Allah’ın adıyla! MUHBİRLEŞTİRİLEN KİŞİLERİN BULAŞTIRILDIKLARI AHLAKİ ÇÖKÜNTÜLER VE NEDENLERİ S.F.; muhbirleştirildikten sona, bulaştırıldığı ahlaksızlıklarla ilgili söylediklerinden bir bölümü şu şekildedir: “…………Daha sonra beni alıp bir yere gideceğimizi söyledi. Ve kendisi ile beraber gittik. Gittiğimiz evde dört tane fahişe tipli kız vardı. Beni oraya bı-raktı. Başka erkek yoktu. Kızlara dedi, kendisi ile alakadar olun ben gelene kadar. Kızlar da geldiler; birisi yanıma oturdu, birisi hoş geldin dedi falan, sulu bir şekilde yanaştılar. Ben sıkıldım. Onlar da benim sıkıntı kaptığımı görünce hepsi ayrıldı. Bir tanesi yanımda kaldı. Niye sıkılıyorsun, sıkılmana gerek yok, kendimize burada eğleneceğiz, komutan bey söyledi, seni burada eğlendirmemiz gerektiğini söyledi, kendisi birazdan gelecek, sıkılmana gerek yok. O da baktık ki ben sıkıntı kapıyorum o da sadece yanımda oturdu. Kendisi gazetelerle meşgul oldu. Birisi gitti televizyonla meşgul oldu. O şekilde kendileri sesiz bir şekilde bana karışmadılar. Komutan geldi. Komutan kendi yanında üç genç getirmişti. Bunların her üçü de anladığım kadarı ile komutan onlarla ilgileniyordu. Benim durumumda gibi bir şeydiler. Yalnız komutan özellikle onlarla tanışma konusunda hassas davrandı. Sadece merhaba etmemizle yetinmemiz gerektiğini söyledi. Teferruata gerek olmadığını söyledi. Ve o şekilde daha sonra gençlerin her birisinin yanına bir kız geçti. Onlarla eğleştiler. Daha sonra biz kız gitti bant koydu. Öyle dans ile ilgili bir şeydi. Komutan bir kıza içki dağıtması gerektiğini söyledi. Sonra kendisi kalktı dağıttı. Gençlere de verdi. Getirdi bana da verdi. Ben içmedim. Kendisi alışırsın dedi, bir şey olmaz dedi. Kendisi bana içirdi. Hatta az kustum. Alışacağımı söyledi. Yine de bana içirdi. Gençler ve kızlardan birkaç tanesini kaldırdı. Dansa kaldırdılar. Komutan ikinci sefer tekrar içmemi söyledi. Ve ben de içtim. İçtikten sonra normal biraz kafam değişti. Ve bir kız beni ayağa kaldırdı. Başım dönmeye başladı. Daha sonra kız ayakta benimle dans eder gibi müzik eşliğinde oynuyordu. Daha sonra bir odaya götürdü. O odada elbiselerimi indirdi. Kendi elbiselerini indirdi. İçerde ayakta kamera vardı. Kafam da biraz tam yerinde değildi. Yalnız kamerayı fark ettim, gördüm kamerayı. Daha sonra kapının açıldığını ve kameraya alındığımı fark ettim. Yani komutan bu işi yapıyordu. Çünkü kendisi kızlarla ilgilenmiyordu. Daha sonra ben kalktım Komutanın yanına gittim. Gitmek istediğimi söyledim. Kendisi niye acele ettiğimi söyledi. Ben eğer bırakırsanız gitmek istiyorum dedim. Kendisi de biraz otur daha eğleneceğiz, niye acele ediyorsun dedi. Çekingenliğini atarsın, yeni alışıyorsun dedi. Beni oturttu. Benimle biraz konuştu, üzerimde durdu. Dedi bir şey olmaz. Zaten böyle şeylere alışırsın, gençsin, normal herkesin böyle ayakları vardır, sen herkesi böyle kendin gibi görmemiş, ne eğ-lenmiş, ne hayatın tadını çıkarmış zannetme. Herkes bu zamanda öyle yaşıyor. O gibi şeylerden konuştu. Beni epey oturttuktan sonra dedi gidebilirsin………Başka bir sefer, dedi bu sefer bize gideceğiz. Evlerine gittik. Kendisi beni içeri bıraktıktan sonra, hanımı olarak tanıttığı kadına dedi kendisiyle ilgilen. Ve beni bıraktı gitti. Ben ve hanımı tek evde kaldık. Hanımı geldi. İçki getirdi. Ben içmek istemdim. Buyurun iç dedi. Çekinmene gerek yok biz baş başayız, komutan seni eğlendirmemi söyledi. Bu benim görevimdir, ben seni eğlendirmek zorundayım. Onun emrini yerine getirmek zorundayım. Niye çekiniyorsun. Komutan senin çekingen biri olduğunu söylüyor. Zaten sende görünüyor, çekiniyorsun. Çekinmene gerek yok dedi. İçki