Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -14

Allah’ın adıyla!

ŞANTAJ

Polis ve jitemin, muhbirleştirmek istediği kişilere yönelik sıkça başvurduğu yöntemlerden biri şantajdır.

Toplumda yüz kızartıcı olarak bilinen haller ve ahlak dışı fiillerin birey üzerindeki olumsuz etkileri çoktur. Özellikle toplumumuzda bu tür insanlar hiçbir kesim tarafından kabul görmemekte ve herkesçe dışlanmaktadır. Bu yüzdendir ki, İslam’dan tamamen uzak olup fuhuş ve uyuşturucu kullanımı gibi kötü hasletleri olanlar bile, toplumun bakışlarından gizli bir şekilde bunları yapmaktadırlar.

Polis ve jitem, işte bu halden su-i istifade etmeye çalışarak hedefinde bulunduğu şahıslara şantaj yapmaya çalışır ve onları muhbirliğe zorlar. Özellikle de fuhuş yolunu kullanır. Muhbirleştirmek istediği kişiye doğrudan tecavüz ederek veya bir fuhuş alemlerine sokarak kameraya alır ve bu görüntüleri teşhir etmekle şantaj yapar. Ayrıca hedeflerinde bulunan şahıslarda şehvete düşkünlük gibi bir özellik keşfettiğinde, ellerinde fuhuş için kullandıkları kadınlarla onlara fuhuş ortamı hazırlarlar. Zaten şehvet konusunda zaaf içinde olan bu insanlar, buldukları bu ortama yenik düşerler ve tuzağa düşerler. Ancak bu hallerini kameraya alan istihbarat elemanları, bu görüntüleri onlara karşı kullanırlar.

Bu çirkin yöntem, İsrail istihbaratının yöntemidir. İsrail; Filistin’de kendileriyle birlikte çalışan kişileri bulmakta güçlük çektiğinden böyle bir yönteme başvurmayı denemiş ve bundan sonuç almıştır. Müslümanların İsrail’e olan bakış ve yaklaşımlarından dolayı, ayrıca Filistin topraklarını işgal ettiğinden dolayı Filistinlileri kendileriyle çalışmaya ikna edemiyordu. Sonuçta böyle bir yönteme başvurdu ve eline geçirdiği kişileri bu tür kötülüklere bulaştırdı, onlara tecavüz etti, bunları kameraya aldı ve bu görüntüleri deşifre etmekle tehdit ederek şantaj yaptı. Direnen bazı şahısların görüntülerini deşifre etti. İçine düştüğü bu durumun bilinmesinden çekinen kişiler ise, deşifre olmak ile muhbirlik yapmak arasındaki iki tercihten ikincisini seçme yoluna gitti. Çünkü Müslüman bir toplumda bunlar kabul görmez, şiddetle reddedilir ve bunları yapanlar dışlanırlar. Dolayısıyla bu duruma düşen kişi, hele de Müslüman bir ailenin çocuğu ise, bunun bilinmesini ve duyulmasını istemez, çünkü bu hal içinde rahat hareket edip yaşayamaz. Dolayısıyla bu durumunun gizli ve saklı kalmasını ister.

Bundan sonuç alan İsrail istihbaratı, bunu bir yöntem haline getirdi ve sistemleştirdi. İsrail ile ve dolayısıyla İsrail’in askeri ve istihbarat güçleriyle sıkı ilişki içinde olan Türkiye askeri ve istihbaratı da, onlardan aldıkları bu çirkin yöntemi toplumumuzda ve özellikle de Müslümanlara karşı uygulamaktadırlar.

