Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

BİZ İSLAM’IN NERESİNDEYİZ (YAZI DİZİSİ) – IV
D – AHİRET GÜNÜNE İMAN

Bismihi teala

Cibril (as) hadisinde geçen iman tarifinde, imanın beşinci şartının ahirete iman olduğu ifade edilmişti.

Ahiret; son veya sonra anlamına gelip evvelin zıddı olarak kullanılmaktadır. İslam literatüründe ise ölümden sonraki ebedi hayat olarak ifade edilmektedir.

Ahirete iman; bu dünya hayatı son bulduktan sonra insanların diriltileceğine, bu dünyada yaptıklarından dolayı hesaba çekildikten sonra durumuna göre cennete veya cehenneme konacağına ve orada ebedi olarak yaşam süreceğine tereddütsüz bir şekilde inanmak demektir.

Kur’an’ı Kerim’de, bir çok yerde Allah’a imandan sonra Ahirete iman zikredilmektedir. Bu da, Ahirete imanın insan hayatında önemli bir yer teşkil ettiğini ifade etmektedir.

Kur’an ayetleri ve hadislere bakıldığında, Ahirete iman ve ahiret hayatı üzerinde çok durulduğu görülecektir. Çünkü insan açısından ahiret iki önemli hususu içermektedir.

Birincisi; ahiret, insanın asıl yurdu ve ebedi hayat süreceği yerdir.

İkincisi; ahiret, insanın, ya huzur ve saadet yeri olan cennette yada azap yeri olan cehennemde ebedi hayat süreceği yerdir.

İşte bu bakımdan ahiret, insanı ilgilendiren mühim bir meseledir. Çünkü önünde ebedi bir hayat var ve bu hayatı cennette geçirmek söz konusu olabildiği gibi cehennemde de geçirmek söz konusudur. Bu, insanın dünya hayatındaki inanç ve yaşamıyla doğrudan alakalıdır. Yani insan, cennette veya cehennemde hayat sürmeyi bu dünya hayatında kendi seçimiyle ortaya koymaktadır.

İşte bu yüzdendir ki Allah (cc); Adem’den (as) Muhammed’e (sav) kadar sayısını ancak kendisinin bildiği peygamberler göndermiş ve her dönemde insanlara bu hakikati bildirerek onları uyarmış ve bu dünya hayatının bir imtihandan ibaret olduğunu, yapmaları ve kaçınmaları gereken hususları beyan etmiştir.

Onlara kendisini tanıtmış, insanı nasıl ve niçin yarattığını beyan etmiş, insanı bu dünyada bir hayat sınavından geçirdiğini, bu dünyanın son bulacağını, bütün insanları tekrar dirilteceğini ve bu dünyada yaptıklarından dolayı hesaba çekeceğini, kendisine iman edip emrettiği şekilde bir hayat sürenleri cennete, aksini yapanları cehenneme koyacağını ve artık ahirette ölümün olmayacağını bildirmiştir.

“Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. Onları sadece gerçek bir sebeple yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.”(Duhan 38-39)

“Hanginizin daha iyi amel işlediğini denemek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Ve O; Aziz'dir, Gafur'dur.” (Mülk 2)

“Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.” (Mü’min 59)

“Sur'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, onlar ayağa kalkar bakışır dururlar! Yeryüzü, Rabbinin nuru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez. Herkes ne yaptıysa, karşılığı tastamam verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir. İnkar edenler, bölük bölük cehenneme sürülür…………….Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir……………….” (Zümer 68-73)

Kur’an’ı Kerim’de ve hadislerde, ahiret hayatının yani cennet ve cehennemdeki hayatın mahiyeti üzerinde de çok durulmaktadır. Bu konuda insan bilgilendirilmekte ve onu bekleyen akıbet hakkında seçimini doğru yapması ve buna göre hareket etmesi istenmektedir.

