Son günlerde hem ülkede hem de Ortadoğu’da ilginç gelişmelerle karşı karşıyayız. Zulüm altında inleyen Ortadoğu halkları uzunca yıllar devam eden tahammülden sonra nihayet ayağa kalktılar. Yıllardır zulmeden diktatör rejimlerinin koltuklarını sarsmaya başladılar. Son gelişmeler Ortadoğu’da kısa sürede önemli değişimlerin yaşanacağını göstermektedir. Ülkedeki önemli gelişme ise İslam düşmanı medyanın gürültü patırtısına boyun eğen hükümetin Müslümanları yoğun baskı altında tutması ve dayattığı baskınlardır. Bir araya gelip güçlü bir ittifak oluşturan Kartel medyası, PKK medyası ve Ergenekon medyası, 102 maddeden kaynaklanan tahliyelerden sonra İslami bir camiaya karşı amansız bir savaş başlattı. Bu şer ittifakı, yalan ve uydurma haberlerle ortalığı velveleye verip Müslümanları adeta yargısız infaza tabi tutmaya başladı. Düzenlerine aykırı seslerin çıkmasına tahammül edemiyorlar. Hizbullah’ın aykırı bir ses olduğunu, düzenlerini kabul etmeyeceğini, zalimlere ve zulme rıza göstermeyeceğini bildiklerinden Hizbullah gerçeğini kabullenmeye yanaşmıyorlar. Vaveyla edip yeri göğü inletiyorlar. İşin ilginç tarafı sırf İslami görüntülerinden dolayı Müslüman halkın desteğini alan ve girdiği bütün seçimlerde bu desteğe dayanan hükümetin Müslüman bir camiayı hedef tahtasına oturtması, İslami düşünce ve tutumlarından dolayı bu derece kin ve nefretle yaklaşan çevrelerin bağırtılarının etkisinde kalarak ülke çapında Müslüman avına çıkması! Onları memnun etmek için Müslümanlara her türlü eziyeti reva görüyorlar. On yıldır her türlü şiddetten uzak duran İslami bir camiaya karşı sert ve acımasızca davranıyorlar. Cezaevinden bırakılanların içinden sadece % 2’si Hizbullah mensubu olduğu halde iktidar partisinin bazı ileri gelenleri, tahliye edilenlerin içinden sadece Hizbullah mensuplarının cezalandırılması için savcıları göreve çağırıyorlar. Hizbullah’a karşı başlatılan yoğun propaganda savaşından sonra, savaş kışkırtıcısı medyanın çığlıklarının etkisinde kalan hükümete bağlı polisler Müslümanlara çılgınca saldırılarda bulunuyor. Halka hizmetten başka hiçbir amaçları bulunmayan İslami STK’lerin kapıları kırılıyor, düşman evleri basılır gibi baskınlar yapılıyor. Tanınmış saygın Müslümanlar onur kırıcı şekilde gözaltına alınıyor. Müslümanlara karşı adeta terör estiriliyor. Bütün bunlarla beraber 11 yıldır bitirilmeyen, on binlerce belgeli Hizbullah ana davası, hiçbir araştırmaya gerek duyulmadan, sanıkların suçlu olup olmadıklarının tespiti için belgeler incelenmeden apar topar hükme bağlandı. Davadan yargılanan Müslümanlar ömür boyu hapse mahkûm edildi. Bütün bunlar yargısız infazın, Müslümanlara karşı teröristçe bir tavır içinde olmanın ve İslam düşmanlığının vardığı boyutun resmini göstermiyor mu? Daha önce Şeyh Said, İskilipli Atıf Hoca ve bunlar gibi binlerce Müslüman aynı şekilde yargılanmış birçokları havadan sudan bahanelerle idam edilmişti. Bu adaletsizlikleri yapan İstiklal Mahkemelerinin savcıları o günden sonra her zaman lanetle anıldılar. O zamanlar bu işin öncülüğünü yapan hükümetler de aynı lanetlerden nasiplerini aldılar. İslam düşmanı medyanın uğultuları karşısında İslami bir camiayı hedef tahtasına oturtan, Müslümanların vicdanını yaralayan ve onurlarını çiğneyen yöneticiler! Müslümanlara zulmetmekten, onurlarını çiğnemekten, Siyonist askerlere benzer şekilde polisler tarafından kapılarının kırılıp yuvalarının basılmasına izin vermekten vazgeçin! 10 yıldır hiçbir şiddete bulaşmayan Müslümanlara yönelik bu çirkin tutuma son verin! Üzerinde oturduğunuz koltukların ebediyen size ait olmayacağını, kudretin bir gün elinizden çıkacağını bilin! Müslümanlara baskı ve zulümde ne kadar da ileri gitseniz malum çevreleri memnun edemeyeceğinizi anlayın! Müslümanlara karşı tutumunuz ne olursa olsun bu İslami yürüyüşü durdurmaya gücünüz yetmeyecek. Baskılarınız, işkenceleriniz ve zindanlarınız amaçları sadece Allah rızası olan Müslümanların sesini kısamayacak. Çünkü bu Müslümanlar her şeyi göze alarak İslam’a hizmet amacıyla bu yola çıktılar. Geçmişte bu İslami camianın başına getirilenlere rağmen ayakta olmasını ve Müslüman halkının büyük desteğine sahip olmasını göz önüne alıp yaptıklarınızın boş ve beyhude şeyler olduğunu anlayın. Artık kendinize gelin, baskı ve zulümden vazgeçin. Bu Müslüman camia ile birlikte yaşamaya alışın. M. Emin ÇELİK |