Örneğin; C.M., lise yıllarında Cemaatin okul çalışmalarına katılmış, liseyi bitirdikten sonra evlenip işe dalmış ve pasif bir hale gelmiş biri. Akrabalarının bir bölümü korucu olup sık sık dükkanına geliyorlar. Onun bu durumundan istifade ederek jitemle çalışmasını teklif ediyorlar. Bu arada da tehdit edip korkutuyorlar ve taburdaki binbaşının yanına götürüp onunla görüştürüyorlar. Binbaşı önce yarı tehdit, yarı vaat şeklinde ona nasihatlerde bulunuyor ve ertesi gün yanına gelmesini istiyor. Ertesi gün binbaşının yanına giden C.M., uygunsuz vaziyette kameraya alınıyor ve şantaj yoluyla kendisine muhbirlik kabul ettiriliyor. C.M. konuyu şu şekilde anlatıyor: “Bu boşluk döneminde kendi dükkanımda çalışıyordum, satışlarım oluyordu, işlerim çok iyiydi. Bu ticaretim genelde korucular ve bizim oradaki akrabalarla çok iyi gidiyordu. Köyden gelmiş olmam, bu insanların benim tarafıma kaymasına sebep oldu. Bunlarla beraber içli dışlı hareket ediyorduk, beraber gidip geliyorduk. Bunlardan bizim köyün korucusu olan Ş. ve A. benimle fazla ilgileniyorlardı. Bir gün, kendi arabamla onları köye götürüp bırakmamı istediler. Bunlarla birlikte köye giderken, bana devletin güçlülüğünden bahsettiler. Devletin bütün imkanlarının yerinde olduğunu, her şeyi yapabileceğini ve ondan daha güçlü bir şey olmadığı gibi propagandalar yaptılar ve bana: ‘biz biliyoruz ki sen cemaati bırakmışsın, çünkü bu insanlar senin yanına gidip gelmiyorlar. Biz bunu gözetlemişiz ve görmüşüz. Sadece bizim korucular gidip geliyorlar. Biz jitemdeyiz ve senin de jiteme girmeni istiyoruz. Biz bu teşkilatta çok işler yapıyoruz, sen de gel bize katıl. Biz senin akıllı ve düşünceli bir insan olduğunu biliyoruz, gel bize katıl, beraber çok şeyler yaparız’ dediler. İlk etapta ben bunu kabul etmedim. Daha sonra beni orada tehdit ettiler. Beni arabamla beraber bombaların içinde şarampole bırakacaklarını, aileme zarar vereceklerini söylediler. Bu ve benzer şeyleri bana söylediler ve tehdit ettiler. Ben de düşündüm, ne yapabilirim dedim ve onlara; kabul edercesine düşüneceğimi söyledim. Kabul eder gibi söyledim. Ve onları köye bıraktım. İkinci günü dükkana yanıma geldiler. Ve kesin kararımı istediler. Ve beni binbaşıya götüreceklerini ve binbaşının benimle görüşmek istediğini söylediler. Sonra ben bu korucularla beraber binbaşının yanına gittik. A. ve Ş. daha önce benden bahsetmişlerdi ve benim geleceğimi biliyordu. Oraya gittiğimde binbaşı bana sıcak davrandı ve oturmamı istedi ve orada bana nasihatlerde bulunmaya başladı. PKK’dan bahsetti. Hizbullah’tan bahsetti. Birçok olaydan bahsetti. Bunların hepsini teferruatıyla uzun uzun anlattım. Bana dedi ki: ‘bizler kafasını kaldıran hangi örgüt olursa olsun bu insanların kafasını eğmişiz, bu insanları yenmişiz. Bu insanlar gelip yerlerine oturmuşlardır. Yaptıklarına pişman olmuşlardır. Ama sen daha işin başında iken, bu insanlarla daha fazla iş yapmadan gel. Biz sana kolaylık sağlayacağız ve her şeyini vereceğiz, sen yeter ki bizimle beraber ol. Bizim ne insanlar olduğumuzu göreceksin ve bizlere hak vereceksin. Biz sana samimi olmanı istiyoruz ve bizimle beraber çalışmanı istiyoruz. Çünkü biz se-nin bu gençliğine, bu durumuna düşenlere acıyoruz ve bu insanlara yardım etmek istiyoruz, adam etmek istiyoruz. Aksi halde kimse elimizden kurtulamaz, biz güçlüyüz, kimsenin yaptığı yanına kalmaz.’ Binbaşı bana bunları aktardı. Ve bunun benzeri birçok örnek verdi. Daha sonra tekrar gelmemi istedi. Benimle beraber olan korucularla dışarı çıktık. Korku ve kararsızlık içinde idim ancak ikinci gün yalnız olarak binbaşının yanına gittim ve binbaşı ile görüştüm. İlk önce beni alt katta boş olan bir odaya aldı. Mustafa denilen şahısla birlikte çıplak ve her şekilde beni kameraya aldılar. İkimiz de çıplak bir şekilde iken arkama geçti ve bu şekilde beni kameraya aldılar. Bir de bu şekilde benden bazı bilgiler istediler, Diyarbakır’da tanıdığım şahısların bilgilerini istediler ve kameraya aldılar. Bu şekilde onlarla birlikte çalışmamı istedi.”

