Gasıp İsrail, Filistin halkının arasına utanç duvarları örerek, onların siyasi, coğrafi ve sosyal birliklerini bozmaya çalışmaktadır. Bütün plan ve projelerine rağmen başarılı olamayınca Dahlan ve benzeri çeteleri devreye sokarak bu parçalanmayı gerçekleştirmeye çalıştı. Bunda kısmen başarılı olan gasıp rejim, izzet, şeref ve topraklarını satmaya yanaşmayan HAMAS ve tabanını yok etmek için ablukaya almaya, ambargo uygulayarak açlıktan, susuzluktan ve yaşam için gerekli bütün imkanlardan mahrum bırakarak teslim almaya; bunda da muvaffak olamayınca karadan, denizden ve havadan bombardıman altına alarak yok etmeye çalışmaktadır. Aylardır süren ambargo ve günlerdir süren yoğun bombardıman devam etmektedir. Bu melun ve habis kavimden ancak bu beklenir. Aşırılıklarından dolayı lanetlenmiş olarak domuz ve maymuna dönüştürülmüş bir kavmin soyundan başka ne beklenebilir? Betondan yapılmış duvarları yıkmak kolaydır. Birkaç yiğit bu duvarları havaya uçurur, etkisiz hale getirir. Ancak bu gün bu duvarlardan daha büyük olan zillet ve ihanet duvarları vardır. Bu duvarları örenler İsrail değil, komşu Arap hükümetleri ve Abbas yönetimidir. İsrail, Arap hükümetlerinden ve Abbas yönetiminden destek ve yardım almasaydı bu kadar ileri gidebilir miydi? Gasıp İsrail, Gazze’yi kendi tarafından ablukaya aldı, bütün güzergahları kapatarak her şeyden mahrum bıraktı. Peki ya Mısır?! Mısır hükümeti de aynen İsrail’in yaptığını tekrarladığına göre onlardan ne farkı kaldı. Mahmut Abbas ve Mısır dışişleri bakanı birlikte yaptıkları açıklamada İsrail yerine HAMAS’ı eleştirdiler. Sanki bütün bu bombardımanları yapan, ambargo uygulayan ve katliamlar yapan Hamas’mış gibi ondan ateşkes yapmasını bekliyor ve çağrıda bulunuyorlar. Gerek Arap hükümetlerinin ve gerekse Abbas yönetiminin İsrail’in Hamas’a karşı tutumunu şimdiye kadar destekledikleri açıkça ortadadır. İsrail’in uyguladığı abluka ve ambargoya karşı sessiz kalıp yardımcı olmaları gösteriyor ki, onlar da Hamas’ın yok edilmesini istiyorlar. Bu bombardımandan sonra yaptıkları kınamalar da timsah gözyaşlarından başka bir şeyi ifade etmiyor. Arkadan İsrail yönetimine “bu açıklamaları yapmak zorundayız, bizi mazur görün” demedikleri ne malum! Göstermelik tepkileri ile ne değişiyor? Ellerindeki kozları ve yaptırımları uygulasalar İsrail kabana kısılmaz mıydı? Bu tepkileri yaptırıma dönüşmedikten sonra hiçbir anlam ifade etmez. Eğer İsrail ile ittifak içerisinde değillerse hadi gösterdikleri tepkileri en hafifinden biraz yaptırıma dönüştürsünler! Şüphesiz Arap hükümetlerinin elinde yeteri kadar caydırıcı güç imkanı vardır. Belki silah ve teknolojisi yoktur ama tavır koyma, siyasi ve politik duruşlarla caydırıcı bir güç ortaya koyabilir ve etkili de olurlar. Bu tavrını gasıp İsrail ve onun hamilerine karşı koyabilse önemli ölçüde etkili olur. Böyle bir güce sahip iken bunu yapmaması ihanet değilse zilletin en aşağı derecesi değil midir? Ama ne yazık ki hem zillet hem de ihanet içerisindedirler. Dünyanın her tarafında Filistin ve Qudüs’ün kurtuluşu için canıyla, malıyla ve bütün varlığıyla destek olup yardım etmek isteyen milyonlarca Müslüman vardır. Canını vermeye hazır yüzbinlerce gönüllü vardır. Bu yardım ve desteklerin mazlum Filistinlilere ulaşmasını engelleyen İsrail midir yoksa komşu Arap hükümetleri mi? Evet habis İsrail’in utanç duvarlarından çok daha muhkem olanlarını Arap hükümetleri zillet ve ihanetle Filistin’in etrafına örmüşler ve bırakmıyorlar fedakar Müslümanlar Filistin’in yardımına koşsunlar. Ne gariptir değil mi? Fedakar Müslümanların Filistin’in yardımına koşmasını cani İsrail’den ziyade Müslüman(!) Arap hükümetleri engel oluyor!!! Eğer bu hainler engel olmasaydı İsrail, Müslümanların tükürüğünde boğulacaktı. Şu anda gasıp İsrail mazlum Gazze halkına tonlarca bomba yağdırmaktadır. Ama Allah’ın izniyle başarısız olacaktır. Kendileri de bunu biliyorlar. Muhtemelen bu işi en azından Abbas yönetiminin konumunu ve elini güçlendirmekle neticelendirmek isteyeceklerdir. Ama Allah’ın onların tuzaklarını kendi başlarına geçireceğine imanımız tamdır. Ve inşallah Hamas bundan zaferle çıkacaktır. Bu zulümler hainlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkarmaktadır. İnşallah! Gazze’de beton yığınları altında kalan masum çocukların kanı, gözü yaşlı mazlum Filistin halkının, yüreği dağlanan anaların ve Filistin’e yardım için bütün hücreleri ile coşup da hainlerin tutumlarından dolayı buna muvaffak olmayan ve bu nedenle kin ve nefretleri dağ gibi büyüyenlerin ahı, kalın enseli hainlerin burnundan gelir. Allah şahittir ki bizler bütün varlığımızla mazlum Filistinli kardeşlerimizin yanında, onlarla omuz omuza, Filistin’in ve çevresi mübarek kılınan Quds’a Şerif’in özgürlüğü için savaşmak istiyoruz. Sizin dert ve kederiniz bizim de dert ve kederimizdir. Sizin acılarınızı yüreğimizin ta derinliklerinde bütün hücrelerimizle yaşıyoruz. Siz de biliyorsunuz ve biz de yakinen biliyoruz ki, akıtılan kanlarınız, viraneye çevrilen beldeleriniz ve sizlere yapılan zulümler, Filistin ve Qudüs’ün özgürlüğünü ve zaferini yakınlaştırdığı gibi melun kavmin ve hainlerin de sonunu getirecektir. Sizlere yaşatılanlar ve direnişiniz, İslam ümmetini diriltmekte ve tekrar hayat bulmasına vesile olmaktadır. Selam olsun izzet ve şerefle zulme ve ihanete karşı mücadele verenlere… Selam olsun Filistinli mücahidlerin izzetli direnişlerine… ve selam olsun Filistin ve Quds’a Şerif’in özgürlüğü için mücadele veren yiğitleri doğuran kahraman Filistinli analara… Zalimler ve hainler için binlerce defa yaşasın Cehennem!!!… Selam ve dua ile… Said GABARİ |