“İman edip salih amel işleyenler ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet ehlidir. Onlar orada ebedi kalırlar.” (Hud 23)

“Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için nice sevindirici ve göz kamaştırıcı nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilmez.” (Secde 17)

Ebu Hüreyre’nin (ra) bildirdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur : “Allah teala hazretleri ferman etti ki; ‘Ben, salih kullarım için gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve insanın hayal ve hatırına hiç gelmeyen nimetler hazırladım’.” (Buhari, Müslim, Tirmizi)

“Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de elemli bir azap hazırlamışızdır.” (İsra 10)

“Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır; görevlileri, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere baş kaldırmayan, kendilerine buyrulanları yerine getiren pek haşin meleklerdir.” (Tahrim 6)

Ebu Hüreyre’nin (ra) bildirdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Yaktığınız ateş var ya, bu, cehennem ateşinin yetmiş cüz’ünden bir cüz’dür” (Buhari, Müslim, Tirmizi)

Şimdi gelelim kendi durumumuza. Hakikaten gereği gibi Ahirete inanıyor, tasdik ediyor ve hayatımızda bunu dikkate alarak hareket ediyor muyuz?

Kendisinden kaçamayacağımız bir ölümün bizi beklediğini, üstelik her an gelebileceğini ne kadar hesaba katıyoruz? Ölümden sonra mutlaka diriltileceğimizi ve bu dünyada yaptıklarımızdan dolayı hesaba çekileceğimizi düşünerek mi yaşantımıza şekil veriyoruz? Kendimizi ahiretteki hesaba ne derecede hazırlıyoruz?

İçinde bulunduğumuz ortama ve toplum yapısına bir baktığımızda, bu konuda çelişkilerin fazla olduğu göze çarpmaktadır.

Çünkü Allah’a ve Ahirete iman ettiğimizi söylediğimiz halde, bir çoğumuz maalesef Allah’ın rızasının dışında olan ve ceza gerektiren pek çok iş ve icraatlar yapmaktayız.

Allah’a ve Ahirete inandığımızı söylediğimiz halde; ibadetlerimizi gereği gibi yapmamakta, helal ve haramlara gereği gibi dikkat etmemekteyiz. Toplumumuza yerleştirilmek istenen gayri İslami adet ve kültürlere karşı mücadele vermemiz gerekirken, onları benimsemekte ve çağın gereği diye uymaktayız. Gayri İslami inanç, fikir ve ideolojilere karşı durmamız gerekirken, ya tasvip etmekte veya fiili olarak destek vermekteyiz. Kısacası çoğumuzun kafa yapısı ve yaşam şekli, Allah’ın (cc) razı olacağı ve ahireti hesaba katan bir halde değildir.

Halbuki Ahirete inanan biri, ahiret hakkında vahiyle gelen bilgilere inanan kişi demektir. Ölümün hak olduğuna, kıyametin hak olduğuna, haşrin hak olduğuna, hesabın hak olduğuna inanan kişi demektir. Bu dünyanın bir imtihan yeri olduğuna ve bütün insanların Allah’ın emrettiği dini yaşamaktan dolayı sorumlu tutulduklarına, Allah’ın emirleri doğrultusunda hareket edip yaşayanların cennete, aksine hareket edenlerin cehenneme gireceğine inanan kişi demektir.

O halde Ahirete inanan kişi, hayatını ona göre şekillendirir. Ahiretin, Ahiretteki hesabın, cennet ve cehennemin hesabını yaparak adımlarını atar, Allah’ın (cc) yasaklarından kaçınır. Kişiyi günaha sokan ve ceza gerektiren amellerden sakınır. Allah (cc) ve Rasulünün (sav) emrettiklerini yerine getirmeye çalışır. Kişiyi Allah’a (cc) ve O’nun rızasına ulaştıran amelleri yapmaya çalışır. Hayatını her bakımdan İslam’a uydurur ve İslam’ı hayatının her anında yaşamaya çalışır. Böylelikle her an ölüme hazırlıklı olur, cehenneme karşı korunmaya çalışmış olur, Allah’ın (cc) rızasına ve cennetine talip olur.

Allah’a emanet olun. M. ALİYÊ XERZÎ
Diger Basliklar
   ESMA ÜL HÜSNA -44
   ESMA ÜL HÜSNA -43
   ESMA ÜL HÜSNA -42
   ESMA ÜL HÜSNA -41
   ESMA ÜL HÜSNA -40
   ESMA ÜL HÜSNA -39
   ESMA ÜL HÜSNA -38
   ESMA ÜL HÜSNA -37
   ESMA ÜL HÜSNA -36
   ESMA ÜL HÜSNA -35
   ESMA ÜL HÜSNA -34
   ESMA ÜL HÜSNA -33
   ESMA ÜL HÜSNA -32
   ESMA ÜL HÜSNA -31
   ESMA ÜL HÜSNA -30
   ESMA ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git