Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

ESMA ÜL HÜSNA -37

Allah’ın adıyla!

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ

EZ–ZÂHİR


Bu ismi şerif; aşikar olan demektir.

Buna göre Allah (cc); her yerde ve her şeyde aşikardır, varlığı kendisini açıkça göstermektedir.

Allah (cc); zatı itibariyle görünmez. Ancak varlığı ve vasıfları her şeyde kendisini göstermektedir. Etrafımızda gördüğümüz canlı veya cansız bütün her şeyde Allah’ın varlığının, birliğinin ve kemal sıfatlarının eserleri şüphe götürmeyecek şekilde açıkça görülmektedir.

“Şüphesiz göklerde ve yerde inananlar için birçok deliller vardır.” (Casiye 3)

Bir eser, nasıl ki sahibinin varlığını ve kabiliyetini gösteriyorsa, onu yapan bir ustanın var olduğunu haber veriyor ve her zerresinde söz konusu ustanın kabiliyetlerinin izini taşıyorsa, bundan çok daha açık ve kati bir şekilde, bu kainat ve içindeki muhteşem düzen ve intizam da Allah’ın (cc) varlığını, birliğini ve bütün kemal sıfatlara sahip olduğunu göstermektedir.

“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini ispatlayan) birçok deliller vardır.” (Bakara 164)

İşte Allah’ın (cc) Ez–Zahir olması; varlığının ve kemal sıfatlarının her yerde ve her şeyde açık ve net olarak görülmesi demektir. Varlığı ve sıfatları, şüphe götürmeyecek kadar açık bir şekilde akıl sahibi her insana aşikardır.

O, Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, her şeyi bilendir. (Hadid, 3)

EL–BÂTIN

Bu ismi şerif; gizli olan demektir.

Buna göre Allah (cc); hiçbir yerde ve hiçbir şeyde zatı itibariyle görülmemektedir, zatı tamamen gizlidir.

Allah’ın (cc) varlığı ve kemal sıfatları her yerde açıkça görüldüğü halde, varlığının şekli hiçbir şeyde ve hiçbir şekilde görülememektedir. Çünkü zatını gizlemiştir. İnsan aklı O’nun varlığını ve kemal sıfatlarını kesin olarak idrak edip kavradığı halde, varlığının şeklini kesin bir şekilde idrak edemez ve kavrayamaz. Çünkü her şeyi Allah yaratmıştır ve kendi zatı, yarattığı bu şeylerin hepsinden farklıdır. İnsan ise, ne kadar düşünürse düşünsün, ne hayal ederse etsin, mahkumu olduğu maddenin dışına çıkamaz ve maddi alemin dışında herhangi bir şeyi tasavvur edemez. Tasavvur edebildiği her şey, nihayet sonradan var olmuş şeylerdir.

“Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır.” (En’am 103)

Allah’ın (cc) zatının gizli olması, dünya hayatının bir imtihandan ibaret olmasındandır. Eğer zatını gizlememiş olsaydı ve her insan O’nu kendi gözleriyle rahat bir şekilde görebilseydi, o zaman imtihanın bir anlamı kalmazdı. Gözleriyle Allah’ın zatını görmediği halde, aklını kullanarak varlığını kabul eden ve O’na teslim olup kulluk vazifesini yapmaya çalışan insan ile, aklı olduğu halde ve aklı sayesinde Allah’ın varlığını kesin bir şekilde idrak edebildiği halde bunu görmezden gelen, duyduğu halde kulak asmayan ve hakikatleri bir kenara itip nefsinin arzularına uyan insan arasında bir fark kalmazdı.

Pek çok insan, aklı olduğu halde hakikatlerden yüz çevirmekte, Allah’ın (cc) varlığı aşikar olduğu halde görmezlikten gelmekte, maddi gözü aklın idrakinin önüne koyup Allah’ın zatını gözleriyle görmediği için varlığını da inkar etmektedir.

“Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki, onlar bu delillerden yüzlerini çevirip geçerler.” (Yusuf 105)

Gerçek akıl sahipleri ise; hem kendilerine hem de hayata karşı gerçekçidirler, her şeye basiret ve ibret gözleriyle bakarlar, her işlerinde akl-ı selim yolunu tutarlar, düşünür ve tefekkür ederler, hakikatleri görmezden gelmezler.

“Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!” (Al–i İmran)

Halbuki Allah (cc); maddi eşyayı görmeleri için insanlara nasıl ki maddi gözler vermişse, mümkün ile muhal olanı ve hayatın hakikatlerini kavrayabilmeleri için de kalp gözü diyebileceğimiz idrak güçleri vermiştir.

“Doğrusu size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir….” (En’am 104)

Netice itibariyle Allah (cc); varlığını ve kemal sıfatlarını aşikar, zatını ise gizli kılmıştır. İnsan; aklı sayesinde O’nun varlığını ve sıfatlarını kati bir şekilde idrak edebilmekte ve her şeyde görebilmekte iken, zatını kesinlikle kavrayamamakta ve hiçbir şekilde görememektedir.

Allah’a emanet olun.

M. ALİYÊ XERZÎ
 

Diger Basliklar
   ESMA ÜL HÜSNA -44
   ESMA ÜL HÜSNA -43
   ESMA ÜL HÜSNA -42
   ESMA ÜL HÜSNA -41
   ESMA ÜL HÜSNA -40
   ESMA ÜL HÜSNA -39
   ESMA ÜL HÜSNA -38
   ESMA ÜL HÜSNA -37
   ESMA ÜL HÜSNA -36
   ESMA ÜL HÜSNA -35
   ESMA ÜL HÜSNA -34
   ESMA ÜL HÜSNA -33
   ESMA ÜL HÜSNA -32
   ESMA ÜL HÜSNA -31
   ESMA ÜL HÜSNA -30
   ESMA ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git