Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

ESMA ÜL HÜSNA -35

Allah’ın adıyla!

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ

ES–SAMED

Bu ismi şerif; ihtiyaçların karşılanması ve sıkıntıların giderilmesinde tek merci, her şeyin kendisine muhtaç olduğu ama kendisinin hiçbir şeye muhtaç olmadığı anlamlarına gelmektedir.

Buna göre Allah (cc); bütün varlıkların ihtiyaçlarını karşılamakta, kendisine yönelen kulların dua ve dileklerine karşılık vererek sıkıntılarını bertaraf edip ihtiyaçlarını gidermektedir.

Yeryüzündeki canlıların tümünün; mahluk olmaları, hayatlarını kendi başlarına sürdürememeleri ve bütün yönleriyle muhtaç durumda olmaları, onların ortak bir özelliğidir. Hepsinin, onları hayatta tutan yaşamsal unsurlara ihtiyacı vardır ve hiçbiri bu unsurları kendi başına, kendi güç ve imkanlarıyla var edememektedir. Dolayısıyla hepsi, bu yaşamsal unsurları var eden ve onlara ulaştıran güce muhtaçtırlar. İşte bu güç, alemlerin yaratıcısı olan Allah’tır (cc).

İnsanlar, kendi başlarına bütün ihtiyaçlarını gideremedikleri için toplu halde yaşarlar ve birçok yönden birbirlerini tamamlarlar. Bu toplu yaşam içinde kimisi hiçbir imkana sahip olamazken, bazıları büyük imkanlar elde ederler. Muhtaç durumda olanlar, imkan sahibi olanlara yönelir, onlardan yardım ve destek talep ederler.

Ancak unutmamak gerekir ki; insana maddi ve manevi bütün güç, kuvvet, kabiliyet ve imkanları veren Allah’tır (cc). Bütün bunlar ise imtihanın birer parçasıdır. Allah dilerse, bir insanı hiçbir şeyi yok iken büyük imkan sahibi kılar, imkan sahibi birini de bütün imkanlardan mahrum hale getirir.

“Göklerin ve yerin Hükümdarlığının Allah'a ait olduğunu bilmez misin? Allah'tan başka dost ve yardımcınız yoktur.” (Bakara 197)

“Allah, Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır ama O hiçbir şeye muhtaç değildir)…..” (İhlas 2)


Bazı insanlar imkan sahibidir diye gururlanıp kibirlense de, kimi insanlar ise güç, kuvvet, izzet ve yardımı onların yanında arasa da, asıl güç ve kuvvet Allah’ındır, bütün imkanları O vermektedir, bütün hacetleri O gidermektedir, bütün sıkıntıları O bertaraf etmektedir, yardım eden ve ihtiyaçları gideren tek ve gerçek merci O’dur.

“De ki; 'Eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör etse ve kalplerinize mühür vursa, acaba Allah'tan başka hangi ilâh bunları size geri verebilir?.....” (En’am 46)

“De ki; karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) sizi kim kurtarır?......” “De ki; sizi bundan ve bütün sıkıntılardan kurtaran Allah'tır.” (En’am 63,64)

EL–KÂDİR

Bu ismi şerif; istediği şeyi, istediği şekilde yapmaya gücü yeten anlamındadır.

Buna göre Allah (cc); dilediği şeyi, dilediği şekilde yoktan var edebildiği gibi, dilediğini vardan yok edebilir, dilediği varlığı dilediği şekilde yaşatabilir.

Allah’ın (cc) güç ve kudretine sınır yoktur. Dolayısıyla güç yetiremediği herhangi bir şey düşünülemez. Allah’ın güç ve kudreti, O’nun zatındandır, ezeli ve ebedidir, sonradan oluşmamıştır, kamildir, azalıp çoğalması söz konusu değildir.

“Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır ve Allah, her şeye gücü yetendir.” (Al–i İmran 189)

Dünya ve içindekilerine, gökyüzüne ve içindeki cisimlere, her bir varlığın sahip olduğu özelliklere, aralarındaki kusursuz düzen ve intizama bakıldığında, Allah’ın (cc) sonsuz güç ve kudreti her zerresinde apaçık görülmektedir. Akıl, şuur, ilim ve kabiliyetten tamamen yoksun bu milyarlarca cismin; bir araya gelip hayat için elverişli ortamı oluşturmaları, insan, hayvan ve bitkilerin ihtiyaç duyduğu bütün besin ve gıdaları meydana getirmeleri, aralarında insan aklının hesap ve kitabını dahi yapamayacağı derecede mükemmel ve kusursuz bir düzen oluşturmaları, Kâdir–i mutlak olan Allah’tan başka bir şeyle mümkün müdür?

“Allah'ın gökleri ve yeri hak ile yarattığını görmedin mi? O dilerse sizi ortadan kaldırıp yepyeni bir canlı türü getirir. Bu, Allah'a güç değildir.” (İbrahim 19,20)


“………..Göklerde de yerde de Allah'ı aciz bırakacak hiç bir şey yoktur. Şüphesiz ki O; her şeyi bilen, her şeye gücü yetendir.” (Fatır 44)

EL–MUKTEDİR

Bu ismi şerif; kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği tasarrufu yapabilen, güç ve kuvvetini her şeye geçirebilen, otoritesi her şeyde geçerli olan anlamlarına gelmektedir.

Buna göre Allah (cc); mutlak manada güç ve kuvvet sahibi olduğu gibi, her varlığa güç ve kuvveti O verir, onlar üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunabilir, sahip olduğu güç ve kuvvetle her şeye hükmedebilir, bütün varlıkları kudretine boyun eğdirebilir ve onlara hükmünü geçirebilir.

“……….Allah, her şey üzerinde iktidar sahibidir.” (Kehf 45)

Allah (cc), insanların bir kısmına büyük mal ve makam nasip eder ve onları bu dünya hayatında imtihan eder, dener. Kimisi; bunun bilinciyle hareket eder, bunları kendi çabasıyla elde etmediğini, aksine çaba ve gayretlerinin sadece bir vesile olduğunu ve bunların Allah’ın (cc) bir vergisi olduğunu bilir, buna karşılık hamdeder, şükreder ve bunun gereğini yerine getirmeye çalışır. Ancak kimisi de; sahip olduğu büyük mal ve makamla gururlanır, bunları kendi emeğine, kendi akıl, kabiliyet ve bilgisine bağlar, kendini güçlü ve kudretli görür, kendine bir ayrıcalık tanır, insanlara hükmetmeye ve onlar üzerinde otorite kurmaya çalışır. Kimisi, bunda çok ileriye gider, azgınlaşır, asileşir ve Allah’ı tamamen unutur. İstediği şeyi, istediği gibi yapabileceğini zanneder. Ancak Allah (cc), bunlara belli bir zamana kadar mühlet verir, zamanı geldiğinde ise Muktedir ismi ile önlerine geçer, onlara asıl güç ve kudret sahibinin kendisi olduğunu gösterir.

“Onlar, bütün ayetlerimizi yalanladılar. Biz de kendilerini, çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık.” (Kamer Suresi, 42)

“Karun’u, Firavun’u ve Haman’ı da (helak ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık delillerle gelmişti. Ancak onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar. Halbuki azabımızın önüne geçebilecek değillerdi. Her birini günahı sebebiyle yakaladık; kimine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini bir çığlık yok etti, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Onlara, Allah zulmetmiyordu, fakat onlar kendilerine yazık ediyorlardı.” (Ankebut, 39-40)

Allah’a emanet olun.

M. ALİYÊ XERZÎ
 

Diger Basliklar
   ESMA ÜL HÜSNA -44
   ESMA ÜL HÜSNA -43
   ESMA ÜL HÜSNA -42
   ESMA ÜL HÜSNA -41
   ESMA ÜL HÜSNA -40
   ESMA ÜL HÜSNA -39
   ESMA ÜL HÜSNA -38
   ESMA ÜL HÜSNA -37
   ESMA ÜL HÜSNA -36
   ESMA ÜL HÜSNA -35
   ESMA ÜL HÜSNA -34
   ESMA ÜL HÜSNA -33
   ESMA ÜL HÜSNA -32
   ESMA ÜL HÜSNA -31
   ESMA ÜL HÜSNA -30
   ESMA ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git