M.K. konuyla ilgili şunları söylüyor: “Gözaltında ilk etapta polis bana güzel bir dille yanaştı. Çözülmeyince işkence safhasına geçildi. Daha sonra tekrar bana güzel bir dille gelindi ve orada bana mitlik teklif edildi. Daha sonra beni bıraktılar. Birkaç gün korkudan eve gelmedim. Ancak eve geldiğimde tekrar beni yakaladılar. Tekrar Emniyet Müdürlüğüne getirildiğimde o sırada daha önce benimle muhatap olan Durudi isimli bir komiser tekrar benimle konuşmaya başladı. Kendisi bana o sırada iki şahsı getirip tecavüz ettirdi. İlkin bize, çırılçıplak soyunmamız gerektiğini söylediler. Soyunduk. Daha sonra ellerim arkadan kelepçelenerek bir masanın üzerine yatırılarak tecavüz ettirildi. Ve bu olaydan sonra Durudi bana eğer bizim adımıza çalışmazsan bu olayları dışarıya yansıtacaklarını senin yaşama hakkının artık olmadığını bana belirtti.”

Çevresinde molla olarak bilinen M.M., konuyla ilgili şunları söylüyor: “Kısacası polis bu durumlarımdan sonra benim rahat bir şekilde konuşmayacağımı anlayınca, dedi sen aşağıyı iyi gördün mü, ben dedim görmemişim. Dedi o zaman aşağıya gidelim. Komutanımız da ordadır, sana orda birkaç soru soracak. O şekilde biz anlaşırız. Beni aşağıya aldılar. Gözlerimi bağladılar ve işkencelere başladılar. Elektrik olsun, su olsun, olduğu gibi anadan doğma çırıl çıplak soyma olsun hepsini yaptılar. Bu işkenceler arasında benden bazı bilgiler aldılar. Daha sonra beni tekrar yukarıya çıkardılar. Yukarıya aldıktan sonra bana dediler ki zaten bize bazı şeyler verdin, sen itiraf ettin. Bu arada o dört polisten dışarı çıkan birisi içeri girdi elindeki kadehlerle, diğer polislere getirmişti. Olduğu gibi masaya bıraktı. Aynı zamanda ben de orda olduğum için yanıma da bıraktı. Dedi haydi hem bize yardımcı ol hem de içkimizi içelim. Ben dedim bu mümkün değildir. Ben içmiyorum, kullanmıyorum deyince, polis bana baskı yaptı ve verdiği zor doğrultusunda kendileri içtikleriyle beraber bana da içki içirdiler. Ben onlarla beraber o zaman ilk defa içki içtikten sonra kendimden geçmiştim. Ben kendimden geçtiğim şekliyle, polisler bu halimle oradan çıkarıp bir odaya almış ve orda bir kadının yanına beni koymuşlar. Ben ayılınca baktım ki elbiselerim üzerimde yoktur ve benim yanımda tamamıyla çırıl çıplak bir kadın vardır. Kadın benim ayıldığımı görünce kahkahalar atmaya başladı. Güldü, yanıma yanaştı. Ben o zaman anladım ki olduğu gibi tamamıyla pisliğin içine girmişim, fuhşun içine girmişim, tamamıyla çökertildim ruhi olarak. Daha yeni olduğum için olumsuz bir şekilde etkilendim, başımı önüme eğdim. Bu arada polis tekrar beni odaya aldı. Dediler işte görüyorsun sen burada aynı zamanda Sevgi adındaki hanımla yattın, istediğini yaptın. Bizimle beraber içkimizi de içtin ve hala da sen bize konuşmazsan yine de sen bilirsin. Bu pisliğin içine girmemden ve içtiğim içkiden sonra ruhi olarak imani ve İslami açıdan olumsuz olarak etkilendim. Yani bir nevi nasıl olsa içine girdim şeklinde bir his kalbime girdi. Polis dedi ki eğer sen istediğimizi yapmazsan biz bunlarla da yetinmeyeceğiz, seni rezil edeceğiz, ayrıca gidip hanımını getireceğiz, senin kolunu ve ağzını bağlayarak senin gözünün ününde tecavüz edeceğiz ve senden hiç ses de çıkmayacaktır. Ben bir beşer olarak özellikle bu sözden çok etkilendim ve o zaman hanımım da ağır bir şekilde hamileydi. Bu sözleri biraz daha ağır geldi bana. Ve dediler ondan sonra da senin kafana bir kurşun sıkarak tepenin arkasına atarız.”

