| İslam nazarında Kemalist Rejim meşru değildir. Çünkü; -Vahyi esas almamıştır -Vahyi esas almadığı gibi hiçbir şekilde dikkate de almamıştır -Vahiyle gelenlere karşı durmuştur… Halbuki bu coğrafyanın halkı Müslüman bir halktır. Buna rağmen bu Müslüman halkın ne kendisi ve ne de dini hiçbir hususta kale alınmamıştır. Aksine hiçe sayılmıştır. Laik Kemalist rejimin kurucularına (Atatürk, İnönü ve yakın arkadaşlarına) bakın. İslam ve Müslümanlara karşı fikirlerine ve uygulamalarına bakın. Onların yolunu sürdüren haleflerine bakın. O zamandan günümüze İslam ve Müslümanlar aleyhine yaptıkları cürümlere bakın. Bu rejimin yasalarına ve bu yasalarda İslam ve Müslümanların nasıl değerlendirilip konumlandırıldıklarına bakın. Bu rejimin asli kurumlarına ve bu kurumların İslam ve Müslümanlar açısından işleyişine bakın. Bu rejimin asli kurumlarını ellerinde tutan ve rejimin asıl idare edenleri olan etkin ve yetkin atanmış zevatın İslam ve Müslümanlara karşı söylem ve faaliyetlerine bakın. Bu rejimin yasalarında ve kurumlarında İslam’a yer var mıdır? İslam’ı hayatının merkezine oturtan ve farzıyla, sünnetiyle yaşayan Müslümanlara bu yasalarda hak ve bu kurumlarda yer var mıdır? İslami hükümler yasak, İslam’ı isteyen ve  yaşayan Müslüman suçlu değil midir? İslam’a irtica, Müslüman’a mürteci, İslam’ı dava edinip mücadele pratiğine geçirenlere terörist demiyorlar mı? Onlara karşı operasyonlar yapıp öldürmüyorlar mı? Yakaladıklarını işkencelerden geçirip cezaevlerine hapsetmiyorlar mı? Bunları düşman ve tehdit olarak algılayıp bunlara karşı mücadele etmiyorlar mı? Üstelik bütün bunları kendi ağızlarıyla söylemiyorlar mı? İslam’a ve Müslümanlara karşı uygulanan yasakları alenen uygulamıyorlar mı? O halde Allah’a (cc), O’nun kitabına, O’nun Rasulüne (sav) ve ahiret gününe inanan ve ben Müslümanım diyen biri, böyle bir rejimi meşru görebilir mi? Bu rejimi savunabilir mi? Bu rejime destek verip onun için çalışabilir mi? Bunları bilerek ve isteyerek yapabilir mi? Buna rağmen, ne oluyor da Müslüman şahsiyet diye bilinen bazı kimseler kalkıp bu hakikate gölge düşürmeye ve Kemalist Rejim konusunda Müslüman halkın kafasını bulandırmaya çalışıyorlar? Ne hakla ve ne mantıkla bunu yapıyorlar? Bu rejimi ve bu rejimin asıl sahipliğini yapan atanmışları sahiplenip Müslüman halkın kafasında; meşru rejim, meşru yönetim, meşru yöneticiler, meşru yetkilerle yapılan meşru uygulamalar olarak yer etmesine sebep olmuyorlar mı? Eğer inanarak bunu yapıyorlarsa o zaman sormak lazım; sizin İslam diye bir derdiniz, İslami mücadele diye bir çabanız var mıdır? Varsa kime ve neye karşı? Öyle ya! Eğer Kemalist Rejime ‘benim devletim’ deniyorsa, Müslümanların inancına, canına ve malına kastedip sürekli operasyon yapanlara destek sunuluyorsa, öldüklerinde şehit ilan ediliyorlarsa, hele de operasyonlarda öldüklerinde kahraman şehit diye arkalarından taziye yazıları yazılıyorsa…..O zaman Müslümanın bu rejim ve bu düzen ile derdi nedir? Ben Müslümanım diyen, İslam’ı dava edinip İslami mücadele verdiğini iddia eden ve özellikle bu konuda öncü, önder, kanaat önderi gibi vasıflarla nitelenen ve Müslüman halk nezdinde konum sahibi olup sözüne kulak verilen şahsiyetler bu hususta net hareket etme sorumluluğunu taşımaktadırlar. İmkanları yoksa, fırsat bulamıyorlarsa yada güç yetiremiyorlarsa sessiz kalırlar, konuşmazlar, fikir beyan etmezler, faaliyet ve icraatlarını gizlerler…. Ancak konuşulacaksa, hakikatler konuşulur. Yapılacaksa hakikatler yapılır. Aksi taktirde bunların şahsında İslami mücadeleye zarar gelir. Müslüman halk bunlara bakıp olumsuz etkilenir. Maslahat namına ve takiyye adı altında yapılıyorsa; bilinmelidir ki bazı durumlarda takiyye haram hükmüne geçtiği gibi İslami maslahattan da söz edilemez. Bireysel veya örgütsel maslahat için yapılıyorsa bile, hakikatler tersyüz edilemez. İslami anlayışın bulanmasına, İslami mücadele ve direniş ruhunun zayıflamasına, İslami mücadelenin haklılığına gölge düşmesine, Müslümanların güç ve etkinliklerinin zayıflamasına, gayri İslami düzen sahiplerinin yaptıklarının normal ve meşru olduğunun algılanmasına…..sebebiyet veren söz veya icraatlar, her ne adına yapılırsa yapılsın, Müslüman bireyler tarafından makul görülemez. Selam ve dua ile. M. ALİ NUR |
