğimiz bir salondu. Büyük bir masa vardı. On, on iki tane sandalye vardı etrafında. Beni oraya oturttular. Bülent böyle bir kaç sandalye öteye oturdu. Rıdvan önüme bir form bıraktı. Üstünde başvuru formu yazıyordu. Böyle karton şeklinde tek sayfalık önlü arkalı sorular vardı. Sorulardan ziyade hakkımda bilgiler içeriyordu. Ön tarafına fotoğrafımı yapıştırdı. Kısa bir şekilde öz geçmişim ile ilgili bilgiler isteniyordu, işte adı soyadı, doğum tarihi, doğum yeri, baba adı, oturduğu yer, oturduğu yer bilgileri, nüfus kağıdı dökümü bilgileri, okul durumu, hangi guruplara yakın olduğu, hangi guruplarla birlikte olduğu…gibi sorular vardı.

Bu doldurduğum formu, yanımda getirdiğim evrakları, fotoğrafları, hepsini bir arada bir muşamba dosyanın içine koydular. Rıdvan dedi bunu üstümüze sunacağız, büyük ihtimalle de kabul görür ve sen de artık bu sıfatla çalışırsın dedi…. “


İ. A. , polis memurluğuna alınmasıyla ilgili olarak da şunları söylüyor: “…. Kenan, artık benim pozisyonumun değişeceğini söyledi. Bundan sonra bana farklı görevler yükleyeceklerini, artık benden farklı işler beklediklerini söyledi. Ne olacağım dedim. Yani daha bunun ötesinde daha ne yapabilirim ki, öğrendiğim her şeyi size getiriyorum dedim. Bundan sonra yapacağın iş dedi, benimle de olan bağlantın kesilecek. Seni polis memurluğuna alacağız dedi. Bunun için dedi bir mülakat geçireceksin. Bundan sonraki amirin de ben olmayacağım. Eğer mülakatta başarılı olursan, polisliğe kabul edileceksin. Gayrettepe’ye gelmemi söyledi. Orda benimle mülakat yapacaklarını söyledi. Ben gittim, Kenan’ın yanında Faruk diye başka bir vatandaş vardı. Bu Faruk denen şahsı daha önce İstanbul Tıp Fakültesi etrafında birkaç sefer görmüştüm. Sima olarak yabancı değildi. Hatta ben muhbirliğe başlamadan önce, Bülent ile beraber otururken gelip bir iki kez bizimle sohbet eden biriydi. Faruk ile karşılaşınca ben biraz şaşırdım. Kenan bizi bir odaya götürdü. İçinde bir masa vardı, Faruk karşıma oturdu. Kenan dedi bundan sonra gereken bilgileri bu arkadaş sana verecek. Önüme daha herhangi bir şey koymadan önce Faruk dedi polis olma hakkında ne düşünüyorsun? Ben dedim kendimi bu güne kadar zaten hep polis olarak görmüşüm ve öyle zannediyorum. Hayır dedi, sen bu güne kadar polis değilsin. Daha bundan sonra polis olacaksın. Dedi bir statün yok. Aldığın düzenli bir maaş yok. Yaptığın sabit bir iş yok. Bundan sonra sana öyle bir görev vereceğiz ki, dedi çok az polise nasip oluyor. Çok az polisin yaptığı bir görev yani. Yani beni muhbirliğe aldıkları günden itibaren, hayatım üzerinde bütün programın yapılmış olduğunu ve gelişmelerimin takip edildiğini söyledi. Daha sonraları düşündüğüm zaman çıkardığım sonuç buydu. Yani nasıl gelişim seyredeceğimi aşağı yukarı tahmin etmişler. Benim polisliğe alınmamı belli ki programlamışlardı ve beni buna hazırlamışlardı. Emniyet teşkilatının adam alması üç şekilde oluyor. Bunun birinci şekli sınavla böyle senenin belli zamanlarında sınavlar açarlar. İhtiyaç hasıl olduğu zaman. Normal polis memuru veya karakol polisi şeklinde polisler bu sınavlarla seçilir. Bunlar çok fazla etkisi olmayan işte devletin memurudur. Bunun dışında benim pozisyonumda olan, hani muhbirlikten gelip de sonradan devşirme diyebileceğimiz şekilde polisler var. Bir de üçüncü şekil olarak polis kolejlerinden mezun olmuş polisler var. Bunlar zaten direk emniyet teşkilatına komiser yardımcısı şeklinde dahil oluyorlar. Bu saydığım üç gurup içerisinde unvan olarak, yetki olarak yükselmeye müsait olan son bahsettiğim insanlardır. Yani emniyetin kolejlerinden mezun olmuş, polis kolejlerinden mezun olarak gelen insanlardır. Böyle kısa bir bilgi de verdikten sonra tekrar kendime döneyim.

