Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

ESMA ÜL HÜSNA -39

Allah’ın adıyla!

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ

EL–MÜNTEKÎM

Bu ismi şerif; intikam alan, suçlulara hakkettikleri cezayı veren anlamlarına gelmektedir.

Buna göre Allah (cc); suçluları kendi yaptıklarıyla bırakmayıp adaletiyle onlardan gereken intikamı alır ve hak ettikleri cezaya çarpar.

Allah (cc) insanı en güzel surette yaratmış, onu son derece güzel vasıflarla donatmış, dünyayı onun emrine musahhar kılarak yaşayacağı güzel bir mekan halinde dizayn etmiş ve sayısız lezzetler bahşetmiştir. Bunlara karşılık ondan herhangi bir ücret de istememektedir. Zaten insan, Allah (cc) tarafından kendisine verilen en küçük bir nimetin bile karşılığını vermekten kesinlikle acizdir. O’nsuz kendi varlığını sürdürmesi bile mümkün değildir. Her şeyi ile O’na muhtaçtır. Allah (cc) ise, insanın hiçbir şeyine muhtaç olmadığı ve ona bu kadar büyük lütuflarda bulunduğu halde, ondan sadece kendisine iman edip kullukta bulunmasını istemektedir. Bunun için de her dönemde peygamberler ve kitaplar göndermiş, kulluğun esaslarını ve çerçevesini insana haber vermiştir.

Bununla birlikte insanı, sosyal hayatta da kendi başına bırakmamış, en doğru yola sevk etmiş, hidayet yollarını göstermiş, ona en güzel yaşam biçimini sunmuştur. Eğer insanlar bunlara uysa, hiç şüphesiz dünya cennet bahçelerinden bir bahçe haline gelir.

Bütün bunlara rağmen, eğer insan Rabbine isyan eder, azgınlık ve taşkınlıkta bulunur, başkasının hak ve hukukunu çiğner, onlara zulmeder ve bütün bunlardan sonra tevbe de etmez, aksine ısrar ederse, işte o zaman cezayı hak etmiş olur. Allah (cc); müntekîm ismi şerifi ile hem kendi zatına karşı yapılan bu büyük günahların ve hem de diğer kullara karşı yapılan zulüm ve haksızlıkların intikamını alır.

“Biz de ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kalmaları sebebiyle kendilerinden intikam aldık ve onları denizde boğduk.” (A’raf 136)

“Eyke halkı da gerçekten zalim idiler. Biz onlardan da intikam aldık.” (Hicr 78,79)


Böylece, bu dünyada müstekbirler ve zalimler tarafından ezilip hakları ellerinden alınan, zulme uğrayan, inanç ve ibadetleri ile İslami yaşamlarına engel olunan zayıf, güçsüz, mazlum ve mustazafların intikamını alır, zalim ve azgınları yaptıklarıyla bırakmaz.

“Büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, elbette biz intikam alacağız.” (Duhan 16)

EL–AFÜVV

Bu ismi şerif; affetmesi çok olan, tevbe edeni bağışlayıp günahlarını silen, ona yönelen kullarını çok çok affeden anlamlarına gelmektedir.

Buna göre Allah (cc); günahlarda diretmeyip kendisine yönelen, yaptıkları kötülüklerden pişmanlık duyan kullarına karşı çokça affedicidir, günahlarını silip tamamen yok eder ve onları tertemiz kılar.

Afüvv ismi, anlam bakımından Gafûr ismine yakındır ama ondan daha şümullüdür. Çünkü Gafur, günahları örtüp gizleyen anlamındadır. Afüvv ise günahları tamamen silen, kazıyan ve yok eden anlamındadır. Dolayısıyla Afv, günahkar kullara gösterilecek şefkat ve merhametin ileri noktasıdır.

İnsan, bu dünya hayatında ciddi bir sınavdan geçmektedir. Öyle ki, yaptıklarının tümünden hesaba çekilecek ve bunun sonu ya cennet veya cehennem olacaktır. Bununla birlikte insan, son derece zayıf ve eksiktir. Her an hata yapabilir, günahlara bulaşabilir. Nefsinin süfli arzularına yenik düşebilir, etrafındaki kötü insanlara kanabilir.

Allah (cc) ise, kullarına karşı son derece şefkatli ve merhametlidir. Onları O yaratmış, durumlarını en iyi şekildi bilir. Bu nedenle onlara pişmanlık ve rücu için her an af ve mağfiret kapılarını açık bırakmıştır. Onlara fırsat ve mühlet verir ve yaptıkları günahlara karşılık hemen ceza vermez. Günahlardan dolayı pişmanlık duyup tevbe eden ve kendisine yönelen kullara karşı son derece şefkatli ve merhametli davranır, tevbelerini kabul eder, gerekirse onları af edip günahlarını siler ve hiç yokmuş gibi kabul eder.

“………………Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.” (Nisa 99)

Ancak Allah’ın Afüvv sıfatı, günahlarda ısrar etmeyen, cehalet nedeniyle yaptığı günahlardan dolayı pişmanlık duyup bir daha geri dönmemek için azmeden ve Allah’a yönelen ihlaslı kullar hakkındadır.

“Allah'ın kabul edeceği tevbe, ancak cehaletle kötülük edip de sonra çok geçmeden tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allah bunların tevbesini kabul eder. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.” (Nisa 17)

Yoksa, bilerek günah işleyen, bunda ısrar eden ve tevbe de etmeyenlere karşı Allah (cc) aynı zamanda Müntekîm’dir.

ER–RAÛF
Bu ismi şerif; şefkati, merhameti ve esirgemesi çok çok olan anlamlarına gelmektedir.

