Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

VAADEDİLMİŞ GÜNLER

Şehid Ubeydullah’a...

Hayatı hep sürgünlerde yaşadım
Acılar şehrini terk ettiğim gün
Gözlerimi diktim en melül bakışlarla
İzlerimi taşıyan fersude memlekete

Mısırdan sürüldüm bir kuşluk vakti
Musa yalnızlığında sığındığım ağaç
Tanığıdır kalbimdeki sessiz şarkının

Bir İbrahim soluğunda yollara düştüm
Acımasız iklimlere göğsümü gerdim
Sessizliğe teslim ufuk dibinde,
Daldım canına putçu çağların!

İsyan kapılarını ard arda açtım
Roma’nın mağrur tepelerine,
Tevhidin nuruyla çıktım
Eshab-ı Kehf gömleğini giyindiğim gün
Saraylarda haykırdığım Senin yüce adındı
Hep sürgünler yaşadım akşamları
Ölümcül bakışları ezdim Roma’nın çehresinde
Avuçlarımda erittim kibirli adımları

Uçsuz bucaksız çölleri aştım
İsyan şiirleri okudum sabahları
Tevhidin feryadıyla sarstım
Şirkin çelikten kalelerini!
Mekke’nin kibirli ruhunu
Bir dağ gibi parçalara ayırdım
Açıldım Medine semalarına
Dünyanın semalarına açıldım
Onurlu bir soluk için,
Zamanın çehresine yeniden şekil verdim

İran’ı, Bizans’ı, Afrika’yı
Yağız atlarla geçtim
En zarif yerinden tuttum zamanı
Hayatın ıssız duraklarında
Hicran yüklü anılarla yoğruldum
Dudaklarımda dalgalandı pörsümez şarkı
Diz çöktü önümde,
Kibirden kabaran hayâsız kentler!

Moğol tufanıyla sarsıldım bir kuşluk vakti
Haçlıdan darbe yedim puslu gecede
Bir kasırga gibi savurdu gitti
Bir ürperti sardı coğrafyamızı
Yapayalnız kaldı yetim çocuklar
Kimsesiz ve öksüz bir dağ dibinde!

Akarsu misali döküldü zaman
Serpilmeye başladı masum çocuklar
On dördüne girdi direniş ruhu
Bir kıvılcım patladı, kavga başladı
İsyan ruhuyla kalktı Selahaddin
Keskin bir kılıca dönüştü zaman
Biçare sırtlarda taşınan ümit
Kudüs semasından zafere aktı
Yüzüme çarptı bir utku dalgası
Zafer sarmaladı yorgun toprağı

Yine ufukta kayboldu günler
Acılar kentinde tutsağa döndüm
Haşin bakışlarla yüzleşti ruhum
Vahşi çehresiyle hayâsız Batı,
Saplandı içime bir kurşun gibi
Çaresiz saniyeler gamla tutuştu
Yutkundum hayatı gözlerim doldu
Batıdan yığılan kızgın ateşler
Can evimde derin izler bıraktı

Özgürlük destanıyla açıldım yeryüzüne
Annemden öğrendim direniş şarkısını
İsyan rüyalarıyla sabahlara uyandım
Yalınayak geçtim kocaman bozkırları
Yıldızları saydım gece yalnızlığında
Hep çırpındım ayağa kalkmak için
Hep çırpındım avuçta tutmak için
Tevhidin solmayan asil çiçeğini

İsyan şarkılarına adadım geceleri
Duanın pörsümez baharında erittim,
Çağın kalbinde tutuşan saatleri!
İz bıraktı yorulma bilmez nefesler
Bir şafak güneşinde vuslat vaktinde
Hüseyin onuruyla ayağa kalktım
En hassas yerinden yakaladım zamanı
Amed’den Kerejdağ’a, Cıziré’den Serhad’a
İsyan ruhuyla kuşandı toprak
Avuçlarımda çiğnedim,
Acımasız çehresini zulmün!
Nice azizler yitirdim,
Nice yiğitlerle direndim,
Bir onur kavgasında!
Sarsıldı çelikten prangalar zamanın
Buharlara karıştı küfürden teraneler!

Şimdi ben burada
Coğrafyamın en mahzun köşesinde
Bir ikindi vakti
Acımasız kurşunlarla vuruldum
Bir Ubeydullah vakarında!
Kıyam meşalesine dönüştü kanım
Gewer’in tepelerinde başladı isyan
Yayıldı dört bucak memleket semasında!

İsyan şiiriyle büyüdü çocuk
Destan destan yayıldı bizim şarkımız
Şehid kanlarıyla sulanan toprak
İman mayasıyla kabardı durdu
Ufuklarda belirdi yitik saatler
Kör bulutlar arasından bir ışık doğdu
Uzaklarda kaybolmuş zafer duygusu
Bir güneş misali sardı içimi

İşte on an yaklaştı sevgili dostlar
İslam baharının gül kokuları
Burum buram tutuştu gözerimin ferinde
Vahdet dağlarını adım adım aşarken
Şehadet pınarından kana kana içerken
Adım adım yürüyoruz baharımıza
Adım adım giriyoruz vaadedilmiş günlere!

Abdullah ŞAFAK

Diger Basliklar
   ZİNDANDAKİ ADAM
   AYRILIK!
   HIÇKIRIK!
   ERKEN ÖLÜR ANALAR!
   ZİNDANI SARAN ÖFKE!
   BİAT
   BULUŞMA
   YAŞLI GENERAL
   ARTIK HER ŞEY İÇİN ÇOK GEÇ...
   EY BİRADER
   AĞIR CEZA
   ÇOCUK
   HASRET
   35 CAN
   YENİ BİR GÜN DOĞUYOR
   DEĞİŞİM
   DOĞUM
   BASKIN
   İSYAN ATEŞİ
   BAYRAM SABAHI
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git