Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH NASIL OLMALI?

Değişik kesimler Hizbullah için zihinlerinde biçtikleri tarif ve algıyı dile getirip nasıl olması gerektiğini ileri sürüyorlar. Herkes, düşünce ve dünya görüşüne göre Hizbullah’a bir çerçeve çizmeye çalışıyor. Bazıları ise Hizbullah kavramıyla karşılaştıklarında yüzleri kızarıyor. Rahatsızlıkları bakışlarına ve hareketlerine yansıyor. Ya konuyu değiştirmeye çalışıyor ya da mekân değiştirmeyi tercih ediyorlar.

Hizbullah hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması, çoğunluğun bu hareketi farklı şekilde yorumlamasına yol açıyordu. Öncelikle devletin etkisiz hale getirme çabalarının gereği olarak başlattığı yalan ve uydurma propagandalarla yoğun bir şekilde karaladığı Hizbullah’a kimsenin sempati duymayacağı ve bu hareketin tarihe gömüleceği hesaplanıyordu. Yalan içerikli propagandaların şiddeti birçok kesimi derinden etkilemişti.

Bugün Hizbullah’a çerçeve çizenler ve nasıl olması gerektiğini ileri sürenler az ya da çok bu propagandaların etkisinde kaldılar. Muhatabını yok etmeye kilitlenmiş devlet, deveyi pire yaparak sunuyordu. Uydurduğu vahşet görüntüleriyle, hayatında bir tavuk bile kesmemiş Müslümanları vahşi ve barbarlar gibi sunmaya çalışıyordu.

Bugün devlete karşı şiddetli muhalefet besleyenler, devletin Hizbullah’ı bitirmeye yönelik çabalarının gereği olarak yaptıklarının iftira olabileceğini bir an olsun düşünmediler. Hizbullah söz konusu olunca günahkâr ve zalim saydıkları devletin iftiralarına neredeyse kafa üstü daldılar. Hiçbiri başını kaldırıp, “90 yıldır zulmeden ve halkını öldürmekten kaçınmayan, varlığını sürdürmek için her yolu meşru gören devletin söyledikleri yanlış olamaz mı?” sorusunu sormadı. Oysa başka konularda devlet ne söylediyse kuşkuyla baktılar ve bunların doğru olmadığını ileri sürdüler.

Bunamış, her taraflarından iğrençlik boşalan habis kişiliklerin manşetlerde küçük bir yer almak için uydurdukları yalanlar, ruhlarını tatmin etme arzusundakiler için uygun fırsatlar doğuruyordu. Bütün aykırı çaba ve arzulara rağmen Hizbullah’ın güçlü temalarla ortaya çıkması ve İslam ümmetinin bir hakikati olarak varlık göstermesini bir türlü hazmedemediler. Bu konuda zihinsel bir analize girme gereği bile duymadılar. Oysa devletin iğrenç ve çirkin propagandaları doğru olsaydı Hizbullah’ın bir daha asla varlık gösteremeyeceğini düşünmediler. Bugün baktıkları her tarafta Hizbullah’la karşılaşıyorlar. Hizbullah’la yaşamanın dışında bir çarelerinin olmadığını da biliyorlar. Durum böyle olunca beklentilerini dillendirmeye başlıyorlar. Hizbullah’ın “Yaptıklarından dolayı pişman olması ve özür dilemesi”ni dayatıyorlar. Yani kendini inkâr etmesini! Bazıları bununla da yetinmeyip Hizbullah’ı isim değiştirmeye çağırıyorlar.

Devletin ve devlet güdümlü güçlerin iftira, karalama ve ardı arkası kesilmeyen yalan propagandalarına rağmen Hizbullah ismi Mü’min bir kitlenin varlığını ortaya koyan bir hakikat olarak asaletini ve heybetini muhafaza ediyor. Hizbullah, Müslüman halkın varlığının yansıması olduğundan, atılan çamurlar ve yapılan yalan propagandalar, belki iz bıraktı ancak bu büyük olgunun taşıdığı gerçekliği gölgeleyemedi.