İ.S., liseyi bitirdikten sonra yanında çalıştığı bir Müslüman vasıtasıyla namaza başlıyor, camiye gidiyor ve bu arada Hizbullah Cemaatinin cami çalışmalarında yer alıyor. Daha sonra şehrin sebze halindeki çay ocağında çalışmaya başlayan İ.S.’nin yanına polis geliyor ve kendisiyle irtibata geçip muhbirlik sürecini başlatıyor. İ.S., konuyu şöyle anlatıyor: “Bu çay ocağında çalıştığım süre içerisinde İsmail Korkmaz isimli polis yanıma gelerek benimle irtibat kurdu. Bu polisle önceden çalıştığım dükkandan tanışıyorduk. O kişi müşterimizdi. Oradan beni araştırmış ve burada çalıştığımı öğrenmiş, daha sonra benimle irtibat kurmuştu. Gelerek benimle arkadaşvari ilişkiler kurmaya başladı. Bir süre yanıma geldiğinde devletten, devletin içerisinde bulunduğu durumdan, terörizmden, Hizbullah’tan bahis etti. Ayrıca Türk olduğumu öğrendikten sonra ırkçılık yönünde yaklaşmaya başladı. Hizbullah’ın içerisinde bulunan kişiler, Kürtçüler, Kürtlerdir, onlar hep Kürtçüdürler, bak içlerinde Türk yok. Sen neden onların içerisinde bulunuyorsun gibisinden telkinlerde bulundu. İlerleyen zaman içerisinde sürekli olarak yanıma geliyordu. Genelde dükkanımızın önünde veyahut ta çay servisini yaptığım sıralarda beklediğim yerlerde gelip benimle konuşuyor ve arkadaşlık yapıyordu. Bu kişi sürekli olarak yanıma gitti geldi. Ve bu süre içerisinde onunla akşamları gezmeye başladık. İlk başta birkaç defa gezdik. Lokantalara gittik. Daha sonra ilerleyen zaman içerisinde içkili lokantalara gitmeye başladık. Ve burada onun teşvikleriyle ben de içkiye başladım. Daha sonra fuhuş arenalarına girmeye başladım. Beni birçok kadınla bir araya getirdi. Bir defasında polis İsmail ile kendi arabasıyla Yüzüncü yıl sitelerindeki bir daireye gittik. Ve burada içkili bir şekilde bulunduğum halde benimle cinsel ilişkiye girdi. O sırada içkili olduğum için ona karşı müdahale edemedim. Daha sonra ona karşı sürekli olarak boynum bükük kalıp ve onun sürekli bu olayı birilerine anlatacağını düşünüyordum. Fakat o bu olay ara-mızda kalacak ve bu olay bir daha tekrar etmeyecek, fakat sen de benim istediğim şekilde davran, benim istediğim bilgileri ver şeklinde tehditlerde bulundu. Ayrıca da bana bir takım vaatlerde bulundu. Beni polis yapacağını veyahut en azında devletin içerisinde benim bir kadememin olacağını, bu şekilde faydalı şeyler yapacağımı ve her yönde bana yardımcı olacağını söyledi.”

Allah’a emanet olun.

M. ALİ NUR

Diger Basliklar
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -43
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -42
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -41
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -40
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -39
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -38
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -37
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -36
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -35
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -34
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -33
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -32
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -31
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -30
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -29
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -28
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -27
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -26
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -25
   POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -24
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git