Faruk benle bir mülakat yaptı. Sözlü bir mülakat yaptı. İşte demin bahsettiğim gibi polislik hakkında neler düşündüğümü söyledi. Ben zaten polis olduğumu zannettiğimi söyleyince yok dedi, o kadar kolay değil, o kadar basit değil. Yaptığım çalışmaların başarılı olduğu için emniyetin artık beni kendi bünyesinde görmek istediğini söyledi. Zaten başka bir çıkar yolum da kalmamıştı. Artık bu kadar yol aldıktan sonra bu yoldan geri dönüşün olmadığı, hani daha önce demiştim ya artık bataklığa girmiştim, artık belime kadar saplanmış bir pozisyondaydım. Bu mülakatta devlet hakkındaki görüşlerimi sordu. Bildiklerimi anlattım. Dedi bu konu hakkında senle daha sonra görüşeceğiz ve görüştüğümüz zaman çok farklı şeyler konuşacağımıza eminim dedi. Sadece bu kadar değil devlet dedi. Bu sözlü mülakatta benim polis hakkındaki görüşlerim ve polislik mesleği hakkındaki görüşlerim üzerinde çok duruluyordu. Daha sonra yazılı bir mülakat yaptılar. Yani sınav şeklinde değil de görüşlerimi, bu güne kadar yaptığım çalışmalar hakkında bilgi istediler. Açıktan yapmadı ancak, bu sözlü mülakatta sesimin kaydedildiğini fark ettim. Daha sonra seninle bu konu hakkında tekrar görüşeceğiz dediler ve oradan ayrıldım. Bir müddet sonra gitmemi söylediler, gittim, Faruk’u sordum. Beklememi söylediler. Kendisi geldi yine beni aynı odaya götürdü. Bundan sonra dedi, bizim kayıtlı polis memurusun. Önüme bir dosya attı. Üzerinde …. . şeklinde bir numara vardı. Daha önce muhbirlikten gelen kodum devam ediyordu. Bir kimlik hazırlamışlardı, üzerinde fotoğrafım vardı. Kimliği almak istediğimde hayır dedi. Dosyayı kapattı. Önümden aldı. Seninle dedi, biraz konuşacağız. Seni biraz bilgilendirmem gerekiyor dedi. Sen dedi polisliğe başladın, kabul edildin. Ve bundan böyle yapacağım işler hakkında benimle konuştu……. . “


Muhbirleştirildikten sonra, resmi muhbir olarak çalıştırılan, kendisine düzenli olarak maaş verilen ve kart çıkarılan B. A. , bu konuda şunları söylüyor: “…. . Ondan sonra Muratla diyaloğa geçtim. Murat benden öz geçmişimi istedi. Kendisine teferruatlı olarak yazıp verdim. Sonra benden 4 adet fotoğraf istedi. Bunları da daha sonra çekip kendisine verdim. Daha sonra bana bir form hazırlamıştı, bunu benin yanımda, bana sorarak doldurdu ve bazı evraklarla birlikte bir dosyaya koydu.

Her ay bana maaş verdiğinde, bu dosyaya kaydedildiğini söylüyordu. Çünkü bana verdiği paraların karşılığında imza atıyordum. Odasına gittiğimizde bana bazen birkaç tane toplu olarak attırıyordu. O zaman ………. kadar para alıyordum. İki yıl sonra ……. . kadar yükseldi…. . “


Allah’a emanet olun.

M. ALİ NUR
 

Diger Basliklar
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -43
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -42
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -41
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -40
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -39
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -38
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -37
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -36
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -35
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -34
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -33
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -32
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -31
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -30
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -29
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -28
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -27
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -26
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -25
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -24
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git