Ezilenlerin, zulme uğrayanların ve yalın ayaklıların mücadelesini veren Hizbullah, attığı her adımın İslam’a uygunluğunu dikkate alarak hareket ediyor. Allah Teala’nın kitabı ve Hz. Resul-i Ekrem (sav)’in sünnetine uymayan yol, yordam ve eylemleri onaylamıyor. Bütün bunlara rağmen Hizbullah’ın masum olduğunu, hiçbir zaman hata yapmayacağını iddia etmiyorum. Hataları ve yanlışları olsa, yaptıklarından dolayı Allah Teala’dan af dileme ve yanlıştan dönme erdemliliğini göstermekten kaçınmaz. Ancak bunu, zulmeden ve cinayet şebekelerine dönüşenlerin yalan ve uydurma propagandalarının etkisinde kalarak Hizbullah’ı özür dilemeye çağıranları tatmin etmek için törenle ilan etme gibi bir şovda bulunması da beklenmemeli.

Hizbullah, düşünce ve duruşunu, olaylara bakışını, kendisi dışındaki grup ve hareketlere yaklaşımını birkaç gün önce yayınladığı “Manifesto” ile kamuoyuna duyurdu. Bu aşamadan sonra görüş ve düşünceleri ne olursa olsun, samimi insanların manifestoyu esas alarak Hizbullah’ı değerlendirmeleri gerekir. Ayrıca Manifesto Hizbullah’ı tanımayanların, tanımadıkları için başkalarının etkisinde kalarak aleyhte tavır alanların bütün bahanelerini ortadan kaldıracak mahiyettedir.

Hizbullah attığı bütün adımlarında Kur’an’ı esas aldığından, olaylara bakış, değerlendirme, yorum ve faaliyetlerini Kur’an’a göre yapar. Bütün hareketlerini Allah Teala’nın Kur’an’da belirttiği tarif esasına göre yerine getirmeye çalışır. Çünkü Hizbullah’ın en güzel tarifi Allah Teala tarafından yapılmaktadır:

“Allah'a ve âhiret gününe inanan bir topluluğun, Allah'a ve resulüne karşı çıkanlarla sevgiye dayalı bir dostluk kurduğunu göremezsin. Bunlar onların ister babaları olsun, ister çocukları olsun, ister kardeşleri olsun, ister akrabaları olsun. Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendisinden bir ruhla desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; sürekli kalacaklardır orada. Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte bunlar Hizbullah’tır. Dikkat edin, Allah'ın hizbi, başarıya ulaşanların ta kendileridir!” (Mücadele 22)

M. Emin ÇELİK

Diger Basliklar
   ÜMMETİN SABRINI TAŞIRMAYIN!
   TÜRKİYE'NİN ÇIKMAZLARI VE ALTERNATİFLER
   ZİNDANDAKİ MÜSLÜMAN HASTALAR VE CUMHURBAŞKANININ VİCDANI
   DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE MÜSLÜMAN KATLİAMI
   KANLA BESLENEN OYUN
   MUSTAZAFLAR HAREKETİ'NE UZANAN SÜREÇ
   İSLAM'A TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN SON ŞEKLİ
   ÖNEMLİ BİR AŞAMA...
   NASIL BAŞARABİLİRİZ?
   SOSYAL MEDYA FELAKETİ
   KUDÜS KÜRDİSTAN'IN NERESİNDE?
   HİZBULLAH'IN KARDEŞLİK ÇAĞRISI
   BEŞ GÜZEL İNSAN
   HİZBULLAH NASIL OLMALI?
   HİZBULLAH'IN MANİFESTOSU VE İSLAMİ KESİM
   ŞEHİD REHBER VE KAÇIRILAN FIRSATLAR
   BİR HALKIN ACISI
   KÜRDLERİN HAKLARI
   KÜRDLERİN ÖZE DÖNÜŞ ZAMANI
   ÇOCUK KATİLİ!
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git