Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

SİYONİST REJİM CESARET ALIYOR

Allah’ın adıyla!

Başta İngiltere ve ABD olmak üzere Batı’nın desteğiyle 1948’de kurulan Siyonist rejim, tamamen işgale dayalıdır ve hiçbir meşruiyeti bulunmamaktadır. Bu güne kadar sınırları dahi belli olmayan ama BM tarafından devlet olarak kabul edilen bu Siyonist rejim, devlet olma unvanını kullanarak sürekli Filistin topraklarını işgal etmiş, Filistinli Mazlum Müslüman halkın kanını dökerek çocuk, kadın, genç, ihtiyar demeden katliam üzerine katliamlar gerçekleştirmiştir.

2008 yılının son günlerinde Gazze’ye saldırıp binlerce masum insanı vahşice katletmiş ve o tarihten bu yana Gazze’yi her taraftan ablukaya alıp tam anlamıyla açık bir cezaevine çevirmiştir.

Bu durum, dünyanın her tarafındaki Müslümanları üzüntüye sevk etmiş, gayretli Müslümanları derde boğarak çözüm arayışlarına itmiştir.

Bu çözüm arayışlarının ve bir şeyler yapmanın psikolojisiyle, duyarlı birçok Müslüman yardım için harekete geçmiştir. Bunların son halkası, vurulan yardım gemileriydi.

31 Mayıs 2010 tarihinde, insani yardım malzemeleriyle Gazze’ye doğru yol alan bu gemilere Siyonist rejim tarafından vahşice saldırıda bulunuldu.

Halbuki bunlar sivildi, silahsızdı, insani yardım amacıyla gitmişlerdi ve yardım malzemeleri taşıyorlardı, üstelik uluslar arası sularda iken saldırıya uğradılar.

Peki nasıl oluyor da Siyonist rejim ardı arkası kesilmeyen vahşi saldırılarını yapma gücünü kendinde bulabiliyor ve bunlara nasıl cesaret edebiliyor? Üstelik İslam coğrafyasının kalbinde bunları yapmakta ve başta İran İslam Cumhuriyeti ile Filistin ve Lübnan’daki İslami hareketler olmak üzere, dünyadaki tüm Müslümanların, hatta Müslüman olmayan pek çok toplumun karşı durmasına ve sert tepki vermesine hiç aldırış etmeden ve çekinmeden…

Bunun önemli iki sebebi vardır. Birincisi; başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batı’nın desteğini doğrudan alması, ikincisi; İslam ülkelerindeki rejim ve hükümetlerin yanlış siyasetleridir.

ABD, İngiltere ve Batı, Siyonist rejime her türlü askeri, ekonomik ve siyasi desteği doğrudan ve sınırsız bir şekilde verirken, İslam ülkelerindeki hükümetler Müslüman olan vatandaşlarına rağmen Siyonist rejimle siyasi, askeri ve ekonomik işbirliklerini sürdürmekte, Siyonist rejimin yaptıkları vahşete en fazla sözlü tepkiler vermekle yetinmekte ve fiili hiçbir karşı tavır takınmamaktadırlar. Bu da, Siyonist rejimi cesaretlendirmekte ve elini güçlendirmektedir.

Bununla birlikte, Siyonist rejimin vahşetine karşı verilen sözlü tepkiler bile Müslüman halkların teveccühüne sebep olmakta, bu yönde adım atan idareciler her tarafta takdirle karşılanmaktadır.

Recep Tayip Erdoğan, geçen yıl Davos’ta katıldığı bir programda Siyonist rejimin cumhurbaşkanına karşı tepki verdiği ve programı terk ettiği için, İslam coğrafyasının her tarafında olumlu tepki almıştı. Hatta, belki uluslar arası platformlarda Gazze üzerindeki ablukayı kaldıracak bir girişim gerçekleşir, belki Siyonist rejime geri adım attırılabilir umuduyla bir beklenti meydana gelmişti.

