KUR’AN VE HADİSLERDE İLAHİ KİTAPLAR VE KUR’AN: Kelime olarak kitap; ifade edilmek istenen sözlerin yazılı hali, metnin yazıya dökülmüş şekli olmakla birlikte, yazılı olması şart değildir. Dolayısıyla yazılı olmayan sözlerin toplamına, bir metne de kitap denilebilir. Kelime olarak Kur’an; karae fiilinin masdarı olup, okumak ve bir araya getirip toplamak demektir. Bunların ıstılahtaki manalarına gelince, Kitap; vahiy yoluyla gelen ilahi kitaplar, özel anlamıyla da son kitap olan Kur’an demektir. Kur’an ise; son kitap olan ve Muhammed’e (sav) indirilen ilahi kitabın özel adıdır. Netice itibariyle, Kur’an ve hadislerde geçen kitap kelimesi, Allah’ın kelamını ifade etmekle birlikte, genelde indirilmiş tüm ilahi kitapları, özelde ise son kitap olan Kur’an’ı ifade etmektedir. Kur’an ise, yukarıda ifade edildiği gibi son ilahi kitabın özel adıdır. Biz şimdi Kur’an’da geçen Kitap ve Kur’an kavramlarından bir kaçına göz atalım. “Ey Mü’minler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitaba ve daha önce indirdiği Kitaba inanın. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır.” (Nisa 136) Kur’an’a ve Allah’ın (cc) daha önceki peygamberlerle (as) gönderdiği kitaplara inanmak, kitaplara imanın bir gereği ve imanın bir şartıdır. Dolayısıyla bu kitapların tamamını veya bir kısmını inkar etmek imanı ortadan kaldırır. “….Doğrusu bu hükümler ilk sahifelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır.” (A’la 18,19) “Gerçekten Biz, içinde bir hidayet, bir nur bulunan Tevrat'ı indirdik. Kendilerini Allah'a teslim etmiş peygamberler, yahudilere onunla hükmederlerdi…..” (Maide 44) “…….Davud'a da Zebur'u verdik.” (İsra 55) “O peygamberlerin ardından, yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryemoğlu İsa'yı gönderdik ve ona, içinde hidayet ve nur olan, kendinden önceki Tevrat'ı tasdik eden ve Allah'dan korkanlar için bir hidayet rehberi ve bir öğüt olan İncil'i verdik.” (Maide 46) “(Ey Muhammed), bu 'Kur'an'ı sana (kendine has bir indirilişle) indiren biziz.” (İnsan 23) Kur’an’da, her topluma peygamberlerin gönderildiği, peygamberlerle birlikte sahifeler veya kitapların gönderildiği zikredilmiş ancak bu gönderilenlerin tümünün teferruatına girilmemiştir. Zikredilenler; yukarıdaki ayetlerde ifade edildiği üzere Hz. İbrahim’e (as) verilen sahifeler, Hz. Musa’ya (as) verilen sahifelerle birlikte Tevrat, Hz. Davud’a (as) verilen Zebur, Hz. İsa’ya (as) verilen İncil ve Hz. Muhammed’e (sav) verilen Kur’an’dır. “Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik.” (Hadid 25) Gönderilen kitaplar, şüphesiz Allah’ın (cc) emir ve yasaklarını içeren ilahi kanunlardır. Bu bakımdan, Peygamberlerin (as) getirip tebliğ ettiği bütün kitaplar ilahi olup aynı kaynaklıdır. Hepsi de geldiği şekil üzere hak ve doğrudur, insanlara inanç ve ibadet yollarını göstermek, onların sosyal hayatlarını düzenleyip adaleti tesis etmek için gönderilmişlerdir. “Şimdi bunların size iman edeceklerini ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir zümre vardır ki, Allah'ın kelamını dinlerlerdi de akılları aldıktan sonra onu bile bile tahrif ederlerdi.” (Bakara 75) “Elleriyle (bir) Kitap yazıp sonra onu az bir bedel karşılığında satmak için «Bu Allah katındandır» diyenlere yazıklar olsun! Elleriyle yazdıklarından ötürü vay haline onların! Ve kazandıklarından ötürü vay haline onların!” (Bakara 79) Ancak Kur’an’dan önceki kitaplar aslı üzerine sabit kalmamış, insanlar tarafından tahrif edilmiştir. Mesela; Allah (cc) Hz. İsa’ya bir tek kitap (İncil) verdiği halde, bu gün Hıristiyan aleminde geçerli olan 4 tane İncil vardır. Bunlar da, Hıristiyan din adamlarının 360’a yakın yazılmış kitap arasından seçtikleridir. “Hiç şüphe yok ki, Zikri (Kur’an’ı) biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.” (Hicr 9) Kur’an’ı Kerim ise, son kitap olduğundan ve bundan sonra artık bir kitap ve peygamber gelmeyeceğinden dolayı Allah’ın (cc) özel korumasındadır. “Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, Allah'ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi bilendir.” (Ahzap 40) “Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana Kitab'ı hak ile indirdik; hainlerden taraf olma!” (Nisa 105) Kur’an; son Peygamber