Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

ALLAH’IN İZNİYLE BAŞARAMAYACAKLAR

Allah’ın adıyla!

Siyonist İsrail’in vahşi cinayetlerini, içimiz yanarak, gözlerimiz dolu dolu takip ediyoruz.

Siyonist İsrail’e karşı Müslümanların gönül birliği, ağız birliği ve eylem birliği yapmış olmaları ise bugün için sevindirici ve yarın adına da umut vericidir.

Arap ve İslam ülkelerinin sessizlik içinde seyretmesi, Suudi, Mısır ve Ürdün’ün İsrail’in isteği doğrultusundaki tavırları bizi hayrete, dehşete ve bir o kadar da üzüntüye sevk etmektedir.

Mahmut Abbas ve partisi, Filistin’in kurtuluşu için sözde mücadele ettiklerini ve bunun için yola çıktıklarını söyledikleri halde, Filistin’i fiili olarak işgal eden ve aslında Filistin’in kurtuluşu için mücadele edenlerin varlık sebebi olan Siyonist İsrail ile işbirliği içinde olması, bizi sadece hayretler içinde bırakmıyor, aynı zamanda kahrediyor.

ABD ve AB ülkelerinin, açıktan işlenen bunca vahşete ve insanlık suçuna rağmen Siyonist İsrail’e destek vermeleri, sürekli dile getirdikleri insan hakları, demokrasi gibi hikayelerin sadece kendileri için var olduğu ve Müslümanlara karşı sadece bir laftan ibaret olduğunu açıkça göstermiştir.

Siyonist İsrail’in akıl almaz, gözlerin seyretmeye dayanamadığı, yüreklerin tahammül edemediği vahşeti, bizlere çok şey göstermekte ve çok şey ifade etmektedir. Akla ilk gelenleri şöylece sıralamak mümkündür.

1- İslam ve Müslümanlara karşı küfür milleti tektir. Aralarındaki ihtilaf ve çekişmeleri, Müslümanlar söz konusu olduğunda bir tarafa bırakırlar. Müslümanlar ortak düşmanları, İslam davası da ortak hedefleridir.

2- İslam davası nerede taban bulup güçlense ve Müslümanlar nerede davalarına sahip çıksa, İslam düşmanları da hemen harekete geçer ve bertaraf etmeye çalışırlar. Bunun için de her yolu kendilerine mübah görürler.

3- İslam’ı referans almayan yapılar, halklarının kurtuluşu için mücadele ettiklerini söyleseler bile, İslam davasının büyümesi ve Müslümanların güçlenmeleri karşısında, İslam düşmanlarıyla işbirliğine girer, her türlü ihaneti sergilerler.

4- İslam düşmanlarının güç ve imkanlarından korkan imanı zayıf ve gayretsiz sözde Müslümanlar, hedef olmamak için çeşitli bahanelerle mücadele içindeki Müslümanlardan uzak durur, hatta onları hedef alan beyan ve tutumlar içine girip suçlu gösterme gayretine girerler, zarar verirler ve İslam düşmanlarının değirmenine su taşırlar.

5- İslami mücadele verip aktif direniş göstermeyenler, maslahat adına tepkisiz kalanlar, söylem ve beyanatlarla yetinenler, İslam düşmanlarının saldırı, zulüm, baskı ve işkencelerinden kurtulamadıkları gibi bir başarı da elde edemiyorlar.

6- Mücadele içindeki Müslümanlar zayıf kaldıkça ve sessiz kaldıkça haklılıklarını ispatlamaktan da mahrum ve uzak kalıyorlar. Halbuki İslam hak dindir ve İslam davasını güden samimi Müslümanlar, İslami davalarında haklıdırlar.

7- İslami mücadele veren Müslümanlar (velev ki bedelleri ağır bile olsa) İslam davasına aktif bir şekilde sahip çıktıkça ve zulme direndikçe hem taraftar buluyor ve hem de haklılıklarını ispat etme imkanına kavuşuyor. Çünkü bir yandan İslam’ın Müslümanlara kazandırdığı güzel hasletler ortaya çıkarken, diğer yandan İslam’ın güzelliklerinden mahrum olan düşmanın (Müslümanlara karşı harekete geçtikçe) zulmü, vahşeti…ve neticede çirkin yüzü ortaya çıkmaktadır.

