Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

İSLAM'A TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN SON ŞEKLİ

Bu devletin sistemi acı çektirme, eziyet ve zulüm üzerine bina edildi. İlk zamanlarda kurulan İstiklal mahkemeleriyle suçsuz olduğu halde ölüme mahkum edilen binlerce insanın kanı üzerine yükseldi. Şeyh Said ve arkadaşlarının idamı, Dersim katliamı, darbeler ve ardı arkası kesilmeyen zulümlerle önüne çıkan herkesi cezalandırdı.

Darbecilerin yargılandığı ve Ergenekoncuların zindanları doldurduğu bir zamanda tam da devletin zalim karakterini terk etmeye başladığıyla ilgili ümitler yeşermeye başlamışken, karşılaştığımız zulmün yeni versiyonu beklentilerin anlamsızlığını ortaya koyuyordu. Sıkıntı ve sorunlarla boğuşan ezilmiş insanlara hizmet etmeyi ve sıkıntılarını gidermeyi hedefleyen, üstelik devletin izniyle kurulmuş bir sivil toplum örgütünün, İslami bir derneğin kapısına uyduruk bir dizi ifade ve ithamlarla kilit vuruldu. Kemalist rejimin karakterinden haberdar olanlar bu türden yasaklamaların tabii olduğunu iyi bilirler. Zira bu yasaklar rejimin Müslümanlara karşı 90 yıldır izlediği zalimce siyasetin devamı niteliği taşıyordu.

Ortaya çıkan tablo Müslümanların kimseye karışmadan ancak rejimin zihniyet ve karakterini de benimsemeden varlıklarını sürdürmesinden Kemalist rejimin duyduğu rahatsızlığı ortaya koyuyordu. Kendilerine biçilen kalıbı ret etmeleri tahammülsüzlüğe neden oluyordu. Bütün kışkırtmalara rağmen Müslümanların sağduyuda direttiklerini ve oyunlarını bozduklarını görünce çılgına dönüyorlar. Uydurma ifadelerle Elazığ, Adıyaman ve Adana’da olduğu gibi sivil toplum kuruluşları bünyesinde çalışan gençlere uzun yıllara varan cezalar verdiler. Bununla geri adım atacaklarını umuyorlardı. Bu çılgınlıkların Müslümanları engelleyememesi üzerine daha fazla hırçınlaştılar. Çocuğunu başörtüsüyle okula göndermek isteyen bir annenin bu masum isteğiyle karşısında akıl tutulmasına duçar oldular. Böyle bir istek öfkelerini kabartmıştı. İbret–i alem olsun diye kızını örtüyle okula göndermek isteyen anneye iki yıl on ay hapis cezası verdiler.

Bütün bu çılgınlıklara imza atanlar, infilak etmeye hazır bomba gibi ellerine aldıkları zehirli kalemle kim bilir kaç kişinin hayatını karartmayı tasarlıyorlar. Basiretleri kaybolunca, vicdanın yerinde yeller esince, kalpler Allah korkusundan yoksun olunca ve hesap günü gibi bir kaygı taşımayınca en ağır cezaları vererek kendilerini tatmin etmeye çalışıyorlar.

İslami derneklerin çağrısıyla meydanlara inen yüzbinler Hz. Peygamber (sav)’in doğumunu büyük bir coşkuyla kutladılar. Tekbir ve salavatlar yeri göğü inletiyordu. Seferber oldukları halde birkaç bin insanı bir araya getiremezken Müslüman halkın Hz. Peygamber (sav) sevdasına koşması çılgınlıklarının zirve yapmasına sebep olmuştu. Şehirlerin en büyük meydanlarından yükselen tekbirlerin verdiği rahatsızlıkla bu işi bitirme zamanının geldiğine karar verdiler. Kendilerini hukukun üstünde gören, istiklal mahkemelerinin ruhunu bir kez daha diriltmeye çalışan ne idüğü belirsiz odaklar, Kutlu Doğum etkinliklerini düzenleyen bunun için de yüzbinleri meydanlara dolduran Mustazaf Der’i yasakladılar.

Bu yasakla Müslümanların önünü keseceklerini ve kutsal yürüyüşlerini engelleyeceklerini tasarlıyorlardı. Oysa 90 yıldır İslam’a getirdikleri bunca yasağa ve Müslüman halka verilen onca cezaya rağmen hedeflerine ulaşamadılar. Bu coğrafyada İslam’ı yok etme arzuları her zaman olduğu gibi yine kursaklarında kaldı. Onlar darbe vurup yasakladıkça Müslümanların sedası daha gür çıkmaya başladı. Yasak ve engellemeler Müslümanların daha fazla şevke gelmelerine ve İslam’a daha sıkı sarılına yol açtı. Aslında farkında olmadan İslam davasına hizmet ediyorlar.

Bu tür yasaklama ve engellemeler Peygamber Sevdalılarını daha fazla şevke getirecek ve yeni bir ruhla donanmış halde daha büyük azim ve iradeyle hareket etmelerine yol açacak. İslam için karşılaşılan her zorluk ve çekilen her çile, İslami faaliyetlerin bereketlenmesine, kökleşmesine ve deruni bir karaktere bürünmesine sebep olacak. Allah’ın izniyle bugün Peygamber Sevdalıları, yıllardır hizmet gemisi olarak istifade ettikleri Mustazaf Der’in kapatılmasının öncesinden çok daha iyi durumdadırlar.

M. Emin ÇELİK

 

Diger Basliklar
   ÜMMETİN SABRINI TAŞIRMAYIN!
   TÜRKİYE'NİN ÇIKMAZLARI VE ALTERNATİFLER
   ZİNDANDAKİ MÜSLÜMAN HASTALAR VE CUMHURBAŞKANININ VİCDANI
   DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE MÜSLÜMAN KATLİAMI
   KANLA BESLENEN OYUN
   MUSTAZAFLAR HAREKETİ'NE UZANAN SÜREÇ
   İSLAM'A TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN SON ŞEKLİ
   ÖNEMLİ BİR AŞAMA...
   NASIL BAŞARABİLİRİZ?
   SOSYAL MEDYA FELAKETİ
   KUDÜS KÜRDİSTAN'IN NERESİNDE?
   HİZBULLAH'IN KARDEŞLİK ÇAĞRISI
   BEŞ GÜZEL İNSAN
   HİZBULLAH NASIL OLMALI?
   HİZBULLAH'IN MANİFESTOSU VE İSLAMİ KESİM
   ŞEHİD REHBER VE KAÇIRILAN FIRSATLAR
   BİR HALKIN ACISI
   KÜRDLERİN HAKLARI
   KÜRDLERİN ÖZE DÖNÜŞ ZAMANI
   ÇOCUK KATİLİ!
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git