Allah’ın
adıyla!
ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ
EŞ-ŞEHÎD
Bu
ismi şerif; şahid olan, her zaman ve her yerde hazır ve nazır olan, her
hadisenin iç yüzünü bildiği gibi dış yüzünü de kamil bir şekilde bilen
anlamlarına gelmektedir.
Buna göre Allah (cc); varlık alemindeki her şeyin şahididir, her yer ve her
zamanda hazır bulunmaktadır.
Allah (cc) için zaman ve mekanın hiçbir anlamı yoktur. O, zamana ve mekana
bağımlı değildir, ezeli ve ebedidir, O’nun için başlangıç veya sonuç diye bir
şey yoktur. Dolayısıyla her yerde ve her zamanda hazır bulunmaktadır, hazır
bulunmadığı, şahid olmadığı hiçbir zaman ve mekan yoktur.
“O gün Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını kendilerine haber
verecektir. Allah onları bir, bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her
şeye şahittir.” (Mücadele 6)
Zaman, mekan, karanlık, aydınlık, gizlilik, açıklık, kapalı gibi kavramlar,
insanlar için önem arz edebilir. İnsanın yapısı ve sahip olduğu özellikler,
bunlara bağımlılıktan kurtulamaz. Hiçbir insan, kendisini zaman ve mekandan
soyutlayamaz. Hiçbir insan için, karanlık ve aydınlık bir olmaz, gizlilik ve
açıklık aynı derecede bulunmaz. Aydınlıkta gözü gördüğü halde, karanlıkta
göremez, açık olan bir şeyi müşahade edebildiği halde, kapalı olan bir şeyi
göremez ve bilemez.
“Ne zaman sen bir işte bulunsan, ne zaman Kur’an’dan bir şey okusan ve siz ne
zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde
şahidizdir. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve
gizli) kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki apaçık kitapta (levh-i
mahfuzda) bulunmasın.” (Yunus 61)
Halbuki Allah (cc) için bütün bunlar arasında hiçbir fark yoktur. O, her şeye
şahittir. Açıkta olan şeyleri gördüğü ve bildiği gibi, gizli ve kapalı olan her
şeyi de hakkıyla görmekte ve bilmektedir. Her varlığın ve her hadisenin hem iç
ve hem de dış yüzünü hakkıyla görmekte ve hakkıyla bilmektedir. Hepsine, aynı
derecede şahit olmaktadır.
Allah katında gizli, saklı, kapalı hiçbir şey yoktur. İnsanın her nerede, ne
zaman ve ne şekilde olursa olsun yaptığı bütün amelleri ve dış yüzünü hakkıyla
görüp şahit olduğu gibi, kalbindeki gizlilikleri, niyet ve düşüncelerini de aynı
şekilde hakkıyla görüp şahit olmakta ve bilmektedir.
“De ki: "Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Kuşkusuz O,
kullarından hakkıyla haberdardır, görendir.” (İsra 96)
“Göklerde ve yerde olanları, Allah'ın bildiğini bilmiyor musun? Üç kişi gizli
konuşsa mutlaka dördüncüsü O'dur. Beş kişi gizli konuşsa mutlaka altıncısı
O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunursalar bulunsunlar mutlaka
O onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir.
Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.” (Mücadele 7)
EL-HAKK
Bu ismi şerif; yakîn, sabit, hakkında şüphe olmayan, varlığı mutlak ve gerçek
olan, varlığında hiçbir değişme olmayıp sabit olan anlamlarına gelmektedir.
Buna göre Allah (cc); mutlak varlıktır, ezeli ve ebedi olduğu gibi, varlığı hiç
değişmeden sabit olandır.
Her varlık, sonradan yaratılmıştır ve sürekli bir değişim içindedir. Aynı
şekilde her canlı, sonradan yaratılmıştır ve sürekli bir değişim içindedir.
Doğar, büyür, yaşlanır, ölür. Hiç birinin varlığı sürekli ve aynı hal üzere
sabit değildir. Bu ise, mahluk olmanın ve kemal sıfatlara sahip olmamanın bir
neticesidir.
Allah’ın dışındaki bütün varlıklar, birer mahluktur. Hiç biri kendiliğinden var
olamamakta, varlığını kendi başına sürdürememektedir. Hiç biri, kendi
ihtiyaçlarını sadece kendi yanından karşılayamamakta, hiçbir şeye
hükmedememektedir. Yetersiz, eksik ve muhtaçtır.
“Bu böyledir. Çünkü Allah, hakkın ta kendisidir; O'ndan başka taptıkları ise
hiç şüphesiz batıldır. Gerçekten Allah çok yücedir, çok büyüktür.” (Lokman 30)
Allah (cc) ise; bütün kemal sıfatlara sahiptir. Varlığıyla ve varlığını
sürdürmekle hiçbir şeye ve hiçbir güce ihtiyaç duymamaktadır. Hiçbir konuda
hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, hiçbir eksikliği, noksanlığı, yetersizliği yoktur,
bütün eksikliklerden münezzehtir, her şeyin yaratıcısı ve idarecisidir, her şeye
gücü yeter.
“İşte böyle. Muhakkak ki Allah hakkın kendisidir. Doğrusu O, ölüleri diriltir
ve O, her şeye Kadir'dir.” (Hac 6)
Muhtaç olma ve haldeki değişim, eksiklik ve yetersizliğin ifadesidir. Allah (cc),
zatı ve efali ile hiçbir eksiklik ve yetersizlik içinde olmayıp bütün kemal
sıfatlara sahiptir. Dolayısıyla zatı mutlaktır, haktır, gerçektir, hiçbir
değişiklik kabul etmez, süreklidir ve sabittir.
“İşte gerçek Rabbiniz olan Allah budur. Haktan sonra dalaletten başka ne
vardır? O halde nasıl çevriliyorsunuz?” (Yunus 32)
Allah’a emanet olun.
M. ALİYÊ XERZÎ |