Allah’ın
adıyla!
TOPLUMDA FUHUŞU YAYMA ŞEKİLLERİ
Toplumu
sağlıklı kılan ve ayakta tutan en önemli dinamikler, inanç ve ahlaki
değerlerdir. Bir toplumun inanç ve ahlaki değerleri tahrip olduğunda, o toplum
güdülmeye mahkum olur. Fuhuş ve uyuşturucu ise, toplumun inanç ve ahlaki
değerleri ile sosyal dokusunu tahrip etmede son derece etkilidir. Fuhuş ve
uyuşturucunun yaygınlaştığı bir toplumda; itikadi, ahlaki, fikri ve siyasi
açıdan içtimai istikrar kaybolur ve sosyal mukavemet kalmaz. Böyle bir toplumu
kontrol etmek kolaylaşır, idare etmek ve yönlendirmek basitleşir.
Halkın neredeyse her kesimiyle sorunlu olan Laik Kemalist Rejim, toplumun inanç
ve ahlaki değerlerini tahrip edip sosyal dokusunu bozarak uyutmaya, sindirmeye
ve böylece rahat bir şekilde kontrol edip idare etmeye çalışmıştır. Bunun için
uyguladığı yöntemlerden biri, belki de en başta geleni fuhuş olmuştur.
Dolayısıyla fuhuşu her tarafa yaymaya, özellikle gençler arasında alabildiğine
yaygınlaştırmaya çalışmıştır, çalışmaktadır.
Bunun için bazı TV kanallarından, bir takım Radyolardan, Gazete ve Dergilerden,
günümüzde internet sitelerinden çokça istifade etmektedir. Yapabildiği yerlerde
genelevleri, randevuevleri, eğlence yerleri açtırır, yapmaktan çekindiği
yerlerde ise bu fonksiyonları icra eden yerleri gizlice işletir. Polis ve jitem
ise, bu işte en etkin ve aktif rolleri oynamaktadır.
Bu gün piyasada porno filmlerinin yaygınlaşmasında, gençlerin genelev ve
randevuevlerine yönelmesinde, bazı dergi ve gazetelerin fuhuş malzemesi haline
gelmesinde, pek çok internet sitesinin fuhuş odalarına dönüşmesinde polis ve
jitemin parmağı vardır. Birçok yerleşim yerinde, çeşitli kılıflarla mahallelere
fuhuş götürmektedirler. Evli çift görüntüsüyle mahallelerde ev kiralıyor ve
burasını fuhuş için kullanarak mahalledeki gençleri fuhşa alıştırıyorlar. Bir
ara İstanbul’daki bir semte, evli çift görüntüsüyle yüzlerce eleman yerleştirmiş
ve bunlar vasıtasıyla o semti adeta ablukaya almış, semtteki gençleri hızlı bir
şekilde fuhuş sahasına çekmeye çalışmışlardı.
Bu anlatılanların örnekleri çoktur. Tümüne örnek vermek imkansızdır. Ancak
konunun teyit edilmesi açısından bir iki örnek vermekte fayda vardır.
Örneğin; Jitemle çalışan C. M. , konuyla ilgili olarak anlattıklarının bir
bölümünde şunları söylemektedir: “……. Gençlerle ilgileniyorduk. Bunu bizden
istiyorlardı. Camiye giden gençlerle özel olarak ilgilenmemizi ve onları camiden
koparmamızı bizden istiyorlardı. Kızlarla arkadaş olmamızı, yakınlarımızı ve
akrabalarımızı açmamız isteniyordu. Özellikle moda diye takip edilen konu vardı,
dergilerini takip etmemizi, özellikle bu gazeteleri okumamızı söylüyorlardı.
Seks konusunu işleyen gazete ve dergileri okumamızı ve gençlere vermemizi,
onları bunlara yönlendirmemizi istiyorlardı, biz de hem okuyorduk ve hem de
ilgilendiğimiz gençlere bunları veriyorduk. Kızlara veriyorduk. Kızlarla beraber
gezmeye çıkıyorduk, onlarla birlikte çarşıya çıkıyorduk. Biz tanıdığımız komşu
kızları veya bizim akrabaları açıp onlarla beraber çarşılarda dolaşıyorduk,
plajlara gidiyorduk, gençleri teşvik ediyorduk, birlikte kızlarla denize gitmeye
teşvik ediyorduk, önce diyorduk ki ne olacak, bizler kardeşiz, arkadaşız, hayat
eğlencesiz olmaz, hayatımızı yaşamalıyız, bu şekilde onları yanımızda
tutuyorduk. Kızları denize götürüp mayolu bir şekilde birlikte suya giriyorduk
ve oynuyorduk. Böylece buna alışıyorlardı. Ayrıca kızlara dar elbise giymelerini
söylüyorduk ve onlarla çarşılarda birlikte geziyorduk. Çünkü bir kızın bu
şekildeki hareketi ve seksi görüntüsü halkta tesir yapar, gençleri kendine
çeker, nefsi duygularını kabartır. İşte bu şekilde gençleri etkiliyorduk. Artık
ilgilenebildiğimiz gençleri yanımıza çekip onlarla beraber oluyorduk. Aramızdaki
arkadaşlığı ilerlettikçe de kızlı erkekli aynı ortamlarda bulunuyorduk, yani işi
ilerletiyorduk. Bunları bizden istedikleri için sürekli onlara bilgi veriyorduk.
