Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Gözleri horluktan asagi düsmüs bir halde kendilerini zillet bürür. Halbuki onlar, sapasaglam iken de secdeye davet ediliyorlardi (fakat yine secde etmiyorlardi). Kalem/43

Bir Hadis:
Müslüman, dilinden ve elinden diğer müslümanların güvende olduğu, mü’min de insanların malları ve canları hususunda kendisine güvendiği kişidir. (Tirmizi, İman 12)
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

ESMA ÜL HÜSNA -34

Allah’ın adıyla!

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ

EL–VÂCİD


Bu ismi şerif; istediğini bulan, her şeye sahip olup hiçbir şeyden mahrum olmayan anlamlarındadır.

Buna göre Allah (cc); hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, sıfatlarında kemal sahibi olup kendisi için gerekli olan her şey zatında mevcut olan yegane varlıktır.

Vâcid; vecede fiilinden isim olup kelime olarak bulan demektir. Buradaki bulma; arayıp bulma, sonradan elde etme, daha önce sahip değilken sonradan sahip olma şeklinde anlaşılmamalıdır. Allah (cc) için böyle bir şey asla düşünülemez. Çünkü Allah (cc), her şeyin yaratıcısıdır, O’ndan önce hiçbir şey yokken hepsini yoktan O var etmiştir. Her şeyin yaratıcısı iken, yarattığı şeylere nasıl ihtiyacı olur?

El–Vâcid ismi; uluhiyet sıfatlarında Allah için gerekli olan her şeyin bizzat kendi zatında var olmasını, yani bütün bunları kendi zatında bulmasını ifade eder. Zaten böyle olmazsa Allah’a (haşa!) eksiklik ve noksanlık izafe edilir ki, o zaman böyle bir varlık yaratıcı olamaz. Halbuki Allah (cc); her şeyin yaratıcısıdır, kendi varlığı ise yine kendi zatındandır, başlangıcı ve sonu yoktur, zatında ve sıfatlarında hiçbir eksiklik ve yetersizlik yoktur, bütün kemal sıfatlar O’nundur, her şey O’na muhtaç iken O hiçbir şeye muhtaç değildir. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde, el–Vâcid ismi ortaya çıkmaktadır, yani Allah (cc) kendi zatında bütün bunları bulmaktadır, kendi zatı dışında herhangi bir şeye ihtiyaç duymamaktadır, ihtiyaç duyduğu her şey zaten kendi zatında mevcuttur.

“En güzel isimler Allah’ındır…. . “ (A’raf 180)

“Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O’na muhtaçtır ancak O, hiç bir şeye muhtaç değildir)” (İhlas 2)

EL–MÂCİD


Bu ismi şerif; şanı büyük, şerefli, keremi bol anlamlarına gelmektedir.

Buna göre Allah (cc); büyük şan ve şeref sahibidir, bütün fiilleri güzel ve sahip olduğu şan ve şerefe uygundur, azametiyle, kudretiyle ve fiilleriyle birlikte her türlü övgüye layıktır.

“Muhakkak ki Rabbimizin çok şanı yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk. “ (Cin 3)

Mâcid; mecd kökünden gelip, Mecîd ismi ile aynı anlamdadır. Ancak Mecîd, Macîde göre mübalağa ifade eder. Mecd: asalet, şan, şeref, yücelik ve övgü anlamlarına gelmektedir.

Bu yazı dizisinin 28. Bölümünde El–MECÎD ismi şerifi işlenmişti. El–MACÎD ismi şerifi için oraya müracaat edilebilir.

EL–VÂHİD

Bu ismi şerif; bir, tek, bir olan anlamına gelmektedir.

Buna göre Allah (cc); zatında, sıfatlarında ve fiillerinde hiçbir ortağı olmayan, eşi ve benzeri bulunmayan yegane varlıktır.

Vâhid, daha çok sayısal olarak birliği ve tekliği ifade etmek için kullanılır. Bunun Allah’ın (cc) sıfatlarından biri olması, uluhiyet sıfatlarına sahip olanın yalnız Allah olduğunu ifade eder.