getirdi, ben de normal aldım, içtim. Ve daha sonra tabii kendisi de içti. Meyve getirdi. İçtik, yedik. Ve beni odaya doğru çekti. Orada benimle oynaşmaya başladı. Tabii elbiselerini de indirdi. Ve kendisiyle oynaştık ve kendisiyle zinada bulunduk. Daha sonra komutan geldi. Nasılsın falan dedi. Ben dedim iyiyim, çekingen davrandım. Kendisi de bu sefer işte dedi bu şekilde neye çekiniyorsun, bak biz arkadaşız, bak normal evi sana bırakıp gittim, herhangi çekinmene gerek yoktur, biz hepimiz böyle yaşıyoruz, böyle çekinme ve böyle bu gibi duyguları en azından bizim yanımızda at, böyle şeyler normaldir, sen birisini seviyorsan onunla beraber rahat olabilirsin, bu önemli değildir, önemli olan birbirimize olan güvenimiz, devlete karşı olan görevimizi yerine getirmektir. Her şey devletimiz için olacaktır. Bizim gayemiz, her şeyimiz devletimizin ayakta kalmasıdır. O gibi şeylerden konuştu….” H.Ç.; muhbirleştirildikten sonra, pek çok ahlaksızlığa bulaştırıldığı gibi yakınlarına ve çevresine karşı bu ahlaksızlıkları yapmaya yönlendirilmiş. Bu konuda anlattıklarının bir bölümü şu şekildedir: “…………Onun dışında, İstanbul’dayken abimin kızı, yani yeğenim ile yaptığım bir şey vardı. Evde kimsenin olmadığı bir zamanda, annesi falan o zaman bazen çarşıya çıkıyordu, işte beni onlarla yalnız başıma bırakıyordu……Diğer bir ah-laksızlığım, mit olmaya müsait olan insanlardan birisi olarak ismini verdiğim R.E. ile yaptığım karşılıklı livataydı. R. E. bir gün evimize gelmişti, ikimiz evde yalnızdık, kimse yoktu. O zaman oldu……..Başka bir tanesi de; Ö. P. adındaki komşumuz olan kadınla yaptığım zinadır. Bir gün, evde kimsenin olmadığı bir günde, kendisi aşağı inip bizim kapıyı çalınca annemi sordu, ben de bunu fırsat bilip içeri aldım. Biraz konuşup yokla-dıktan sonra, yani öyle insanın nefsini kabartabilecek müstehcen şeylerden bahsettim, demek o da buna yol verdi, ondan sonra orada onunla ilişkiye girdim…….Diğer bir tane de; yengem ile olan ilişkimdir. Onu da bu son İstanbul seferinde yaptım. O benim hak-kımda sürekli övücü laflar ediyordu, kayınları arasında en çok beni sevdiğini, beni be-ğendiğini söylüyordu, bundan da cesaret alarak yaptım bunu. Bir gün abim gilde iken gece sabaha kadar sohbet ettik, gönül işlerinden, kız davasından falan bahsettik. Arayı iyice ısıttıktan sonra onunla ilişkiye girdim………Başka bir kötülüğüm de, dayımın kızına sarkıntılık etmemdi. Yaz tatilinde geldiğinde, işte balkonda bazen geceleri onunla otururduk, kimsenin olmadığı zamanda tabi sabaha kadar neredeyse oturup konuştuğumuz olurdu. Bir gün işte yine konuşurken, yani onu kucağıma aldım, ancak üstümü soymadım, üstüm giyinik bir halde tatmin oldum onunla. Bunu iki kez tekrarladık, hatta 2 gece üst-üste bunu yaptık. O gittikten sonra zaten ilişki olmadı……..Bunları, polisle çalıştığım süre içerisinde yaptım. Mitliğin bana kazandırdığı ahlaksızlıklardı bunlar. Polisin taktiğiydi zaten ve onların yönlendirmesiyle yapıyordum……...” A.U.; muhbirleştirildikten sonra, zinanın her çeşidine bulaştırılmış ve yönlendirilmiş. Özellikle çocuk ve gençlere dönük fuhuş işini yaparak hem onları ahlaki çöküntüye uğratma ve hem de fuhşu yayma konusunda pek çok ahlaksızlık içine girmiş. Bu konuda anlattıklarının bir bölümü şu şekildedir: “…………..Sonra M. diye komşumuzun çırağı vardı. On iki-onüç yaşlarındaydı. Bunu da ilk önce kendime alıştırdım. Daha sonra tamamen yine benim istek ve zorlamamla buna da tecavüzde bulundum. Bu da yaklaşık olarak üç ay gibi bir zaman sürdü, bu da çarşıda zaten fazla kalmadı. Bunu da ustası dükkanda çıkardı ve oradan gitti…… Ondan sonra O. diye bir berberin çırağı