Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah`ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (CUM`A SURESİ / 9)

Bir Hadis:
Kişinin malı sadaka sebebiyle eksilmez. Bir kula haksız zulüm yapılır o da sabrederse, Allah onun izzetini (dünya ve ahirette) mutlaka artırır. (Tirmizi)
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -31

Allah’ın adıyla!

TOPLUMDA FİTNEYİ YAYMA YÖNTEMLERİ

Her devlet, ayakta kalabilmek için tedbir alır. Rejimini muhafaza edebilmek ve devamını sağlayabilmek için çeşitli yollara başvurur. Bu, bütün devletlerin ortak noktasıdır. Ancak her devletin, vatandaşları ile sorunları aynı değildir. Kimi devletin, vatandaşları ile sorunları siyasi iken, kiminin ekonomiktir, kiminin hukukidir, kiminin ise bunların tümüdür. Sorunlar büyüdükçe ve çeşitlendikçe, devletlerin vatandaşlarına yönelik uyguladıkları yöntemler de değişmektedir. Kimi devlet, vatandaşlarının inancına, diline, kültürüne ve temel haklarına hiç aldırış etmez, kitlesel katliamlardan sürgünlere kadar her türlü zulüm ve baskıyı uygulamaktan çekinmez, kimisi vatandaşlarının tümünü tek tip haline getirmeye ve her yönden asimile etmeye çalışır, bunun için toplumun her katmanına karşı adeta topyekun bir psikolojik savaş yürütür, kimisi maddi imkanlar ile toplumun her kesimini susturmaya çalışır, kimisi ise fuhuş, uyuşturucu, kumar gibi fitnelerle toplumu ahlaki yönden bozmaya ve kültürel açıdan yozlaştırmaya çalışır. Aslında hepsi de, toplumu susturmaya, sindirmeye, hatta uyutmaya ve neticede itaatkar kılmaya çalışmaktadır.

Laik Kemalist Rejime baktığımızda, kurulduğu günden bu güne halkı ile barışık bir hale gelmemiştir. Çünkü Cumhuriyetin ilanından, Mustafa Kemal’in devrimlerine kadar atılan her adım, halkın çoğunluğunun istemediği ve razı olmadığı adımlar olmuştur. Devlet ve rejim adına uygulamaya konan her husus, toplumun çoğunluğunun muhalefetine rağmen yapılmıştır. Dolayısıyla ilk günden bu yana toplum hiçe sayılmış, inancı, dili, kültürü ve temel insani hakları dikkate alınmamıştır. Bu yüzden ilk günden bu yana rejim ile halk kitleleri arasında sürekli bir çatışma söz konusudur.

Laik Kemalist Rejim, Mustafa Kemal ve İsmet İnönü dönemlerinde halk kitlelerini susturmak ve sindirmek için kitlesel sürgünlere ve katliamlara başvurmuştur. Kadın, çocuk, genç, ihtiyar ayırımı yapmadan insanlar katledilmiş, yerleşim yerleri tahrip edilmiş, yüzlerce köy yakılıp yıkılmıştır. Kitlesel ulaşım ve iletişim araçlarının çeşitlendiği ve yaygınlaştığı, dünyanın adeta bir köy gibi küçüldüğü günümüzde, halk kitlelerini susturma ve sindirmenin, inanç ve kültürel açıdan yozlaştırmanın yöntemleri de değişmiştir. Türkiye’de şimdi sürgünler ve katliamlar olmasa da, toplum üzerindeki olumsuz etkisi çok daha büyük olan fitne ve ifsat yöntemleri uygulanmaktadır. Toplumda, pek çok fitne çeşitleri yaygınlaştırılmakta ve toplum her yönden ifsada uğratılmaktadır.

Bunların başlıcaları şunlardır; fuhuş, uyuşturucu, kumar, hırsızlık, kültürel yozlaşma. Bunlara değinmeden önce, MİT ile üst düzeyde çalışan ve yerel idari yetkililerle de ilişki içinde olan M. K. ‘nin, bu konuda anlattıklarına yer vermekte fayda vardır. M. K. , konuyla ilgili anlattıklarının bir bölümünde şunları söylemektedir: “……. Olağan üstü hal bölge valisi ile görüştükten sonra ile döndüm. İlde de vali ile görüştükten sonra kendisi beni Emniyet Müdürüne gönderdi. Ben Emniyete giderek Müdür ile görüştüm. Çevreden edindiğim gerek Hizbullah, gerek PKK hakkındaki bilgileri kendisine aktardım.

Kendisi de o esnada zaten toplantı halindeydi. Bana şimdiye kadar ildeki ve çevredeki halkın Hizbullah hakkında bilgi vermekten korktuğunu ve bilgi vermediğini, bunun üzerine MİT ile ortaklaşa olarak yetkililere bir teklif sunduklarını ve bu tekliflerinde vilayetin maddi imkanlarının da Hizbullah ve tabanına karşı kullanılması yoluna gidilmesini istediklerini söyledi.

Hizbullah’a karşı pek çok yol kullanılıyor. Evvela, Hizbullah mensupları ve tabanı belirlenmeye çalışılıyor ve bunlar haritada işlenerek krokileştiriliyor. Vilayetin emrinde olan ve vali tarafından örtülü ödenek gibi kullanılabilen ‘Fakir Fukara Fonu’ ve ‘Köylere hizmet götürme birliği’ imkânları, Hizbullah’ın tabanı üzerinde etkili olmak için kullanılıyor. Ayrıca bayanlara yönelik kurslar kuruluyor, özellikle de Hizbullah’ın etkin olduğu yerlerde kuruluyor. Yine, gençlerin İslam’a yönelmemesi ve Hizbullah’a katılmaması için, ayrıca birlikte olanların koparılması için muhbirleştirme, baskı, işkence, içki, fuhuş ve zinanın yaygınlaştırılması yoluna gidiliyor.

