Ben
hep seni yazacağım,
Masum çehrende parıldayan güneş renkli ümidi
Gözlerinden dökülen hayat ezgisinin iksirini
Avuçlarından boşalan duayı
Peygamber çiçeğinde açan yüzünü
Yüzlerde ölüm kol gezerken
Çehrenden damlayan hayatın ışıltılarını yazacağım çocuk!
Masum gözlerini dik gözlerime
Günahkâr çağlara çat incecik kaşlarını
Uzat küçük ellerini
Yapış şehrin ölüm dökülen gövdesine
Gözlerini dik aptal yüzüne zorbaların
Dokundur ümit damlayan parmaklarını kırık kalplere
Bakışlarını doğrult cellatların üstüne
Katilleri gördükçe gülümse
Gözyaşlarından utanç duvarları örülsün
Hayat aksın gözlerinin ferinden
Kaldır ellerini
Nesilleri katleden devlerin önüne çık!
Dokundur parmaklarını kof heykellere
Bir söz söyle
Kaldır barış yüklü gümüş kanatlarını
Haykır gaddarların hırçın yüzüne
“Hayatımızı ateşe vermeyin” diye haykır…
Okşa mağdurların ruhunu
Barış damlayan dudaklarında tebessüm bitsin
Kaldır başını sema denizin altın kanatlı melodisine
Umut duaları yeşersin dudaklarında
Hayat meyveleri yetişsin ağaçlarının ince dallarında
Her şey senin gibi masum olsun
Her şey senin rengini alsın
Bir eline fırçayı al, birine boyayı
Bütün günahları beyaza boya
Bütün renklerin üstüne beyazı çek
Cürümleri, ihanetleri ve suçları beyazla ört
Her yer beyaza dönsün
Her şey bembeyaz olsun
Her şey temize boyansın
Günah kalmasın yeryüzünde
Abdullah ŞAFAK
|