Allah’ın
adıyla!
ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ
EL-MECÎD
Bu ismi şerif; şanı büyük, şeref sahibi, bütün fiilleri güzel ve her türlü
övgüye layık olan anlamlarına gelmektedir.
Buna göre Allah (cc); büyük şan ve şeref sahibidir, bütün fiilleri güzel ve
sahip olduğu şan ve şerefe uygundur, azametiyle, kudretiyle ve fiilleriyle
birlikte her türlü övgüye layıktır.
“Muhakkak ki Rabbimizin çok şanı yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir
çocuk.” (Cin 3)
Allah’ın
(cc) yüce şanının, azamet ve kudretinin iz ve alametleri, varlık aleminde
meydana gelen her hadisede görülmektedir. Her eser, sahibine işaret ettiği,
sahibinin kabiliyetlerini gösterdiği gibi, kainat ve içinde meydana gelen
hadiseler de şanı yüce olan Allah’ın (cc) kudret ve azametine işaret etmekte,
O’nun her şeyin tek yaratıcısı olduğunu açıkça göstermektedir.
Can, hareket kabiliyeti ve akıl gibi hayat için lazım olan temel özelliklere
bile sahip olmayan maddi alem, insan aklının ve kabiliyetinin çok üstünde olan
harikuladelerle doludur. Dünyanın şekli, güneş sistemindeki konumu, etrafını
saran atmosfer tabakaları, kendi etrafındaki dönüşü, güneş etrafındaki dönüşü,
havanın, suyun ve toprağın yapısı……vs hayatın var olması için lazım olan şekil
ve yapıdadırlar ve bütün bunlar, Allah’ın yüce şanının, kudret ve azametinin
birer nişanesidirler.
Dünyada bulunan bütün canlılara ve bu canlıların hayatlarını sürdürebilmeleri
için oluşturulan uygun ortam ve sunulan gıdalar, yine Allah’ın (cc) azametini ve
yüce şanını açık bir şekilde göstermektedir. Her biri; “bunu ancak alemlerin
yaratıcısı olan kudret bilebilir ve yaratabilir” dedirtmektedir.
Allah (cc); hiç şüphesiz Mecid’dir. Kainatın her zerresinde bunun eseri
görülebilmektedir. Buna rağmen bunu görememek ve bundan gafil olmak, aklı
selimin kabul edemeyeceği bir çelişki ve büyük bir körlüktür.
EL-BÂÎS
Bu ismi şerif; dirilten, uyandıran, ölüleri kabirlerinden kaldıran, kalplerdeki
gizlilikleri meydana çıkaran, ümmetlere peygamberler gönderen anlamlarına
gelmektedir.
Buna göre Allah (cc); her ümmete peygamberler göndermiş ve ölümlerinden sonra
bütün insanları tekrar diriltecektir.
“Andolsun ki biz, "Allah'a kulluk edin ve Tâğut'tan sakının" diye
(emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik….” (Nahl 36)
“Nasıl oluyor da Allah'ı inkar ediyorsunuz? Halbuki sizler ölüler iken sizi O
diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O'na
döndürüleceksiniz.” (Bakara 28)
Bu dünya hayatı bir imtihandan ibarettir. Bütün insanlar, Allah’ın (cc) takdir
ettiği şekilde bu dünyaya gelecek ve yine Allah’ın (cc) takdir ettiği şekilde
ölümü tadıp gidecektir.
“Mahlukları ilk defa yoktan yaratan, ölümden sonra da dirilten O’dur. Bu
diriltme O’na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce sıfatlar O’nundur.
Gerçekten O Azîz ve Hakîmdir.” (Rum 27)
Allah (cc); insanların bu imtihan sürecinde inanç ve amel konusunda uymaları ve
uygulamaları gereken hususları haber vermek için onlara her dönemde peygamberler
göndermiş, bu peygamberler vasıtasıyla hayatın hakikatlerini, insanoğlunun
varlık sebebi ve hikmetlerini, görev ve sorumluluklarını, imanın esaslarını,
uymaları ve kaçınmaları gereken hususları ve bütün bunların sonunda
karşılaşacakları akıbeti bildirmiş ve onları mükellef tutmuştur. Bu imtihan
süreci tamamlandıktan ve dolayısıyla bu dünya hayatı sona erdikten sonra bütün
insanları ahiret gününde tekrar diriltecek ve imtihan süresince dünya hayatında
yaptıklarından dolayı onlardan hesap alacaktır. Her kesin durumuna göre de ya
ebedi saadet diyarı olan cennete veya azap yurdu olan cehenneme koyacaktır.
“Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da
gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir……” (Bakara 284)
“Her nefis ölümü tadacaktır. Ve şüphe yok ki kıyamet günü yaptıklarınızın
karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete
konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatıcı bir
geçimlikten başka bir şey değildir.” (Al-i İmran 185)
Yeryüzündeki hareketliliğe bakıldığında; toprağın, ağaçların ve diğer bitkilerin
mevsimlere göre sürekli hal değiştirdiği, ölüp dirildiği ve hayatın devamı için
bir döngü içinde olduğu görülür. Bütün bunlar, Allah’ın (cc) kudret ve azametini
gösteren nişanelerdir ve Bâîs sıfatının bir tecellisidir.
“Allah'ın rahmetinin belirtilerine bir bak, yeryüzünü ölümünden sonra nasıl
diriltiyor? Şüphesiz ölüleri O diriltir. O, her şeye Kadir'dir.” (Rum 50)
İnsanın sahip olduğu akıl, ona hayatın her zerresinde Allah’ı hatırlatır. Çünkü
hayattaki her hadisede, Allah’ın sıfatlarının eserleri mevcuttur. Ancak buna
rağmen aklını kullanmayan ve hakikatlere karşı gözünü kapayan insanlar vardır.
Mü’min, aklı selim ile hareket eden, basiret ve feraset sahibi olan insandır.
Hakikatlere karşı gözünü kapatmaz. Hayatını, Rabbinin razı olacağı şekilde
düzenlemeye çalışır.
Allah’a emanet olun.
M. ALİYÊ XERZÎ |