Şimdi yapılan bu işlemleri, bildiğim ve gördüğüm kadarıyla tek tek işleyişlerini anlatmaya çalışacağım. Zaten Emniyet tarafından, Cemaatin etkin olduğu bütün yerler haritada işlenmiş ve krokileştirilmişti. Ve ayrıca MİT de tespit ettiği Cemaat mensuplarının maddi durumlarını, yaşlarını, tahsillerini, işlerini falan dosyalar halinde işlemişti.

Polis, özellikle fakir halka verilen ‘Yeşil Kart’ ve ‘Fakir Fukara Fonu’ gibi yerlerden istifade ediyor. Buralara müracaat edenlerin güvenlik soruşturması yapmalarını özellikle idari makamlardan istiyor. Güvenlik soruşturması için karakola gidenleri araştırıp inceliyor, birçoğuna bu şekilde kanca takıyor, birlikte çalışmaya zorluyor, aksi takdirde belgelerini imzalamıyor.

Valilik ile (tabi ilçelerde kaymakamlık) koordineli olarak çalışmak suretiyle, (aslında bu makamların yetkilerinden istifade ederek) bölgedeki bayanlara yönelik kurslar açılıyor. Bu kurslar, Hizbullah’ın etkin olduğu yerlerde, özellikle bu yerler seçilerek açılıyor. Sözde halka destek adı altında ve kültürel etkinlik adı altında yapılıyor ama aslında toplumu yozlaştırmak ve toplumdaki kadınları inanç ve geleneklerinden koparmak için yapılıyor ve polis bunlardan çok istifade etmeye çalışıyor. Okuma yazma, biçki dikiş, nakış, halı vs gibi kurslardan aslında bu amaçla istifade ediliyor. Bayanların kılık ve kıyafetlerini değiştirmek için bu kurslar aracılığıyla çalışmalar yapılıyor. Zaten bu kursların sonunda vali (veya kaymakam) ve protokol mensupları, alay komutanı (veya yerel askeri komutan) ve diğer daire müdürleri de dereceye giren bayanlara hediyeleri vermek üzere yine bu kurs binalarına gelirler. Ayrıca kursun sonunda başarılı olan ve işlerini sergilemek üzere de yine halk eğitim merkezlerinde veyahut öğretmen evi sergi salonunda yine bu bayanların işlerinin başında beklemeleri kaydıyla, yaptıkları işleri halka teşhir ederler.

Yapılanlardan biri de, baskı ve şiddetle beraber gençlere içki, fuhuş, kumar ve spor adı altında çeşitli etkinliklerin yaygınlaştırılmasıdır. Bir yandan Emniyet şiddet ve baskı uyguluyor, diğer yandan da kahvehanelere kadar kumarın inmesini sağlıyor. Gençleri spora alıştırma adıyla, mahallelere sahalar kuruluyor, mahalli takımlar kuruluyor, bu takımlara Fakir Fukara Fonundan forma, krampon, ayakkabı ve masrafları için para veriliyor, bunlar arasında turnuvalar düzenleniyor, turnuvaların ücretlerini de yine kendileri karşılıyor ve böylece sözde gençler spora yönlendiriliyor. Zahiren güzel görünse ve iyi niyetli olarak değerlendirilse de, aslında bunlar, gençleri spor yoluyla kontrole almak, onlarla ilgilenme ortamı hazırlamak, fikir edinmelerinin önünü kesmek ve tabi ki Hizbullah’a kaymalarını önlemek içindir.

Ayrıca şehir içinde içki şiddetle yaygınlaştırılmaktadır. Örneğin; esen tepede her gün gece yarılarına kadar polislerin de bulunduğu bir ortamda kadınlı erkekli 40–50 kişilik gruplar içki içip eylenmektedirler. E…. . Otel ve Z……Otel gibi otellerde fuhuş yapılmaktadır. Birçok bayan bu otellere götürülmekte, bazıları yönlendirilmekte ve fuhuş yaptırılmaktadır. Gençler de oraya yönlendirilmekte ve böylece fuhuş hızlı bir şekilde yaygınlaştırılmaktadır. Hatta birçok bayan, gündüzleri subay ve astsubay hanımı olarak tanıtılan bayanlar, bu yerlerde fuhuş için kullanılmaktadır.

Ayrıca yine mahallelerde yerli kadınlara fuhuş yaptırılmaktadır. Daha önce bunlar ile çeşitli vesilelerle irtibat kurulmuş ve kontrole alınmışlar. Şimdi ise bunlara mahallelerde fuhuş yaptırılıyor ve bunlarla randevu evleri oluşturuluyor. Sözde polis bunlara karşı çıkıyor ama aslında kendisi yaptırıyor, hem de zorla yaptırıyor ve her tarafa yaymaya çalışıyor. Kendisi de o yerlere gidiyor……”


Allah’a emanet olun.

M. ALİ NUR

Diger Basliklar
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -43
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -42
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -41
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -40
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -39
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -38
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -37
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -36
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -35
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -34
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -33
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -32
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -31
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -30
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -29
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -28
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -27
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -26
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -25
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -24
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git