Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
''Apaçık Kitab'a andolsun; Gerçekten Biz onu mübarek bir gecede indirdik, gerçekten Biz uyaranlarız. Ki onda (o gecede) her hikmetli iş ayrılır.'' (Duhan: 2-4)

Bir Hadis:
Güneşin üzerine doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Adem (as) o gün yaratılmış, o gün cennete konulmuş, o gün cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet de ancak Cuma gününde kopacaktır. (Müslim, Cum'a 5)
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

ESMA ÜL HÜSNA -43

Allah’ın adıyla!

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ

EL–HÂDİ

Bu ismi şerif; hidayeti var eden, kullarını hidayete ulaştıran, onara doğru yolu gösteren demektir.

Buna göre Allah (cc); hak ve hakikati öğretir, doğru yolu gösterir ve dilediği kulları için hidayet yollarını açar.

İnsanoğlu, doğuştan beraberinde getirdiği aklı ile çok yetersiz ve eksik kalmaktadır. Gerek kendi ve gerekse hayatın hakikatleri konusunda, sadece aklı sayesinde pek çok bilgiye asla ulaşamaz. Bu nedenle, ilahi vahiy olmasaydı; nereden geldiği, neden geldiği, kainatın varlığı, işleyişi, bunların sonucunun ne olacağı, ahiret alemi, hak, adalet ve ahlaki değerleri ve dolayısıyla ölçüyü bilemeyecekti.

Allah (cc), insanı yaratmış ancak kendi başına bırakmamıştır. Her şeyden önce ona akıl gibi çok değerli bir cevher vermiştir. İnsan akıl sayesinde mümkün olan ile olmayanı kavrayabilir ve bilinçli seçim yapabilir. Aynı zamanda insanı, İslam fıtratı üzere yaratmış ve hakka meyyal kılmıştır. Bununla birlikte Allah (cc), her dönemde peygamberler ve kitaplar göndererek insana; kendi zatını, insan ve hayatın hakikatini, iman ve amellerin esaslarını ve ahireti haber verip tanıtır, bu amaçla, ona bilmediklerini haber verir, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, hak ile batılı, doğru ile yanlışı öğretir ve hidayet yolunu gösterip doğru yola sevk eder.

İşte Allah; kendisini kullarına tanıtması ve onlara kendisini tanımanın yollarını göstermesi, neticesi hayır ve saadet olan amelleri ve kurtuluş yollarını gösterip doğru yola sevk etmesi bakımından, kullarına karşı Hâdi’dir.

“Dedi ki: Rabbimiz her şeye uygun olan yaratılışını veren, sonra da doğru yola eriştirendir.” (Taha 50)

Bir hadiste şöyle buyurulmuştur: “Her doğan çocuk (İslam) fıtratı üzerine doğar. Sonra ebeveyni onu Yahudileştirir, Hıristiyanlaştırır veya Mecusileştirir.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud)

“Andolsun ki biz her ümmete: ‘Allah'a kulluk edin ve tağuttan sakının’ diye uyaran bir peygamber gönderdik. Böylece Allah onlardan kimine hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine de sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün.” (Nahl 36)


Bununla birlikte Allah (cc); her şeyin mutlak hakimi ve hükümdarıdır. O’nun izni olmadan hiçbir şeyin olması mümkün değildir. Bütün kalpler O’nun elindedir. O dilemedikçe, hiç kimse hidayet bulamaz. Ancak Allah (cc); kullarına hidayet dilediği gibi, onlara hidayet yollarını gösterip bu yola girmelerini de emretmektedir. Dolayısıyla kendine ve hayata karşı dürüst ve gerçekçi olan, hakikatler karşısında inkar yolunu tutmayan ve netice itibariyle Rabbine ihlasla yönelen kulların kalplerini hidayete açar, onlar için hidayet var eder ve doğru yola ulaştırır.

