Çığ gibi devrilir Issızlığa tutsak eşiklere çöker Yaşlar boşanır duygu yüklü bulutlardan Yakar dağ gibi yüreğini Derin bir iç çektirir Bayramların ıssız sabahında, Hasretle gözler yavrusunu Tutulur dua ikliminin metin dallarına Işıltı belirir gözlerinin ferinde Sabır dökülür dudaklarından Yönelir bir sonraki bayrama, Umut çiçeğinin yalnızlığında Yüreğinin en ince yerinden Arşı alaya diker gözlerini Teselli dokunur dualarına! Yollardan ayırmaz gözlerini İçinde büyür özgürlük haberinin özlem saatleri Yüreğinin parçasına kavuşmayı Hayatı yeniden kurmayı tasarlar Kapıların ıssız diplerinde Hüzün fırtınalarında sabahlar Umut rüyalarıyla uyanır Adını sayıklar, Zindan köşelerinde olta atan yiğidinin! Çelik yürekli bir kadınken, Hüzünle açılır bayram sabahına Gam duvarları arasında Yüreğinin en narin köşesinde Özlem fırtınaları eser! Babasız bayramların kalbinde Issız çöllere dönüşür iklim Şehid çocuğu, mahkûm çocuğu Baba özlemiyle tutuşan muhacir çocuğu! Kader kaleminin ucundan dökülen yazgıdan Dokunur yüreğine bir parça umut Yıllar yılları kovalar Mahrum zamanlara yüklü saatlerin dibinde Dokunmaz saçlarına sımsıcak bir el İftar saatinin sessizliğinde Cansız bedenlere dönüşür kelimeler Bir bayram sabahı daha geçer Hasrete yenik duyguların içinden Hüznün kabaran dalgası Kalın duvarın arasında buharlaşır Çarpar zindanın çehresine acı ayrılık Kim bilir kaç bayram daha geçecek Firakın amansız coğrafyasında Kaç kez şahit olacak vahşi koridor Arılığın acı türküsüne Kaç kez olta atılacak Somurtkan geçitlerin dibinde Kaç kez hüzünlü kelimeler yutkunacak Sabrı tespih tespih çekip Hayata umut penceresinden bakacak Yusuf yüzlü yiğitler… Hicret coğrafyasının ıssız köşesinde Anadan bir haber almak Kanatlanan duasının ucuna tutunmak Teselli boşaltır yüreklerin üstüne Gam dağlarından yükselen hicran yüklü bakışlar Bayramın tepesine dökülür Acı bir şarkıya dönüşür Alevlenir hasret ateşi bayram sabahında Sabır tepelerinden yükselen kuşlardan Sıcak haberler beklenir Bir sonraki bulutlara dikilir gözler Bir sonraki bayramlara adanır taze umutlar Oysa her bayram sabahında Islatır saçımızı hüzün yağmurları Ortadoğu’dan Afrika’ya Nehirlere dönüşür kanlarımız Alev alev tutuşur Müslüman coğrafya Kurşunlanır masum çocuklar Yerlerde sürünür paramparça bedenler Acı bir işkenceye dönüşür bayram sabahı Hep kahırla yıkılır yüreklerimiz Hep çile dökülür gözlerimizden Bayramları bayramca yaşama dileğiyle Bir sonraki bahara dikeriz gözlerimizi Bir sonraki bayrama saklarız, en taze ümidimizi Abdullah ŞAFAK |