Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
SİYONİST DEVLETİN BÜYÜK YENİLGİSİ / ABDULLAH ŞAFAK
Zalim ve işgalci Siyonist ordusu Temmuz 2006’da Lübnan’a saldırdığında Hizbullah’ın yönetici kadrosunu ortadan kaldırmak, kendilerine yönelik tehdit unsuru olan füzelerin kaynağını kurutmak ve esir alınan iki İsrail askerini kurtarmak ilk hedefleri arasındaydı. Hedeflerine ulaşmak için başlattığı savaşta bir aylık direnişten sonra yenilmiş, böylece bu savaş, İsrail tarihinde ilk defa hedeflerine ulaşmadan yenilgiyle sonuçlanan bir savaş olarak tarihe geçti. Bu yenilgiyle birlikte Siyonist devlet hedeflerine ulaşmadığı gibi, yenilmeyen ordu efsanesi sona erip İsrail’in heybeti kırıldı. O günkü savaş bakanı Amir Peretz Genel kurmay başkanı Dan Halutz ve askeri komutanlardan bir çoğu bu ağır yenilginin bedeline kurban edilerek görevden uzaklaştırıldılar.
İleriyi görmekten uzak ve maceracı şimdiki savaş bakanı Ehud Barak, istifa etmek zorunda kalan selefinden gerekli dersi almamış olacak ki, büyük askeri güçlerle saldırılarda bulunup cinayetler işlemeyi vehmediyor. Oysa İsrail’in Temmuz savaşında aldığı alçaltıcı yenilgiden sonra yakında Gazze’de de büyük bir zafer elde edilecektir. Eskiden Arapların donanımlı ve güçlü ordularıyla karşılaşmış, Arap ordularının karşılarında birkaç gün, hatta birkaç saat savaşacak imkanı bulamadıkları Siyonist ordunun son kalan heybeti de yok olacak, eskisi gibi zaferler elde etme gücünü tamamen yitirecektir.
Zavallı Barak, geçen günlerde bu arzusuna ulaşmak için Gazze’de savaşa başladı. Bu arada ordusunda derin izler bırakan ağır hezimetin ve yenilginin izlerini görme imkanını da bulmuş oldu. Orduda kalan kısmi heybette yok olmaktadır. Gelecek günlerde yeni bir Winograd komisyonunun kurulacağını, son Gazze saldırısının Barak ve ordusu için büyük bir hezimetle sonuçlandığını hep beraber duyacağız.
Filistinli direnişçiler değil, Siyonist devletin iç emniyeti sağlama bakanı Afi Dihter İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarının başarısızlıkla neticelendiğini açıkladı. Operasyonun hedefinin Filistinlilerin İsrail yerleşim birimlerine yönelik füze saldırılarının önüne geçmek olduğunu, fakat bu hedeflerine ulaşamadığını açıkladı. Hamas’ın hakimiyetini sona erdiremediği gibi onu zayıflamayı da başaramadı. Bu, direnişin gerçekleştirdiği yeni bir zaferdir. Direnişin silahı ve füzelerini alaya alan zalimlerin ve işbirlikçilerin yüzünü kararttı. Aciz kalan düşman, çocukları, kadınları, yaşlıları, ağaçları ve taşları bombalamaya başladı.
Direnişin füze saldırılarının önüne geçme ve savunmada bulunma bahanesiyle saldırıya geçen Barak’ın ordusuna, Gazze’nin viran olması ve Filistin halkının öldürülmesi için desteklerini esirgemeyen ve direnişi tehdit eden Abbas’ın ve Feyyaz’ın yüzü kaç kere kızardı? Abbas her ne kadar İbranice konuşmazsa da, Filistinlilerin diliyle değil, Olmert, Barak ve işgalci Siyonist ordunun diliyle konuşuyor.
Mahmut Abbas ve onun bakanları, İslam’i direnişi yok etmeye çalışan ve Hamas hükümetini mahkum eden ikinci bir taraftır. Bunlar Gazze’de akıtılan kanın sorumlusudurlar.
Gazze muzaffer oldu ve direniş daha da güçlendi. İnsaniyetlerini yitirmiş, kerametleri bulunmayan bu insanların haya perdeleri yırtılıp suratları daha da çirkinleşti.