90 yıldır aynı oyun oynanıyor bu ülkede. Farklı isimler altında yeni yeni şahıslar sahneye çıkartılıyor. Yeni renkler ve yeni çehrelerle aynı oyunun değişik versiyonları sergileniyor. Oyundaki kuklalar bizi aldatmak için oyunun yeni bölümlerini sahneye taşıyorlar. Sonunda hiçbir şey değişmeden aynı oyunla yıllarımız tüketiliyor.
Bu ülkede 90 yıldır Kürdlere zulmediliyor. Kürd’ün “ben” demesi, kendisini ifade etmesi, “Kürd” kavramını kullanması yasaklanıyor. Kürd olanların bir kısmıyla Kürd olmayanların büyük kısmı buna şartlandırılıyor. Yedi sülaleden Kürd olan biri “Kürd” kelimesini kullanınca İslamcılardan, solculardan ve milliyetçilerden çoğunun hışmına uğruyor.
Bu ülkede 90 yıldır Müslümanlara zulmediliyor. Müslümanların Müslüman’ca yaşamalarına izin verilmiyor. Düzene dokunmayıp kendi halinde dininin emirlerini yerine getirmeye çalışan sıradan bir Müslüman bile suçlu görünüyor. Ülkesinde inancına göre çocuklarını büyütemiyor insanlar. Ülkesinde inancına göre çocuklarını okutamıyor. İnançlarının gereğini yerine getiren kız çocukları okul kapılarından içeri alınmıyor.
En ilkel düşünenlerin bile eğitimi her insanın en tabii hakkı gördüğü dünyada 90 yıldır aynı cinayetler işleniyor. Allah’ın emirlerine karşı asi durumuna düşmek istemeyen inançlı insanlar kız çocuklarını okula gönderemiyor. İlkel ve mantıksız yasaklar yüz binlerce kız çocuğunu eğitimden mahrum bırakıyor.
Bu ülkenin okullarında kız öğrencilerin eğitimden uzaklaştırılmasının dışında da çirkinlikler yaşanıyor. Okulda ve toplumda fesadın ve ahlaksızlığın kapıları ardına kadar açık tutuluyor. Öğrencilerine ahlak dersi vermeye kalkışan öğretmenler “irticacı” damgası yiyip analarından doğduklarına pişman ediliyor. Rejim; dinsiz, imansız, düşüncesiz, kültürsüz ve içi boş mahluklar yetiştiriyor. Bu projenin ardından ne düşünenler kalacak ne de haksızlıklardan dolayı hesap soranlar…
Bütün bu cinayetlere rağmen gözlerimizi ve zihnimizi mağduş etmeye çalışıyor siyasetçiler. Büyük şovlarla perdeye aktarılan Gandi figürü bir parça ekmekle bizi aldatmaya çalışıyor. Yeni çehreyle yine bizi ezmeye, elimizden haklarımızı almaya, süründürmeye ve zulmetmeye çalışıyorlar. Yine Kürdleri inkar ediyorlar. Yine Müslümanları inkar ediyorlar. Bir parça ekmekle Kürdlüğün ve Müslümanlığın üzerine sünger çekmeye çalışıyor.
Onursuzluk üzerine bina edilmiş CHP’nin varlığının gereğidir bunlar. Peki, iktidar partisi neler yapıyor? Müslüman halkın % 47 oyla iktidara taşıdığı Ak Parti Müslümanların hangi haklarını iade etti? Hangi İslami konulara serbestlik getirdi? Hangi alanlarda gasp edilen özgürlük geri verildi. Müslüman Kürdlerin hangi yaraları sarıldı?
Hakları iade bir tarafa, yüzbinleri meydanlara dolduran İslami STK’larla aynı karede görünmemek için köşe bucak kaçıyor iktidar partisi. Müslümanlarla yan yana gelmekten korkuyor. Lions Kulüplerini Müslümanlara tercih ediyor. İslami duruşa sahip sistemi sorgulayan yüzbinlerce Müslüman’ı sisteme entegre etmeye çalışıyor. İnsanlardaki İslami duyarlılıkları boş bir rüzgara kaptırıp sıradanlaştırıyor. Duyarlı Müslümanları rejimin uysal vatandaşları haline getirme mücadelesi veriyor adeta.
Perdede gördüklerimizin tümü birer oyundan ibaret. İster adı CHP, ister AKP, ister MHP isterse BDP olsun hepsi aynı oyunun figürlüğünü yapıyor. Her biri düzenin farklı sloganını dillendiriyor. Halkı düzenin kulu, kölesi haline getirme mücadelesi veriyorlar. Devrimci, inkılâpçı ve rejim düşmanı gibi sloganlar sadece göz boyamak için kullanılıyor. İcraatlarıyla özleri bir, renkleri farklı oyuncular olduklarını ortaya koyuyorlar.
Ülke siyaseti onlarca yıldır bu karanlık cenderenin içinden götürülüp getiriliyor. Zulme duçar edilmiş Müslüman halk, bu kokuşmuş siyasetten tamamıyla yüz çevirmeli. Kendine gelmeli. Aldatanların iki yakasından tutup hesap sormalı. Düzen partileriyle bu ülkeye özgürlük gelmeyeceğini idrak etmeli. Gözünü dört açmalı. Dostlarını ve düşmanlarını iyi tanımalı. Köklü ve güzel sonuçlara ulaştıran yeni alternatiflere yönelmeli. Ve âlemlerin Rabbi’nin bildirdiği gibi;
“…Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez…” (Ra’d 11)
Selam ve dua ile… M. Emin ÇELİK |