8- 33 gülük savaştaki şanlı direnişinde Hizbullah örneğinde olduğu gibi bu gün ortaya koyduğu izzetli direnişiyle Hamas da dünyadaki tüm duyarlı Müslümanların takdirini, desteğini ve taraftarlığını kazanmıştır.

9- Hizbullah örneğinde olduğu gibi Hamas direnişi örneğinde de görüldü ki direniş; Müslümanlar arasında vahdeti kamçılamaktadır. Müslümanlar arasındaki ihtilaflar ve çekişmeler, yerini dayanışma ve kaynaşmaya bırakmaktadır. Müslümanları ortak bir dile, ortak harekete ve ortak bir cepheye sevk etmektedir.

10- Gazze’de yaşanan olaylar, Müslümanların uyanmalarına, dostlarını, düşmanlarını, zalimleri, münafıkları, hainleri ve gayretsizleri daha iyi tanımasına, olayları, hareketleri, şahsiyetleri biraz daha net görebilmesine, daha fazla şuurlanmasına, gaflet uykusundan silkinmesine ve Müslümanların aslında hangi yolda olmaları gerektiğini daha iyi idrak etmesine sebep olmuştur.

11- Bu tarihi hadise; başta İslam ülkelerinde olmak üzere, dünyanın diğer yerlerinde de önemli siyasi değişimlere sebep olacaktır. Milyonlarca insanın karşı çıktığı Siyonist İsrail cinayetlerine direkt yada dolaylı destek veren, sessiz kalan, yapabildiği halde üzerine düşeni yapmayan hükümetler ve devlet yetkilileri…politikalarını gözden geçirme gereği hissedeceklerdir. Bu açıdan pek çok koltuk, yönetim ve politikaların değişmesi söz konusu olacaktır. Artık Müslüman kitlelerin ses ve isteklerini dikkate almayanlar sahnede istedikleri gibi boy gösteremeyeceklerdir.

12- İslam tarihinde sabittir ki; direnen ve direnişi esas alan İslami hareketler, beraberlerinde daima ya maddi zafer getirmişler, ya da İslam düşmanlarının aleyhinde ve Müslümanların lehinde olan siyasi ve askeri dengelerin değişmesine sebep olmuşlardır. (Hz. Hüseyin’in Kerbela’daki hadisesinin, günümüze kadar halen İslam ümmeti içinde siyasi dengelere yön verdiği gibi). Birlik halinde olan Müslümanlar ise askeri yönden mağlup olmamışlardır.

Bu açıdan bakıldığında, gerek Hizbullah ve gerekse şimdi Hamas’ın ölümüne direnişi, siyasi ve askeri dengeleri değiştirecektir.

İşte bütün bunları üst üste koyduğumuzda ve değerlendirdiğimizde, bir yandan (içinde masum çocukların ve kadınların katledilişinin de bulunduğu) ağır bedeller ödenmekte, ancak diğer yandan İslam ve Müslümanlar lehinde (bütün dünyada) önemli ve ciddi değişim ve gelişmeler yaşanmakta, dengeler hızlı bir şekilde değişim sürecine girmektedir.

Öte yandan her şeyini ortaya koyup izzetli bir şekilde direnerek İslam davasını savunanları Allah’ın (cc) yalnız ve yardımsız bırakacağını kimse düşünmesin. Hayat imtihandır. Allah (cc), herkese mühlet verir. Kimin ne yaptığına, nerede yer aldığına, ne derece sadık olduğuna ve ne derece sabredebildiğine bakar. Ancak sonuçta kazananlar, Rablerine karşı gerçekten sadık olanlar ve her şeye rağmen hak üzere direnip sabredenler olacaktır. Bu hep böyle olmuştur ve olmaya devam edecektir. Allah’ın vadi haktır ve Allah vadinden dönmez. Akibet muttakilerindir.

O açıdan;

Biz, bütün bu gelişmeler içerisinde kendimize, kendi durum ve duruşumuza bakmayı ihmal etmeyelim.

Biz bu işin neresindeyiz? Sözümüzle, icraatlarımızla, imkan ve fırsatlarımızla hangi hal üzereyiz? Üzerimize düşeni ne kadar yapıyoruz, ne kadar yapabiliyoruz?