olan Hz. Muhammed’e (sav) indirilen ve kendisi de son kitap olan Allah’ın (cc) yüce kelamıdır. İlahi dinin kendisiyle kemale erdiği ve tamamlandığı son vahiy halkasıdır. İnsanlar arasında kendisiyle hükmedilsin diye gönderilmiştir. Çünkü insanların ferdi, ailevi ve sosyal hayatlarını düzenleyen inanç, ibadet ve içtimai hükümler içermektedir. Kur’an, içerik olarak birçok konuyu kapsar. Örneğin, kainatta cereyan eden bir çok olayı, dünyanın yaratılışını, dünya içinde var olan bitki, hayvan, madenler ve bunların bünyesinde barındırdıkları bir çok gizli sırları ve hikmetleri, geçmişte kalan bir çok tarihi kıssaları, gelecekte vuku bulacak bir takım olayları ve gelecek ile ilgili bir çok ilmi gizemleri ve keşifleri konu almasına rağmen, temel olarak inanç, ibadet, muamelet ve ceza olmak üzere dört ana bölümden oluşur. Kur’an; insanlara Rablerini tanıtan, kim olduklarını, ne için ve nasıl yaratıldıklarını, yaşadıkları hayatın sonunun ne olacağını haber veren, istikametlerini tayin edip ibadet yollarını bildiren, hayatlarına dair emir ve nehiylerle kanunlar belirleyip onların fert, aile ve toplum hayatlarını düzenleyen, böylece hak ve batılı beyan ederek ayıran ve bütün insanlara doğru ve kurtuluş yolunu gösteren son kitaptır. “İşte bu kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakiler (Allah’ın emrine karşı gelmekten sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.” (Bakara 2) Özetle Kur’an’ı Kerim; hem manevi ve hem de maddi yönden insanın hayatını tamamıyla içine alıp düzene koyan hayat nizamıdır. Dolayısıyla Kur’an; Mü’minler için yaşam ve hayat kitabıdır. İnançlarına, düşünce ve fikirlerine, davranış ve yaşam biçimlerine şekil veren ilahi sistemdir. Ve Kur’an; Mü’minlerin kendisiyle sorumlu tutulduğu, ahirette ise bundan dolayı hesaba çekileceği kitaptır. “Doğrusu Kur’an (Ey Muhammed) sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız” (Zuhruf 44) Şimdi de hadislerde geçen Kitap ve Kur’an kavramlarından birkaçına göz atalım Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resulünün sünneti". (İmam Malik, Muvatta) İbnu Mes'ud (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Muhakkak ki, en güzel söz Allah'ın kitabıdır. En güzel yol da Muhammed’in (sav) yoludur. İşlerin en kötüsü de dine aykırı olarak sonradan çıkarılanıdır. Size vadedilen mutlaka yerine gelecektir. Siz Allah'ı aciz bırakamazsınız." (Buhari) İbnu Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Kim Allah'ın Kitabını öğrenir ve sonra da onda bulunanlara uyarsa, Allah onu, dünyada dalaletten çıkarıp doğru yola sevk eder, ahirette de kötü hesabtan korur." (Kütüb-i Sitte) Mus'ab İbnu Sa'd'ın babası anlatıyor: "Rasulullah (sav) buyurdular ki: "En hayırlılarınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir." (Kütüb-i Sitte) Netice itibariyle Kur’an; Allah’ın (cc) insanlar için gönderdiği son kitap, son mesaj ve son ilahi sistemdir. İnsanların ferdi, ailevi ve sosyal hayatlarını düzene koyan ilahi hükümler içermektedir ve kendisiyle hükmedilmek üzere gönderilmiştir. Kur’an’a inanan ve uyan insan hak yolu bulmuş ve doğru bir istikamet edinmiş olacaktır. Aksini yapan ise, haktan ayrılmış ve batıla uymuş olacaktır. Çünkü bütün alemleri ve biz insanları yaratan Allah (cc), bizleri bu dünyada bir imtihan sürecinden geçirdiği için, neticede O’nun huzurunda toplanacak ve hesaba çekileceğiz. Ancak O’nun kitabına (dinine) uyan kişi kurtuluşa ermiş olacaktır. Allah nezdinde tek geçerli yol, O’nun dini olan İslam’dır ki bu da O’nun indirdiği kitap ve bu kitabın canlı tefsiri olan Muhammed’in (sav) sünnetidir. Dolayısıyla bir insan ben Mü’minim, Allah’a (cc) ve O’nun kitabı olan Kur’an’ı Kerim’e inanıyorum diyorsa; Kur’an’dan başka düzen, sistem ve kanunları benimseyemez, Kur’an’a rağmen bunları daha doğru ve insan hayatıyla zamanın şartlarına daha uygun bulamaz. Kur’an’ı Kerim’in sunduğu İslam ahkamından başka hukuk sistemini benimseyemez, beşeri hiçbir hukuk sistemini İslam ahkamının önüne koyamaz. Her kim bunları yaparsa, şüphe yok ki İman ile bir alakası kalmaz. Allah (cc), bizleri Kur’an’a hakkıyla inanan, O’nu hakkıyla anlayan, O’nu hakkıyla tatbik eden salih kullardan eylesin (amin) Allah’a emanet olun. M. ALİYÊ XERZÎ |