“İlahınız tek bir ilahtır, O’ndan başka ilah yoktur. O, Rahman ve Rahim’dir. “ (Bakara 163)

Vâhid kelimesi Allah’tan başkası için kullanıldığında, o cinsten bir taneyi ifade eder. Raculün vâhidun denildiğinde, bir adam yani erkek cinsinden bir tane anlamını ifade eder. Fakat kast edilen cinsten başkalarının da olmadığı anlamı çıkmaz. Dolayısıyla bu isim, Allah’tan başkası için de kullanılmakta ve sayısal açıdan tekliği ifade etmektedir.

Ancak Allah (cc) için kullanıldığı zaman, uluhiyet sıfatlarına sahip olan varlık bakımından kullanıldığı ve bu bakımdan tekliği ifade ettiği için Allah’ın zatında, sıfatlarında ve fiillerinde tek ve benzersiz olduğunu ifade eder. Yani Allah (cc); uluhiyet sıfatlarına sahip olan bir ve tek varlık olduğu gibi, bütün sıfatlarında ve fiillerinde de bir ve tektir.

EL–EHAD

Bu ismi şerif; ferd, tek, bütün yönleriyle bir, anlamındadır.

Buna göre Allah (cc); her yönüyle, zatıyla, sıfatlarıyla ve bütün fiilleriyle tek olan, hiçbir konuda emsali bulunmayan varlıktır.

Vâhid ile Ehad anlam bakımından aynı gibi görünse de aslında eş anlamlı kelimeler değillerdir. İkisi de birliği ve tekliği ifade eder ancak vâhid izafi olup sayısal açıdan tekliği ifade ederken, ehad izafiyet ve sayısallıktan uzak olup mutlak tekliği ifade eder, hiçbir açıdan bölünmüşlüğü veya çokluğu kabul etmez. Vâhid, Allah’dan başkası için kullanılabildiği ve kullanıldığı şeyin cinsinden bir taneyi ifade ettiği halde, ehad Allah’tan başkası için kullanılamaz çünkü Allah’tan başka hiçbir varlık cinsi itibariyle tek ve benzersiz değildir. Ehad, vâhid kelimesinden daha şümullü olup onu kapsarken, vâhid kelimesi ehad kelimesini kapsamaz. Onun için raculün vâhidun (bir adam) denilir ancak raculün ehadün (varlığıyla, cinsiyle ve özellikleriyle tek olan adam) denilmez. Vâhid, daha çok olumlu cümlede kullanılır, ehad ise daha çok olumsuz cümlede kullanılır. Mesela; vâhid kelimesi kullanılarak: ‘Birini gördüm’ denilir ve burada insan cinsinden birinin görüldüğü anlaşılır. Ancak bu görme, umumu ifade etmez. Fakat ehad kelimesi kullanılarak: ‘Birini görmedim’ denildiğinde, hiç kimsenin görülmediği anlaşılır ve bu umumu ifade eder.

Dolayısıyla ehad ismi; Allah’ın bütün yönleriyle tek olduğunu ifade etmekle birlikte, daha çok, uluhiyet sıfatlarına sahip O’ndan başka hiçbir varlığın bulunmadığını ifade eder. Yani Allah ehad’tir dendiğinde; O’nun birliği ve tekliği ifade edilmekle birlikte, daha çok, O’nun gibi başka bir varlığın bulunmadığı, eşinin, benzerinin ve ortağının olmadığı, dolayısıyla mutlak manada tek olduğu kast edilir.

“De ki: O Allah (ehad’tir) tektir. Allah, samettir. Doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiçbir şey O’na denk değildir.” (İhlas suresi)

Allah’a emanet olun.

M. ALİYÊ XERZÎ

 

Diger Basliklar
   ESMA ÜL HÜSNA -44
   ESMA ÜL HÜSNA -43
   ESMA ÜL HÜSNA -42
   ESMA ÜL HÜSNA -41
   ESMA ÜL HÜSNA -40
   ESMA ÜL HÜSNA -39
   ESMA ÜL HÜSNA -38
   ESMA ÜL HÜSNA -37
   ESMA ÜL HÜSNA -36
   ESMA ÜL HÜSNA -35
   ESMA ÜL HÜSNA -34
   ESMA ÜL HÜSNA -33
   ESMA ÜL HÜSNA -32
   ESMA ÜL HÜSNA -31
   ESMA ÜL HÜSNA -30
   ESMA ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git