Allah’ın adıyla! ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ EL-ALİYY Bu ismi şerif; ulu, yüksek, her şeyden yüce olan anlamındadır. Bu yücelik; sadece kudret, ilim, malik gibi hususlarda değil, aksine her hususta en üstün ve en yüce demektir. Her ne hususta olursa olsun, üstünlük bakımından Allah’a denk veya daha üstün (haşa) bir varlık düşünmek muhal olmakla birlikte haramdır. Üstünlük, Allah’ın (cc) bütün sıfatlarında belirgin temel bir hususiyettir. Bu, O’nun alemlerin yaratıcısı olmasının gereğidir. Herhangi bir konuda üstünlük söz konusu olmazsa, zaten sahip olunan vasıflar ilahlık vasıfları olmaz. Allah (cc); her şeyi yarattığına, idare ettiğine, yaşatıp gözettiğine göre, her şeyden büyük ve her şeyden üstün olması bunun tabii bir neticesidir. El-Aliy vasfı, Allah’ın (cc) diğer bütün vasıflarıyla doğrudan ilgili olduğu için, bu konuda şu hususlara dikkat etmek gerekir; Allah (cc); zatında, vasıflarında ve fiillerinde her şeyden yüce ve üstündür Zatında, sıfatlarında ve fiillerinde O’na denk veya üstün hiçbir varlık düşünülemez Zatında, sıfatlarında ve fiillerinde eksiklik ve yetersizlik düşünülemez, her açıdan noksansız ve kamildir. Dolayısıyla zatında ve sıfatlarında tekamül gibi bir şey söz konusu değildir. El Aliy; Allah (cc) için aynı zamanda kemali ifade etmektedir. Dolayısıyla bütün kemal sıfatlarına sahip olan Allah (cc); her şeyin mutlak olarak kendisine muhtaç olduğu, kendisinin ise hiçbir şeye muhtaç olmadığı yegane varlık demektir. “Göklerde olanlar da, yerde olanlar da O'nundur. O, çok yücedir, çok büyüktür.” (Şura 4) EL-KEBÎR Bu ismi şerif; çok büyük, büyüklükte benzeri düşünülemeyen anlamına gelmektedir. Bu büyüklük, Allah’ın (cc) hem zatında, hem sıfatlarında ve hem de fiillerinde söz konusudur. Allah’ın (cc) büyüklüğüne sınır yoktur ve böyle bir şey düşünmek haramdır. Her sıfatında kemal sahibi olduğu gibi el-Kebir sıfatında da kemal sahibidir. El-Aliy ve El-Kebir sıfatları arasında mana bakımından çok yakın bir ilişki olmakla birlikte El- Aliy, daha çok Allah’ın sıfat ve fiilleriyle, El-Kebir ise daha çok zatıyla alakalıdır. Allah (cc) Kibriya sahibidir ve Kibriya, satın kemali demektir. Allah’ın (cc) yüceliği ve büyüklüğü karşısında her şey küçük ve aciz kalmaktadır. Her şey O’na mutlak manada muhtaç ve O’nsuz varlıklarını sürdürme imkan ve ihtimalleri söz konusu değildir. Çünkü her şeyi O (cc) yaratmış ve yaşatmaktadır. Dolayısıyla yücelik ve büyüklük vasfı, Allah’ın (cc); her şeyin üstesinden gelmesi, her şeyi istediği gibi istediği şekilde var edip yaşatması, idare etmesi, kontrolde tutması ve yok etmesi hususunda hiçbir zafiyetinin olmaması ve bütün bu konularda hiçbir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç duymaması, aynı zamanda zatında ve sıfatlarında kamil, ezeli ve ebedi olması şeklinde anlaşılmalıdır. Bu denenle Allah (cc); hiçbir şeyden habersizkalmaz, hiçbir şey O’nun kontrolünün dışına çıkamaz, O’nun izninin dışında hiçbir şey olmaz. Çünkü O (cc); yücelik ve büyüklüğüyle her şeye hakimdir. Biz zayıf kullara düşen ise; bu hakikatleri görmek, idrak etmek, kulluğumuzun farkında olup acizliğimizi hem sözlü ve hem de fiili olarak itiraf edip, alemlerin Rabbi olan böyle büyük bir gücün karşısında teslimiyet gösterip saygı ile eğilmek, secde etmek, emir ve yasaklarına uyma noktasında ciddi bir şekilde hassasiyet göstermektir. Neticede O (cc) bizim Rabbimizdir, bize hayat verendir, sonunda bizi öldürüp yaptıklarımızdan hesap soracak ve karşılığını verecek olandır. “İşte bu böyledir. Çünkü hak olan ancak Allah'tır. O'ndan başka ibadet ettikleri ise bâtıldır ve muhakkak ki, en yüce ve en büyük olan ancak Allah'tır.” (Hac 62) AAllah’a emanet olun. M. ALİYÊ XERZÎ |