Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

SUSA

Her Haziranda, gecenin fersude çehresinin feveran edip infilak etmesi gibi içimden acı bir çığlığın kopuşuna, boğazına diken batan zavallı bir insanın çaresiz bakışlarına, ya da celladını bekleyen umutsuz bir kurbana benzeyen halleri yaşarım. Her haziran bana mazlumların bedenlerine sıkılan zalim kurşunları hatırlatır. Her haziran camide Kur’an’ın önünde dizilmiş masum çehrelerin hainlerin baskınına uğrayışını, Kur’anlarıyla birlikte bedenlerinin de delik deşik edilişini, yani tarihin en mazlum mekanlarından biri olan Susa’yı hatırlatır. Evet, her haziran bana seciyesizlerin babamı delik deşik edişini ve bir ömür baba hasretiyle yüreğimi tutuşunu hatırlatır.

Evet, benim adım Susa! Babamı hiç görmedim. Baba sevgisiyle hiç tanışmadım. Çokları gibi akşam saatlerinde evin kapısına çıkıp babamın geliş saatini gözlemedim. Ben henüz yokken babamı aldılar benden. Dünyaya ayak basmadan üç ay önce Susa’nın mütevazı camisini gece karanlığında basan karanlık çehreler babamı kurşunlarının hedefi yaptılar.

Ben bunu çok sonraları öğrendim. Her “baba” dediğimde babamın cennette gittiğini söylediler. Önceleri cenneti küçük belleğimde uzaklarda bulunan güllük gülistanlık bir memleket olarak algıladım. Babamın buraya çalışmaya gittiğini, bir gün eve döneceğini düşünüyordum. Büyüdükçe her şeyi daha iyi anlamaya başladım. Babamın vahşi barbarların kurşunlarıyla şehid olduğunu öğrendiğimde epey zaman geçmişti. Gelmesini beklediğim babamın bir daha gelmeyeceğini yeni yeni anlıyordum… Bütün bunları kavradığım gün, babamın mezarına gitmeyi, toprağına kapanıp köze dönen yüreğimi bir nebzecik olsun bastırmayı tasarlıyordum. Uzunca çabalardan sonra annemle birlikte memlekete, adımın adında canlandığı Susa’ya hareket ettik. Aman Allahım! Dünyada yaşamayı çok gördüğünüz bir insana mezarı da mı çok görüyorsunuz? Canına kıydığınız insanların kabirlerinden ne istiyorsunuz? Evet, yanlış duymadınız tahammülsüzlüğün verdiği çılgınlıkla saldırıya geçmiş, mezar taşlarını yerle bir etmişlerdi.

“Baba baba!” dedim… kelimelerle doluydu boğazım. Ancak hiçbir şey konuşamadım. Hep ağladım… Sel olup aktı gözyaşlarım… Babamın mazlumca kurşunlara hedef edilişine ağladım. Bedenleri delik deşik edilen insanların mezar taşlarından korkan faşist zihniyetin mezarlara tahammülsüzlüğüne ağladım. Babamı şehid eden vahşi ve barbarların çığlıklarının kulaklarımı tırmalamasına, mazlum topraklarımızda patavatsız aymazların cirit atışlarına ağladım. Babamın mezarından bile korkan, mezar taşlarına bile tahammül edemeyen onursuz zihniyetin bunca Müslümanın varlığına rağmen Müslüman memleketinde üzerimizde ölüm kılıcı gibi sallanmasına ağladım…

İşte bu hüzün dalgaları arasında büyüdüm. Her Haziran ayı geldiğinde kara elbiseler giyerek yaslara bürünüyorum. Babamın bedeninin kurşunlara siper edildiği 26 Haziranda su gibi eriyip tükeniyorum…

Haziranlar her zaman karanlık bir zindan gibi kuşatacak etrafımı… Babamın bedenine kurşun sıkan haysiyetsizlerin aşağılık izleri topraklarımızdan silinmedikçe, babamın mezar taşlarına tahammül edemeyen despotların karanlık gölgesi üzerimizden gitmedikçe Haziranlar benim için her zaman matem olacak.

Eve babacığım beni yakıp bitiren Haziran yine gelip çattı… Yine matemini tutuyorum. Ama bu sefer onlara inat ağlayıp sızlamıyorum. Onların karanlık izlerini topraklarımızdan yok etmek için var gücümle çalışıyorum.

Kalbimde çınar gibi büyüttüğüm sevgi ve muhabbet kaynağı aziz babacığım… Allah yolunda döktüğün pak kanların bana cesaret, onur ve azim veriyor. Senin adın zikredildikçe kendimi daha güçlü hissediyorum.

Aldırma baba! Gözlerin arkanda kalmasın! Bugün toprağa daha emin adımlarla basıyoruz. Göğsümüzü gere gere inancımızı haykırıyoruz. Bu devran geçecek… Topraklarımız canına kastedenlerin karanlık izlerinden temizlenecek… Bizim de güneşimiz doğacak… Zifiri karanlığın bulutları arasından ilerlerken fecr-i sadığın çok yakınlarda olduğunu hissediyorum. İşte ona ulaştığımız zaman bütün karanlıklar sona erecek… Topraklarımız yeniden gülistana dönüşecek…

Abdullah ŞAFAK

Diger Basliklar
   ZİNDANDAKİ ADAM
   AYRILIK!
   HIÇKIRIK!
   ERKEN ÖLÜR ANALAR!
   ZİNDANI SARAN ÖFKE!
   BİAT
   BULUŞMA
   YAŞLI GENERAL
   ARTIK HER ŞEY İÇİN ÇOK GEÇ...
   EY BİRADER
   AĞIR CEZA
   ÇOCUK
   HASRET
   35 CAN
   YENİ BİR GÜN DOĞUYOR
   DEĞİŞİM
   DOĞUM
   BASKIN
   İSYAN ATEŞİ
   BAYRAM SABAHI
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git