Duruma göre bizi yönlendiriyorlardı…. . “
M. B. , bu konuda anlattıklarının bir bölümünde şunları söylüyor: “…….
semtinde Ayşe ismindeki bir kadının evine gittik. Polis Osman kendisi o Ayşe’ye,
bu arkadaş arada sırada buraya gelip gider dedi. Ben de arada bir o Ayşe’nin
evine gidip geliyordum. Bu kadın polis ile birlikte çalışıyor ve o semtte
fahişelik yapıyordu……. “
A. B. , konuyla ilgili olarak anlattıklarını bir bölümünde şunları söylüyor:
“……. Ve daha sonra polis Osman beni Z. A. ‘nın çiftliğine götürdü. Z. A. ile
beni tanıştıracaktı ki, birbirimizi gördüğümüzde tanıdık çıktı, o da dedi biz
tanışıyoruz. Ben onu hem mahalleden tanıyorum, hem de kendisi benim uzaktan, ana
tarafından akrabam oluyor dedi. Polis Osman, o zaman dedi mesele yoktur. Yalnız
dedi, buraya geldiği vakit ilgilenin, ilgisiz kalmasın, ilerde arkadaşlarını da
getirir dedi. Z. A. da o anda adamlarına seslendi, işte beni gösterdi, A. B.
buraya geldiği vakit onunla ilgilenin, dedi. Ve daha sonra ben de her hafta Z.
A. ‘nn çiftliğine gidiyordum. Orada fuhuş yapıyordum. Ve polis Osman ile
gittiğim vakit de çiftliği o zaman biraz gezmiştim, Çiftliğin duvarı 2, 5 metre
kadar yüksekti, duvarın üstünde tel örgüler vardı, çiftliğin içinde de 5–6 tane
köpek vardı. Yabancıları gördüler mi saldırıyorlardı. Ve çiftlikte Z. A. ‘nın
kendi adamları vardı. Çiftlik diye geçiyordu köyde fakat çiftlik olarak
kullanılmıyordu. Orası bir fuhuş yeri ve bir de dinlenme yani onların kendi
açısından dinlenme yeriydi. Ve ben haftalık olarak oraya gidiyordum. Sonra
mahalleden gençleri de, arkadaşlarımı da götürdüm. Bir kısmı akrabalarımdı.
Onlardan M. P. , N. D. , E. B. , M. Ç. , M. B. vardı, bunları fuhuş için
götürüyordum çiftliğe. Onlardan ikişer ikişer gidiyorduk, haftada iki kişiyi
götürüyordum genelde. Bu olay sürekli bu şekil devam ediyordu, yani her hafta
gidip geliyorduk……”
M. O. , konu ile ilgili olarak anlattıklarının bir kısmında şöyle diyor: “…….
. Bizim şehirde fuhuş vardır. Çoktur ama hepsi ile ben ilgilenmiyorum. Benim
ilgilendiklerim; H. N. n’in kızını çalıştırıyorum. Bu kadınla daha önce
ilgilenen şahıs gittiği için bana teslim etmişlerdi. İnsanları oraya
götürüyorum. Şu anda birkaç tane oluşmuş, fakat ne yapıyoruz onları elde
edemiyoruz. Eğer onları elde edersek belki onları da çalıştırırız. Sütlü Filiz
diye birisi var, bunun fuhuşatı çok fazladır…. . “
Murat Kurtboğan, konuyla ilgili anlattıklarının bir bölümünde şunları söylüyor:
“…. polis Özer ile çalıştığım tarihlerde S. U. ile tanıştırıldım. Bunlar,
porno kaset piyasasını ellerinde bulunduruyorlar. Piyasaya binlerce porno kaseti
sürüyor. Dükkanı içerisinde 4-5 videoyu kullanarak kasetleri sürekli biri birine
kaydediyor, kaset çoğaltıyor ve piyasaya sürüyor. Onunla çalıştığım süre içinde
gördüm ki bu kasetlerin daimi müşterileri arasında ahlak masası polisi ve
komiserlerinden, diğer devlet memuru ve erkanları da vardı. S. U. ‘nun
dükkanında çalıştığım sıralarda ben de bu kaset çoğaltımlarına katılıyor,
kasetleri çoğaltırken de kasetlerin temiz kaydedilip edilmediklerini öğrenmek
için televizyondan çektiğimiz filmleri seyrediyor idim. Seyrettiğim porno
filmlerin etkisinde kalarak, porno filmlerini seyretme alışkanlığını kazandım.
……”
Allah’a emanet olun.
M. ALİ NUR
|