Buna göre Allah (cc); kullarına karşı çok çok merhametli ve şefkatlidir, onlara olan acıması, şefkati ve esirgemesi, hiçbir ölçüye sığmayacak ve kelimelerle ifade edilemeyecek kadar fazladır.

Rauf ismi, anlam bakımından Rahman ve Rahim isimlerine yakındır, ancak daha şümullüdür. Rahman ve Rahim isimleri daha önce izah edilmişti. Rahman, dünya hayatında bütün mahlukata ve tüm insanlara, Rahim ise ahiret hayatında sadece Mü’min kullara taalluk etmektedir. Ahiret hayatının sonsuz olduğu, içindeki nimetlerin bu dünyadakilerden çok daha üstün ve ebedi olduğu, Mü’min kulların zahmetsizce ve diledikleri kadar bunlara sahip olabildiği dikkate alındığında, Allah’ın (cc) Mü’min kullarına olan şefkat ve merhametinin sınırsız olduğu ve kelimelerle ifade edilemeyeceği anlaşılır.

Allah’ın (cc) sıfatlarını hakkıyla anlatmak mümkün değildir. Ancak kullarına karşı şefkat ve merhametinin tarif edilemeyecek kadar fazla olduğunu göstermek ve Rauf isminin bunlarla mukayese edilerek tefekkür edilmesi için, Rahman ve Rahim sıfatlarına birer örnek vermekte fayda vardır.

Selman–i Farisi (ra) anlatıyor: ‘Rasulullah (sav) buyurdular ki: “Allah’ın yüz rahmeti vardır. Bunlardan biriyle mahlukat kendi aralarında birbirlerine merhamet gösterirler. Doksandokuz rahmet de Kıyamet günü içindir.” (Müslim, Tevbe)

Yine Müslim’de geçen bir diğer rivayete göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Allah, arz ve semayı yarattığı gün, yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet göklerle yer arasını dolduracak kadardır. Ondan yeryüzüne tek bir rahmet indirmiştir. İşte anne, yavrusuna bununla şefkat eder. Vahşi hayvanlar ve kuşlar birbirlerine bununla merhamet ederler. Kıyamet günü geldiği vakit Allah, rahmetine bunu da ilave ederek (tekrar yüze) tamamlayacaktır.” (Müslim, Tevbe)

Hz. Ömer (ra) anlatıyor: “Rasulullah’a (sav) bir grup esir getirilmişti. İçlerinde bir kadın vardı, göğüsleri sütle dolu idi. Bu kadın (sağa sola) koşuyor, esirler arasında bir çocuk bulduğu zaman onu yakalayıp kucaklıyor, göğsüne bastırıyor ve emziriyordu. (Dikkatleri çeken bu manzara karşısında), aleyhissalatu vesselam: ‘Bu kadının, çocuğunu ateşe atacağına kanaatiniz olur mu?’ dedi. Bizler: ‘Hayır!’ diye cevap verince: ‘(Bilin ki), Allah'ın kullarına olan rahmeti, bu kadının çocuğuna olan şefkatinden fazladır’ buyurdu.” (Buhari, Edeb, Müslim Tevbe)


Yukarıdaki hadislerde geçen ve dünya hayatı için bahsedilip bütün mahlukat arasında pay edildiği söylenen rahmet için Allah’ın Rahman ismi, ahiret hayatı için bahsedilen ve sadece Mü’minlere has olan rahmet için ise Allah’ın Rahim ismi kullanılmaktadır.

Bir annenin çocuğuna karşı merhametini düşünüp, bunu gelmiş ve geçmiş bütün insanlar ve bununla birlikte bütün cinler ve hayvanlar için de hesap edersek ve bunların toplamının, Allah’ın rahmetinin yüz kısmından sadece bir kısmını teşkil ettiğini, geri kalan doksan dokuz kısmının ahirette Mü’minlere has kılındığını dikkate alırsak, Rahim (Allah’ın rahmetinin ahiretteki doksan dokuz kısmı) isminin tecellisinin ne denli fazla olduğu hakkında bir fikir edinmiş oluruz herhalde.

İşte Rauf ismi, Rahim ismi için anlatılanların mübalağasını ifade eder, yani rahmetin ileri derecesidir. Rauf ismi, Rahim ismi ile mukayese edilerek düşünülürse, Allah’ın kullarına karşı merhametine sınır olmadığı daha iyi anlaşılmış olur.

“……..Gerçekten Allah, insanlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.” (Hac 65)

“Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık ayetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.” (Hadid 9)


Bütün kainatı yaratan ve alemlerin Rabbi olan Allah (cc), kullarına karşı bu şekilde iken, kul Rabbine karşı ne yapsa, ne kadar hamd ve şükürde bulunsa ve ne kadar ibadet de etse azdır. Bize düşen, Allah’a (cc) layık olmaya çalışmak ve O’nun rızasını elde etmek için gayret sarf etmektir.

Allah’a emanet olun.

M. ALİYÊ XERZÎ
 

Diger Basliklar
   ESMA ÜL HÜSNA -44
   ESMA ÜL HÜSNA -43
   ESMA ÜL HÜSNA -42
   ESMA ÜL HÜSNA -41
   ESMA ÜL HÜSNA -40
   ESMA ÜL HÜSNA -39
   ESMA ÜL HÜSNA -38
   ESMA ÜL HÜSNA -37
   ESMA ÜL HÜSNA -36
   ESMA ÜL HÜSNA -35
   ESMA ÜL HÜSNA -34
   ESMA ÜL HÜSNA -33
   ESMA ÜL HÜSNA -32
   ESMA ÜL HÜSNA -31
   ESMA ÜL HÜSNA -30
   ESMA ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git