“Allah kimi hidayet ederse, işte o doğru yolu bulur. Kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın.” (Kehf 17)

Aynı zamanda Allah (cc); akıl sahibi olmayan yaratıklara da, hayatlarını devam ettirebilmelerinin yollarını öğretir, onları, yapı ve özelliklerine göre buna yöneltir. Bu anlamda bütün hayvanlara, her birinin kendi yapısı ve özelliklerine göre birer içgüdü vermiştir. Bu sayede kendilerine yarayanı bulurlar, ihtiyaçlarını karşılarlar, yaşamlarını sürdürürler ve nesillerini devam ettirler.

“Rabbin bal arısına da şöyle vahyetti: dağlardan, ağaçlardan ve hazırlanmış kovanlarda evler edin.” (Nahl 68)

EL–BEDÎU

Bu ismi şerif; bütün varlıkları, maddesiz ve örneksiz olarak yoktan var eden demektir.

Buna göre Allah (cc); kainatı ve içindeki her şeyi yoktan var ettiği gibi bunun için herhangi bir örneğe ihtiyaç duymamaktadır.

Bedî’, daha önce geçen Mübdi manasındadır. Mübdi ise, İbda masdarının ism–i failidir. Örneksiz olarak bir şeyi icad eden anlamındadır. Bedî’, aynı zamanda eşsiz, emsalsiz ve benzersiz anlamına da gelmektedir. Bu bakımdan, Allah’ın (cc) kendisine peygamberlik ve diğer bazı üstün özellikler verdiği bazı kullar için bu sıfat kullanılmıştır.

“O, göklerin ve yerin örneksiz yaratıcısıdır. Bir işi yapmayı isteyince ona yalnız «ol!» der, o da oluverir.” (Bakara 117)

“O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. O'nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir! Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O'dur.” (En’am 101)


NOT: Bu konuda, El–Mübdi ismi şerifinin açıklama kısmına müracaat edilebilir.

EL–BÂKİ
Bu ismi şerif; varlığı daima devam edip sonu olmayan, ölümsüz olan demektir.

Buna göre Allah (cc); daima vardır, ölümsüzdür ve varlığı hiç değişmeden daima devam edecektir.

Bütün varlıklar, sonradan meydana gelmişlerdir, varlıklarının bir başlangıcı olduğu gibi sonu da vardır ve hepsi yok olmaya mahkumdur. Hiç biri kendiliğinden var olmadığı gibi, kendi başına varlığını da sürdürememektedir. Hepsi zamana mahkumdur ve hepsi fanidir.

Allah (cc) ise mahluk değildir, aksine Halık’tır. Varlığının bir başlangıcı yoktur, varlığı kendindendir. Dolayısıyla varlığı için bir son da düşünülemez. O, ezeli olduğu gibi ebedidir de. Her şeyi O yaratmıştır ve her şey O’nunla varlığını devam ettirmektedir. O’ndan başka her şey mahluk olduğu ve hepsinin bir sonu olduğu için, O’dan başka hiçbir şey sonsuzluk içinde kalmayacaktır. Bundan dolayı O (cc), her şeyden sonraya kalan, her şey yok olduktan sonra da varlığı devam eden anlamında Bâkî’dir.

“Yeryüzünde bulunan her şey fanidir. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zatı bâki kalacak.” (Rahman 26,27)

Allah’a emanet olun.

M. ALİYÊ XERZÎ
 

Diger Basliklar
   ESMA ÜL HÜSNA -44
   ESMA ÜL HÜSNA -43
   ESMA ÜL HÜSNA -42
   ESMA ÜL HÜSNA -41
   ESMA ÜL HÜSNA -40
   ESMA ÜL HÜSNA -39
   ESMA ÜL HÜSNA -38
   ESMA ÜL HÜSNA -37
   ESMA ÜL HÜSNA -36
   ESMA ÜL HÜSNA -35
   ESMA ÜL HÜSNA -34
   ESMA ÜL HÜSNA -33
   ESMA ÜL HÜSNA -32
   ESMA ÜL HÜSNA -31
   ESMA ÜL HÜSNA -30
   ESMA ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git