Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

ESMA-ÜL HÜSNA -21

Allah’ın adıyla!

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ

EL ĞAFÛR


Bu ismi şerif; örten, gizleyen, mağfireti bol olan anlamlarına gelmektedir.

Bu isme göre Allah (cc); kullarına karşı mağfireti çok olup, hata ve kusurlarını örterek onları hem dünyada ve hem de ahirette rezil etmez, tevbe eden kullarının günahlarını bağışladığı gibi gizler ve açığa çıkarmaz.

El Ğafûr ve El Ğaffar isimleri, mübalağa ifade eden isimler olduğundan, Allah’tan başkası için kullanılması caiz değildir. Ancak aynı kökten gelen Ğâfir ismi, mübalağa ifade etmediğinden Allah dışındakiler için de kullanılabilir.

İnsan, her zaman hata ve günahlarla karşı karşıyadır. Gaflete dalar, nefsine uyar, kötü arkadaşına kanar. Fakat sonradan pişman olur, tevbe eder. Ancak yaptıklarının bilinmesini, açığa çıkmasını istemez, bundan utanır, sıkılır. İşte bu durumda Allah (cc), böyle kullarına karşı son derece merhametli davranır, onlara “El Ğafur” ismiyle muamele eder, hata ve kusurlarını örter, açığa çıkarmaz, hem dünyada ve hem de ahirette onları rezil etmez, utandırmaz ve cezalandırmaz.

“Kullarıma haber ver ki, gerçekten ben çok bağışlayıcı ve pek merhamet ediciyim.” (Hicr 15)

Allah (cc); günahlarından dolayı pişman olup tevbe edenleri ve ondan sonra salih amellerde bulunanları bağışlayacağını ve yaptıkları kötülükleri gizleyeceğini buyurmuştur.

Konuyla ilgili şöyle bir hadis geçmektedir: “Allah (c.c.) kıyamet gününde mümin kuluna yaklaşır, şefkatiyle örterek insanlardan gizler; ‘Şu, şu günahını biliyor musun? der; kul Evet Rabbim biliyorum’ der. Allah tekrar ‘Şu şu günahını da biliyor musun? der; o kul Evet Rabbim’ der. Böylece o insan bütün günahlarını ikrar eder. Artık ben kurtulamam diye düşünmeye başlayınca Allah, ‘Ben senin bütün o günahlarını dünyada örttüm. İşte bugün de onları mağfiret edeceğim’ der” (Buhari, Mezalim, 3)


EŞ ŞEKÛR

Bu ismi şerif; kendi rızası için yapılan iyi işleri, çok daha fazlasıyla karşılayan, bunlara karşı çok büyük dereceler veren ve sonsuz nimetler bahşeden anlamlarına gelmektedir.

Şükür, iyiliğe iyilikle mukabelede bulunmak anlamına gelip, kulun Allah’a (cc) karşı yapması gereken bir görevdir. Şekûr ise, az iyiliğe ve tâate karşılık çok büyük mükafatlar veren ve sonsuz nimetler lütfeden demektir ki, Allah’tan (cc) başka bu özelliğe sahip olan yoktur.

“Eğer Allah’a güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah Şekûr’dur (şükrü kabul edip çok ihsan edendir), Halim’dir (cezayı vermekte acele etmeyendir).” (Teğâbün 17)

Allah (cc), insanı yoktan var edip varlık alemiyle tanıştırmakla zaten ona büyük bir ihsanda bulunmuştur. Ayrıca, maddi ve manevi özelliklerle donatıp sayısız lezzetler ikram etmesi, insan için zaten çok büyük nimetlerdir. Bütün kainatı ve insanı yaratan, yaşatan ve bu nimetleri veren Allah’tır. Her şey O’nundur ve O’nun insana asla ihtiyacı yoktur, aksine, insanın O’na mutlak olarak ihtiyacı vardır. Verdiği sonsuz nimetlere karşılık olarak insandan sadece şükredici kul olmalarını istemektedir. Ve insan şükrettiği zaman, bu şükrüne de ayrıca ve fazlasıyla mukabelede bulunup bol bol mükafat vermektedir. Ancak bütün bu ihsan, nimet, merhamet ve mağfirete rağmen insan nankörlük ederse, elbette ki bunun da karşılığını verir.

“Ve düşünün ki Rabbiniz şöyle buyurmuştu: Andolsun ki, şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım ve eğer nankörlük ederseniz haberiniz olsun ki, azabım çok şiddetlidir!” (İbrahim 7)

İşte Allah (cc); bütün varlığın yaratıcısı, yaşatıcısı ve idarecisi olduğu, her şeyin mutlak olarak O’na muhtaç olduğu ve O hiçbir şeye muhtaç olmadığı halde, kullarına karşı böylesine merhametli ve şefkatlidir.

O’na ne kadar şükretsek, ne kadar hamd etsek yine de azdır. Yaptığımız şükürler, hamdler, ibadet ve taatler, bize ihsan ettiklerinin ve verdiği nimetlerin karşılığında bir hiç kalır. Ancak O (cc) Rabbimizdir, bize ihtiyacı yoktur, biz ise aciz kullarıyız, O’na ancak şükrümüzü, hamdimizi bildirir, ibadet eder ve taatte bulunabiliriz. Zaten O’nun bizden istediği de bunlardır. O halde elden geldiği kadar O’na hamd etmeli, şükretmeli, ibadet ve taatimizi çoğaltmalıyız.

Allah’a emanet olun.

M. ALİYÊ XERZÎ

Diger Basliklar
   ESMA ÜL HÜSNA -44
   ESMA ÜL HÜSNA -43
   ESMA ÜL HÜSNA -42
   ESMA ÜL HÜSNA -41
   ESMA ÜL HÜSNA -40
   ESMA ÜL HÜSNA -39
   ESMA ÜL HÜSNA -38
   ESMA ÜL HÜSNA -37
   ESMA ÜL HÜSNA -36
   ESMA ÜL HÜSNA -35
   ESMA ÜL HÜSNA -34
   ESMA ÜL HÜSNA -33
   ESMA ÜL HÜSNA -32
   ESMA ÜL HÜSNA -31
   ESMA ÜL HÜSNA -30
   ESMA ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git