Ancak ne var ki, kendisinden ve hükümetinden beklenenlerin hiç biri gerçekleşmedi. Türkiye’nin Siyonist rejim ile olan siyasi, ekonomik ve askeri ilişki ve işbirlikleri aynen devam etti. Öyle ki, yardım gemileri Akdenizde saldırıya uğradığında Türkiye ile Siyonist rejim arasındaki askeri tatbikat devam etmekteydi.

Bana göre yardım gemilerine saldırılmanın altında yatan önemli nedenlerden iki tanesi şunlardır. Birincisi; yardım gemilerinin Siyonist rejim tarafından engellenmemesi ve Gazze’ye ulaşması durumunda, abluka delinecek ve Gazze’ye giden yol açılmış olacaktı, dolayısıyla bundan sonra benzer şekilde yardımlar ve destekler gitmeye devam edecekti ki bu, Siyonist rejimi ciddi bir şekilde ürkütmektedir. Çünkü geçen sene yenemediği Hamas, alacağı desteklerle daha çok güçlenecektir. Halbuki bu ablukayla, askeri yönden yenemediği Hamas’ı, hem Gazze halkı nezdinde başarısız, halkı idare edemeyen ve ihtiyaçlarını karşılayamayan, hem de uluslar arası camiada başarısız olan ve Gazze’ye hiçbir katkı sunamayan bir pozisyona sokup Gazze halkının ona olan destek ve teveccühünü kırmak ve pes ettirmek istiyordu.

İkincisi; Recep Tayip Erdoğan’ın “One minute” ile başlayan çıkışı ve Siyonist rejim aleyhindeki beyanatlarıyla, uranyum takası konusunda İran, Brezilya ve Türkiye arasında yapılan nükleer anlaşmadır. Bunlar, Siyonist rejimin tepkisine neden olmuştu. Nitekim gemiler yola çıkarlarken Siyonist rejim yetkilileri, AKP hükümeti bu işin arkasındadır demişti.

Şu veya bu şekilde olsun, gemilere yapılan saldırı, Siyonist rejimin ne denli barbar ve vahşi oluşunun çok somut bir göstergesidir. İnşallah bu, onun çöküşüne ve Filistin’in özgürlüğüne kavuşmasına sebep olur, dünya da büyük bir beladan kurtulmuş olur.

Öte yandan, Recep Tayip Erdoğan ve AKP hükümeti bu vahşete karşı gereken tavrı takınmak ve laftan ziyade fiili adımlar atmak zorundadır. Çünkü “One minute” ile başlayan süreçte Siyonist rejimin cinayetlerine gösterilen haklı tepkilerin içinde yer almış ve bununla İslam aleminde beklenmeyen derecede övgü ve desteğe mazhar olmuştur. Bununla birlikte Siyonist rejimin cinayetlerine ve vahşetlerine karşı uluslar arası düzeyde atılabilecek adımlar açısından Müslüman halklara umut vermiştir.

Ama buna rağmen şu ana kadar yapılanlar laftan öteye geçmemiştir.

Erdoğan ve AKP hükümeti Siyonist rejimi cesaretlendiren bu siyasetten vazgeçmeli ve üzerine düşeni yapmalıdır. Ya sözlü tepkilerle Müslüman halklara umut vermemeliydi yada verdiyse (ki tepkileri yerinde ve haklıydı), halkın haklı tepkilerini dikkate almalı, gösterilen teveccühleri görüp karşılığını vermeli ve kendisinden beklendiği şekilde Siyonist rejim ile olan askeri, siyasi ve ekonomik ilişkileri kesme yönünde gerçekçi adımlar atarak üzerine düşeni yapmalı ve bunu halk ile de paylaşmalıdır. Çünkü artık bu konuda sorumluluk yüklenmiştir.

Eğer yapamıyorsa ve buna gücü yetmiyorsa, bunu da sebepleriyle birlikte açıkça halk ile paylaşmalıdır. Aksi taktirde halkın duygularıyla oynanmış ve halk kandırılmış olacaktır.

Allah’a emanet olun.
M. ALİ NUR

Diger Basliklar
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -43
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -42
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -41
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -40
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -39
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -38
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -37
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -36
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -35
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -34
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -33
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -32
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -31
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -30
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -29
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -28
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -27
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -26
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -25
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -24
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git