Eğer doğru yerde duruyorsak, üzerimize düşeni yapıyorsak, İslam’ın üzerimize yüklediği sorumluluğu hakkıyla yerine getirebiliyorsak, bunu bize nasip ettiği için Allah’a hamd edelim ve şükredelim.

Her Müslümanın, dolayısıyla bütün Müslümanların yapabileceği şeyler vardır.

Kimi asker olur, kimi onu teçhiz eder. Kimi canını bu yolda verir, kimi ardından onun boşluğunu doldurur. Kimi davayı inşa ve bina eder, kimi bu binada bir kerpiç, bir harç olur. Kimi diliyle, kimi kalemiyle, kimi de icraatlarıyla bu binayı destekler, yükseltir. Hiçbir şey yapamadığını sananlar, dua eder. Müslümanın diğer Müslümanların gıyabında ettiği dua makbul dualardandır ve bu, Müslümanın elindeki etkili bir silah gibidir. Allah’ın gaybi yardımlarının anahtarıdır.

Haline acınması gereken ise; ben Müslümanım dediği halde, İslami davadan ve İslami mücadele içindeki Müslümanlardan uzak duran, kenarda bekleyen ve Müslümanları yakan ateşi söndürmek için su dökmeyen kimsedir.

İslam dini ve İslam davası ulvidir, mukaddestir ve büyük bir nimettir. Bu uğurda verilen canlar, mallar ve dünyalık değerler kayıp değil, aksine birer kazanımdırlar. Ahirette Rabbimize karşı; O’na, dinine, İslam davasına verdiğimiz kıymeti ifade etmesi açısından bizim ihlas ve sadakatimizi gösterecektir. Şehadetin İslam’da büyük bir öneme sahip olması, Şehidin büyük bir makama sahip olması ve dünyadan ayrıldığı halde ölmeyip yaşıyor olması, dolayısıyla Müslümanlar arasında kıymetli olması bu açıdan olsa gerek. Can dahil, her şeye rağmen Allah’ın tercih edilmesinin ispatıdır çünkü.

İşte tüm bunlardan sonra şunu diyebiliriz ki; Allah’ın izniyle Siyonist İsrail ve işbirlikçileri İslam’a ve Müslümanlara yönelik Hamas şahsında giriştikleri bu vahşi saldırılarında başarılı olamayacaklar ve istedikleri neticeye ulaşamayacaklardır. Allah (cc); dünyanın dört bir yanında bağrı yanık, gözü yaşlı bir şekilde dua edenlerin dualarını karşılıksız bırakmayacak, İslam davasını izzetli bir şekilde savunup ölümüne direnen Hamas ve Gazze Müslümanlarını yalnız, yardımsız ve neticesiz bırakmayacaktır. Allah’ın izniyle zafer Müslümanların olacaktır, zafer Hamas’ın, Gazze’nin mazlum Müslüman halkının olacaktır.

İslam davasının aziz savunucuları Hamas ve Gazze’nin mazlum Müslüman halkını selamlıyor, Siyonist İsrail’in vahşi saldırı ve cinayetlerini tel’in ediyorum. Şehitlerin şehadetlerini tebrik ediyor, ailelerine taziyelerimi sunuyor ve yaralılara acil şifalar diliyorum. Allah’tan (cc) yakın bir Nusret ve Tevfik, İslam düşmanlarına Kahhar ismiyle mukabelede bulunmasını temenni ediyorum.

Allah’a emanet olun.

M. ALİYÊ XERZÎ

Diger Basliklar
   ESMA ÜL HÜSNA -44
   ESMA ÜL HÜSNA -43
   ESMA ÜL HÜSNA -42
   ESMA ÜL HÜSNA -41
   ESMA ÜL HÜSNA -40
   ESMA ÜL HÜSNA -39
   ESMA ÜL HÜSNA -38
   ESMA ÜL HÜSNA -37
   ESMA ÜL HÜSNA -36
   ESMA ÜL HÜSNA -35
   ESMA ÜL HÜSNA -34
   ESMA ÜL HÜSNA -33
   ESMA ÜL HÜSNA -32
   ESMA ÜL HÜSNA -31
   ESMA ÜL HÜSNA -30
   ESMA ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git