vardı. Bununla da tıraş olduğumda sürekli bol bahşiş verirdim. Bu yönden aramız iyi olmuştu. Normalde herkesin verdiğinden fazla veriyordum. Daha sonraki seferlerde bir yolunu bulup bununla livata yaptım. Bu da onbeş yaşlarında falan vardı. Buna defalarca livatada bulundum. Sonradan kendisi çalıştığı yerden gitti…… Başka bir tane de; A. adındaki gençti. Bununla da çok defalar livatada bulundum. Bununla ilk başta onların evinde misafirliğe dört arkadaş gitmiştik. O gece normal hoş beş konuştuktan sonra gece yattığımız zaman aynı yerde yatmıştık beraber. Gece önce kendimi ona sürtüp tatmin olmak istedim, farkına vardı ve kalktı yatağı terk etti, bir sigara falan içti. Sonradan bir şey yokmuş gibi ne oldu sana falan dedim ve gel yatağına dedim. Sonradan yatağına geldi, ilerleyen saatlerde, tekrar kendimi sürterek tatmin olmak istedim. Sonradan eşofmanlarını falan soyup kendimi sürttüm ve daha sonra da ona livatada bulundum. Ondan sonra bunun arkası kesilmedi. Bazen o bize geliyordu bizde kalıyordu. Bazen de ben gidip onlarda kalıyordum. Her beraber kaldığımızda Livata olayı meydana geliyordu………. Sonradan A. diye ondört yaşlarında birisi vardı. Kendisi ile çok çabuk diyaloğa geçtim. Kendisi ile geziyorduk ciğer yiyorduk. Kola falan ısmarladım, ara sıra pastaneye falan götürdüğüm oluyordu. Dört kez benim isteğimle ve teşvikimle hamama gittik. İlk başta bir gün beraber hamama gidelim dedim. Oda yok demedi. Beraber soyunduktan sonra, gel başını yıkayayım dedim ses etmedi, biraz başını yıkar gibi yaptım, daha sonra da yani buna tecavüzde bulundum. Üç sefer daha beraber hamama gittik…………… Başka biri de; bir ara evde hiç kimse yokken, bir gün kız kardeşim H. İle livatada bulundum. Tabi zoraki olarak onun isteği ve hiçbir şeyi yoktu. Ona o şekilde yapmamam için kendisi de biraz direndi, fakat ben kuvvetli olduğum için onun o direncini kırdım ve bir sefer livatada bulundum. Bu livata sonunda hatta kendisi bir darbe bana vurup benim elimden kendini kurtarıp komşuya kaçtı. Daha sonraki seferlerde tek olarak evde hiç kalmadı. Hatta konuşmadı. Bu konuşmaması, ta evlendikten bir iki ay sonrasına kadar devam etti. Ondan sonra kendisi ile konuştuk……….. Bunun dışında; F. diye küçük bir kız vardı, sürekli bulunduğum ambardan su al-maya geliyordu. Su götürmeler sırasında buna birkaç defa livatada bulundum. Tabi benim zorlamamla tecavüz ettim. Bir ay gibi bir zamanda su almaya gidip geliyordu. Daha sonraki seferlerde üç dört defa ona da zinada bulundum. Bu kız daha sonra evlerine su çektikleri için artık gelmedi…………. Bir başkası da; ………..dükkanında çalıştığım zaman G. adında onbir yaşlarındaki kız alışveriş için dükkana geliyordu. Önceleri ilgilendim, bir şeyler verdim, kendime alıştırdım, sonradan kucağıma aldım okşadım, öptüm, sonraki seferlerde dükkanın arkasında bir perde vardı, orada birkaç kez livatada bulundum. Daha sonra bu livatalardan sonra ise bununla zinada bulundum. Bununla zina yaptığım zaman bunu kendime alıştırmıştım……….. Başka bir tanesi; D. diye dayımın bir kızı vardı. Bu da bir gece bize misafirliğe gelmişlerdi. Aynı odada yatıyorduk. Kendimi sürtüp tatmin etmek istedim. Farkına vardığı gibi sağa sola bakındı. Uykudan kalktığı gibi hemen odayı değiştirdi…………. Yine başka bir seferde; S. ve D. diye amcamın iki tane kızı vardı, bir ara onlarda kaldım. İki farklı gecede, bir gün kendimi S.’ye bir gece de D.’ye sürtmek istedim, fakat bu sürtmelerde hemen farkına vardıkları gibi kendilerini başka odalara attılar. Artık ondan sonraki gecelerde diğer odada yattılar. Çoğu zaman da kapılarını kilitliyorlardı….......” Allah’a emanet olun. M. ALİ NUR |