Ucuz politikalar, demode olmuş yöntemlere başvurma, çamur at tutmazsa izi kalır mantığı, karalama kampanyalarının devri geçmiştir artık. Eğer bu yöntemle bir yere varmış olsaydınız 90-95 te buna ulaşırdınız. O zaman da zafer sarhoşluğuna kapılarak; akla hayale gelmeyecek yalan ve iftiralarda bulunuyordunuz, her yeni güne adeta makinelerde ürettiğiniz yalan ve iftiralarla kalkıyorduk. Yetmiyor gibi size yapılan tüm uyarılara rağmen mütedeyyin insanların işyerlerine saldırıp ateşe verdiniz, evlerini ağır silahlarla tarayıp içindekilerle yok etmeye çalıştınız, kadın, çocuk, ihtiyar demeden katlettiniz, camileri basıp Kur’an dersi verenleri linç etmeye çalıştınız, mahalle ve evlerin güzergahlarını tutup Müslümanları ablukaya alıp ambargo uyguladınız, aile akrabaları tehdit ve şantajlarla sindirmeye çalışıp tecrit uyguladınız, Müslümanları kaçırıp türlü işkencelere maruz bırakıp kaybettirdiniz, köy yollarına mayınlar döşeyip ayırım yapmadan katliamlar gerçekleştirdiniz, köylere baskın yapıp topyekün katliamlar hedeflediniz. Bunlarla yetinmeyip elinizdeki tüm propaganda, medya ve kitle iletişim araçlarını kullanarak Müslü-manları deşifre edip, adreslerini ve hatta fotoğraflarını yayınlayıp ihbar ettiniz. Size bekleme-diğiniz bir şekilde karşılık verilince de hakikatleri saptırarak kaçacak delik aramaya ve aşire-tinizin dayılarına sığınmaya ve onlardan medet ummaya başladınız. O günkü basiretsiz tavrınızın sebebiyet verdiği neticelerden aldığınız dersi çok çabuk unuttunuz. Yaptığınız itham, karalama ve iftiralarınız cevap bile vermeye değmez. Eğer yaptığınız bunca iftira, karalama ve ithamlarınızdan zerresi dahi doğru olsaydı şimdiye kadar Hizbullahi camianın külünün bile kalmaması gerekirdi. Binlerce gaddarane ve yıkıcı operasyona hedef olmuş, onbinlerce insanı en acımasız işkencelere maruz bırakılmış ve binlerce mensubu zin-danlardan geçirilmiş bir hareketi hedef alıyorsunuz. İstediği an yüzbinleri meydanlarda topla-yabilen ve elini attığı her hizmeti Allah’ın yardımı ile başaran, Müslüman Kürd halkının bağ-rından çıkan 30-35 yıllık bir geçmişi olan bir harekete karşı basiretsizce tavır takınıyorsunuz. CMK’nın 102. maddesinin Hizbullahi Müslümanlar istifade etmesinler diye iki kez yü-rürlüğünün ertelendiğini ve TC mahkemelerinin, zihniyetini, İslam ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını ve basit iddialarla hukuka aykırı olarak binlerce Müslümana adaletsizce oran-tısız cezaların verildiğini biliyorsunuz. Bu mahkeme süreçlerini beraberce yaşıyoruz. Hem biz sizinkinizi hem de sizler bizimkimizi biliyorsunuz. Yüzlerce somut örnekle mahkemelerin ceza kesmesinde sizlere daha çok toleranslı davrandıklarını ispat edebiliriz. Son yapılan tahliyelerde Hizbullahi Müslümanların hiçbir dahlinin olmadığını, yargı ile iktidar arasında bir çekişme ve birbirlerini köşeye sıkıştırma gibi bir hesap varsa da Müslümanların bundan beri olduklarını bilmeniz lazım. Ayrıca 10-15 Müslümanın dışarı çıkmasıyla veya içeriye tıkılmasıyla ne tavır olarak ne de pratik olarak Hizbullahi hareketin bir tavır ve yöntem değişikliğine gitmesini düşünmek veya beklemek bir basitliktir. Kaldı ki, geçmişte yaşanmış çatışmanın başlatanı ve müsebbibi sizler iken ve hem Hizbullahi Müslümanlara hem de mazlum Kürd halkına karşı işlemiş olduğunuz binlerce cinayet ve katliamın failleri sanki sizler değilsiniz gibi topyekun imha ile direnme arasında bırakılan ve kendilerinin meşru savunma hakkını kullanan Müslümanları katiller, caniler… şeklinde itham edip vaveylalar koparmanız cahillik, pişkinlik değilse nedir? Bütün asılsız, yersiz ve yakışıksız beyanatlarınıza, basın ve medyada yapılan spekülatif ve dezenformasyona karşı Hizbullah, açık, net ve somut tavrını ortaya koyarak sizlere de müspet çağrısını yaptı. Bu çağrıya nasıl bir cevap verirsiniz o sizin bileceğiniz iştir. Ancak bütün bunlara rağmen bu gün kullandığınız dil doğru bir dil değildir. Bu gün gerek medyanız-da gerekse siyasi kurumlarınızda kullandığınız dil ve söyleminizin ne sizlere ne halkımıza ne de Kürdistan davasına bir katkı sağlamayacağını geçmişteki örneklerinden hepimiz biliyoruz. Gerek sizler ve gerekse sizin tesirinizde kalarak sürekli binlerce faili meçhul cinayetten bahsedenlere demek lazım; bu binlerce faili meçhul cinayeti hangi kaynağa dayanarak sürekli Hizbullah ile özdeşleştiriyorsunuz? Hizbullahi düşünceye sahip (tam sayısını bilmiyorum) 500-600 arasında Müslüman katledilmiştir. Bunların arasında kadın, çocuk, ihtiyar… var. Kimse bunları dile getirmiyor. Evet gerçekten de bağımsız, eşit ve her kesimin içinde adaletli bir şekilde temsil edileceği bir Hakikatleri araştırma komisyonunun kurulması gerekir. O zaman kimlerin katil, cani ve hain oldukları ortaya çıkacaktır. Kimin savaşı dayattığı, kimin cami basıp cemaati toplu taradığı ve kimin köy yollarına mayınlar yerleştirip toplu katliamlar gerçekleştirdiği ortaya çıkacaktır. Mert olmak ve mertçe hareket etmek lazımdır. Düşmanlık da yapılıyorsa mertçe yapılsın dostluk da. Bu güne kadar yaptığınız bütün itham ve iddialarınıza cevaplar verildi. Sürekli Hizbullahi hareketi devletle ilintilendirmeye çalıştınız. Hizbullah akide olarak bunu küfür sa-yar. Hizb-i Kontra dediniz, bunun gerçeğini izah ettik hizb-i kontra vardır ama bu Hizbullah cemaatine karşı kurulmuş ve kullanılmıştır. Bunu örnekleriyle izah ettik. Her türlü iftirayı at-tınız ama tutmadı. Bu tavır, politika ve söylemleriniz, devrini tamamlamıştır. Bakın bu hareket Müslüman Kürd halkının bağrından çıkmış ve gücünü de Allah ile bu Müslüman halktan al-maktadır. Budan sonra siyasi alan başta olmak üzere bütün alanlarda kendi iç dinamikleri ile vardır ve Allah’ın izniyle var olmaya devam edecektir. Bağımsız, adil ve özgür bir iradeyle herkesimin eşit şekilde temsil edileceği bir Hakikat-leri Araştırma Komisyonunun kurulması ümidi ve beklentisi içerisindeyim Selam ve dua ile… Said GABARİ |