Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Bilakis onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz. (Bakara, 2/154)

Bir Hadis:
Büyüklerle oturunuz, alimlere sorunuz. Hikmet ehli ile düşüp kalkınız.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

ESMA ÜL HÜSNA -31

Allah’ın adıyla!

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ

EL–MUHSÎ


Bu ismi şerif; her şeyin miktarını ve sayısını kamil bir şekilde bilen, hepsini tek tek sayan anlamındadır.

Buna göre Allah (cc); varlık aleminde olan her ne varsa, hepsinin nerede olduğunu, ne kadar miktarda olduğunu, sayısının ne olduğunu eksiksiz bir şekilde ve kamil bir ilimle bilmektedir.

Allah (cc) her şeyin yaratıcısı olduğuna göre, her şeyin ilmi O’nda olduğuna ve her şeyi bildiğine göre; her nerede olursa olsun ve her ne kadar olursa olsun, onların miktarını ve sayısını bilmemesine imkan yoktur.

“And olsun ki onların hepsinin adedini bilmiş ve teker teker saymıştır. “ (Meryem 94)

“Yaratan hiç bilmez olur mu? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. “ (Mülk 14)


Yaratma, Allah’a mahsustur. O’ndan başka hiçbir kuvvet yaratma kudret ve imkanına sahip değildir. Yaratma; mutlak bir ilim ve mutlak bir kudret gerektirmektedir ki bu, mahluk olan hiçbir şeyde mevcut değildir. Kainattaki bütün varlıklar; mutlak bir ilmin ve mutlak bir kudretin eserleridir. Alemlerin Rabbi olan Allah (cc); her birini nasıl yarattığını, niçin yarattığını, her birine ne gibi özellikler verdiğini ve hayatta ne gibi fonksiyonlar yüklediğini en iyi bilendir. Allah’ta (haşa!) unutkanlık olmadığına, ilminde ve kudretinde herhangi bir azalma veya çoğalma olmadığına göre, tüm bu varlıkların miktarlarını bütün ayrıntısına kadar bilmektedir, insanlar nazarında sonsuz olsalar da sayılarını tek tek bilmekte ve saymaktadır.

“O gün Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah onları bir bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir. “ (Mücadele 6)

EL–MUBDİ


Bu ismi şerif; varlıkları maddesiz ve örneksiz bir şekilde ilk baştan yaratan anlamındadır.

Buna göre Allah (cc); kainatı ve içindeki bütün varlıkları yoktan yarattığı gibi, yaratma konusunda herhangi bir örneğe ihtiyaç duymamaktadır.

İlmi gelişmelere baktığımız zaman, zincir halkaları gibi her biri bir diğerini tamamlamakta, her bir gelişme, daha önceki bir ilmi gelişmeden istifade edilerek meydana gelmiştir. İnsanların, günlük işlerinde kullandıkları ve sosyal hayatta kendisinden istifade ettikleri eşyalara baktığımızda, her birinin kendine has bir gelişim sürecinin olduğunu görürüz. Ve her biri, ya var olan bir canlıdan örnek alınmıştır veya eşyanın tabiatında var olan bir özellikten istifade edilmiştir. Çünkü insanoğlu, olmayan bir şeyi var edemediği gibi, bir kullanım eşyası meydana getirdiği zaman da var olan maddelerden ve bu maddelerin sahip olduğu özelliklerden istifade ederek bunu yapmaktadır. Yani insanoğlunun yaptığı şey, maddenin yapısını ve sahip olduğu özellikleri keşfetmek ve bundan yararlanarak kullanım eşyası yapmaktadır.

Allah (cc); ise böyle değildir. O’nun sahip olduğu Mubdi sıfatı, maddesiz ve örneksiz bir şekilde yaratmayı ifade eder ki bu, ancak ve ancak O’na mahsus bir şeydir.

“Allah'ın, yaratmayı nasıl başlattığını, sonra bunu(nasıl) tekrarladığını görmediler mi? Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır. De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir.” (Ankebut 19, 20)

EL–MUÎD

Bu ismi şerif; yaratmayı tekrar eden, yaratılanları yok ettikten sonra tekrar yaratan anlamındadır.

Buna göre Allah (cc); yarattığı bütün insanların canlarını aldıktan sonra onları ahiret hayatında tekrar diriltecektir.

Mubdi ve Muîd isimlerinin ikisi de, mana olarak yaratmayı ifade eder. Bu bakımdan bu iki isim arasında bir ilişki vardır. Ancak Mubdi; maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratmayı ifade ederken, Muîd; daha önce yaratılmış olanı, tekrar yaratmayı veya yaratılmış bir şeyin benzerini yaratmayı ifade eder.

Etrafımıza baktığımızda, canlı varlıkların bir değişim ve dönüşüm içinde olduklarını görürüz. Her gün insanlardan ve hayvanlardan bir kısmı ölürken, yenileri dünyaya geliyor. Sonbahardan itibaren bitkiler ölüm yolculuğuna girip kışın canlılıklarını yitirirken, baharla birlikte yeniden canlanmakta ve hayat bulmaktadırlar. Toprak, ölümünden sonra dirilmekte ve hareketlilik kazanmaktadır. Bütün bunlar, ilmi ve kudreti sonsuz olan Allah’ın (cc) Muîd sıfatının aynı zamanda birer tecellileridir.

Asıl tecelli ise; kıyamet koptuktan ve Allah’ın dilediği bütün varlıklar yok olduktan sonra, ahiret aleminde bütün insanların tekrar diriltilmesi ve onlara hayat verilmesidir.

“Allah, ilkin mahlukunu yaratır, (ölümden) sonra da bunu (yaratmayı), tekrarlar. Sonunda hep O'na döndürüleceksiniz.” (Rum 11)

Bu dünya hayatı bir imtihandan ibaret olduğu için, Allah (cc) insanları ilkin bu dünyada yaratıp onları bir hayat sınavından geçirdikten sonra hepsini ve bu dünya hayatının tümünü yok eder. Ancak imtihan sonunda insanların yaptıklarının hesabını sormak, iyilik yapanlar ile kötülük yapanları birbirlerinden ayırıp her birine yaptıklarının karşılığını vermek üzere onları ahiret aleminde tekrar diriltir ve hayat verir. İşte bu, Allah’ın (cc) Muîd sıfatının tecellisidir.

“De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.” (Yasin 79)

Allah’a emanet olun.

M. ALİYÊ XERZÎ
 

Diger Basliklar
   ESMA ÜL HÜSNA -44
   ESMA ÜL HÜSNA -43
   ESMA ÜL HÜSNA -42
   ESMA ÜL HÜSNA -41
   ESMA ÜL HÜSNA -40
   ESMA ÜL HÜSNA -39
   ESMA ÜL HÜSNA -38
   ESMA ÜL HÜSNA -37
   ESMA ÜL HÜSNA -36
   ESMA ÜL HÜSNA -35
   ESMA ÜL HÜSNA -34
   ESMA ÜL HÜSNA -33
   ESMA ÜL HÜSNA -32
   ESMA ÜL HÜSNA -31
   ESMA ÜL HÜSNA -30
   ESMA ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git